Tarihi Şahsiyetler

Zenbilli Ali Efendi Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

ALİ CEMALÎ EFENDİ [Zenbilli] ( ? -1525)

Osmanlı şeyhülislamı. Çağrılmadan Divan-ı Humayun’a girip, I. Selim’in yüz elli kişinin öldürülmesi için verdiği emri durdurmuştur.

Alaeddin Ali b. Ahmed b. Muhammed el-Cemalî, Amasya’da doğdu, İstanbul’da öldü. Babası ünlü hattat Şeyh Hamdullah’ın yakın akrabası Ahmed Çelebi’dir. Cemaleddin İbrahim Aksarayî’nin soyundan geldiği için Cemalî takma adını aldı. İstanbul halkınca Zenbilli Ali Efendi adıyla anılır, penceresinden sarkıttığı zenbille halkın sorularını alır, yanıtlarını yine zenbille geri verirdi.

Karamanlı Mevlânâ Hamza’dan ders gördükten sonra öğrenimini bitirmek için İstanbul ve Bursa’ya gitti. Burada Hüsamzade Muslihiddin’in derslerine devam etti, din ve doğa bilimleri okudu, hocasının sevgisini kazandı.

Günde otuz akçe ile Edirne’de Taşlık medresesine müderris atandı. Sinan Paşa ile olan yakınlığını çekemeyen Karamanı Mehmed Paşa, Ali Cemalî Efendi’nin gündeliğinden arka arkaya beşer akçe keserek onu önce Beylerbeyi sonra İsmail Ağa medreselerine atayınca, görevinden ayrıldı. Şeyh Muslihiddin Vefa’ya bağlandı.

Efdalzade’nin ölümüyle Osmanlı Devleti’nin 8. şeyhülislamı oldu (1503). Ayrıca, II. Bayezid, İstanbul’da yaptırdığı medresesinde ders okutma yetkisinin müftü olanlara verilmesini kurala bağladığından burada görevlendirildi.

Şeyhülislamlar Divan-ı Humayun üyesi değillerdi. Ara sıra, Şeriat’la ilgili bir konunun çözümü için veya yanlış bir kararı düzeltmek üzere Divan-ı Humayun’a çağrılırlardı. I. Selim’in yüz elli kişinin öldürülmesi için verdiği emri doğru bulmayan Ali Cemalî Efendi, çağrılmadan divana girip bunların öldürülmelerinin Şeriat’a ve adalete aykırı olduğunu söyleyerek olayın önünü almıştır.

Ali Cemalî Efendi’nin İslam hukukunda derin bilgisi vardı. Hanefî fıkhında verdiği fetvaları Muhtâ-ratü’l-fatava adlı yapıtında topladı. Kemalpaşazade ve Ebussuud Efendi gibi şeyhülislamların ağır eleştirilerine uğrayan Risale fi Hakkü’l-deverân’ı yazdı. Tasavvuftaki “sema” ve “devran”ı savunarak karşıt görüştekilerin cahil ve bağnaz kişiler olduklarını belirtti.

•    YAPITLAR: Mubtâratü’l-fatava; Risale fi Hakkii’l-deverân.

•    KAYNAKLAR: Ahmed Rıfat, Devhatü’l Meşâyih, ty; Hüseyin Hüsameddin, Amasya Tarihi, 1912; ilmiye Salnamesi, 1914; İ. H. Uzunçarşılı, Osmanlı Devleti’ nin İlmiye Teşkilatı, 1965.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

İlgili Makaleler