Dünya Edebiyatı

Yeni Nesnelcilik Akımı, Hareketi, Sanatçıları, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Yeni Nesnelcilik (Neue Sachlichkeit)

Yeni Nesnelcilik deyimi ilk başta, 1925’te Almanya’da Mannheim Sanat Salonu’nda düzenlenen serginin, toplumsal konuların gerçekçi bir üslupla işlenmesine dayanan genel eğilimini tanımlamak için kullanıldı. 1929’da Amsterdam’ da, 1930’da da Berlin’de iki kez tekrarlanan bu sergiden sonra Yeni Nesnelcilik, 1920’lerin Alman resmini tanımlayan genel bir boyut kazandı.

Eleştirmen Franz Roh, 1925’te yayımladığı Post-Expressionism adlı kitabında Büyüsel Gerçekçilik (Magic Realism) adını verdiği bu yeni eğilimle Dışavurumculuk (Ekspresyonizm) arasındaki karşıt özellikleri şöyle sıralamıştı:

Dışavurumculuk:

Egzotik konular

Nesnenin ve nesnelliğin dışlanması Ritm

Anlatımcı abartma

Yeni Nesnelcilik:

Sıradan ve güncel konular

Nesnenin ve nesnelliğin kabul edilmesi

Betimleme

Nesnenin sonsuz saflığı

Yeni Nesnelcilik, 1920’ler öncesinde Alman resmine egemen olan Dışavurumculuk’un içinde ve ona bir tepki olarak doğmuştur. Savaş sonrası Alman toplumunun yaşadığı acı gerçekler karşısında Dışavurumculuk ’ungetirdiği aşın öznellik bir lüks ve başlıbaşma bir bencillik olarak görülmüştür. Bu yüzden E.Nolde* ve Die Brüc-ke gibi Dışavurumculuk’un temsilcileri, göreli bir gerçekçiliğe yönelmişlerdi. Dönemin top-
lumsal yoksulluğu ve ablak durumu, sanatçılann geleceğe karşı güvenlerini yitirmesine ve her şeye yönetici sınıflar ile yoksulluk içinde yaşayan kitleler arasındaki karşıtlık açısından bak-malanna neden oldu. Bunun sonucu olarak belli ahlaksal kaygı ve yargılarla hareket eden sanatçılar, savaş sakatlannı, yeraltı dünyasını, düşkün kadınlan, savaş zenginlerini ve giderek yaygınlaşan sapık cinayetleri konu alarak çarpıcı bir biçimde işlediler. Böylece Dışavurumculuk’un “aydınlanmış sanatçı”sının yerini, sanatı bir savunma ve saldın silahı olarak gören sanatçı tipi aldı.

Yeni Nesnelcilik başından beri iki farklı doğrultuda gelişti. G. Grosz ve O.Dix* gibi güçlü kişiliklerin başı çektiği ilk eğilim, Almanya’da siyasal bir yönde gelişen Dadacılık’tan kaynaklandı. Ancak Dadacılar’ın her şeye karşı çıkan tutumuna (anti-art) karşılık, siyasal, toplumsal ve ahlaksal bir bilinçle hareket eden yeni nesnelci sanatçılann yapıtlannda toplumsal eleştiri büyük bir yer tutuyordu.

Hareketin Alexander Kanoldt (1881-1939) ve Georg Schrimpf (1889-1938) gibi sanatçılann temsil ettiği ,romantik kanadı ise daha çok metafizik resim ile heykelsi bir biçim ve geometrik bir kesinlik arayışı içinde gelişti. Bu ressamlar güncel görüntü ve olaylan, yüzeysel bir düzen kaygısı içinde ve sınırlan iyice belirginleştirilmiş basit biçimler halinde işlediler.

Yeni Nesnelcilik hareketi, ortaya çıkmasına yol açan koşullann değişmesi ve Nasyonal Sosyalist Parti’nin baskısı karşısında 1930’lann başlarında son buldu

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi