Sosyoloji

Yaratıcı Yazarlık ve Deneysel Düşünme

Aydın Şimşek – Yaratıcı
Yazarlık ve Deneysel Düşünme

Genel olarak dış dünyanın içerikleri ve anlamları karşısında
bu içerik ve anlamları da kendi içine alıp, dönüştürerek kendini ifade
eylemidir yazı. (s. 16)

…okur anlaşılabilirliğe kodlanmıştır. Anlaşılabilirlik ise
anlam katmanlarının en zayıf ve sıradan halkasını oluşturmaktadır. (s. 36)
(Dünya klasiklerini çoğunlukla bu nedenle severiz)

Fazlalıklar, imitasyonlar, sahte duygular yoruyor bizi.
Belleğimiz neye odaklanacağını şaşırmış durumda.

Belki de en iyisi unutmak. (s. 53)

Hız, dayatmadır, hayatın tüm alanlarında kuşatmanın tam da
kendisidir hız. (s. 54)

Yazının işlevlerinden birisi de hayatı yavaşlatmaktır. (s.
56)

Hız azınlığın ve sermayenin yeni gücüdür.

Estetik üreticileri de ekonominin parçası haline geldiler.

Az önce tükettiğini daha hazmetmeden, yeniden aynı şeyi
tüketmeye kodlanıyor insan. (s. 58)

Kışkırtılanlar

Özel hayatlar (teşhir edilir) bu yolla sınıf atlanacağı
mesajının yaygınlaşmasıyla.

Vitrinler salt bir tüketim merkezi olarak düzenlenir.

Emeğe yabancılaşma giderek bireyin kendine yabancılaşmasına
dönüşür.

Ekonomik mücadeleyi, siyasi mücadeleden ayırır.

Siyasi yabancılaşmayı destekler.

Çıplaklığı, erotizmi, uyuşturucuyu kutsar

Disiplinsizlik, özensizlik ve ilgisizlik kışkırtılır.

Kışkırtmanın büyük dinamiği nostaljidir.

Geleceği projelendirmek yerine, kendisini şimdiye ve geçmişe
adamış bir sosyal yapı doğal olarak zaman içerisinde tutuculaşacaktır.

İçerikle ilgili yapılan her türlü vurguyu baskılarken biçimi
kışkırtır.

Yazar, biçimin kendisi olur. (s. 59/60)

Yazar bir metni kurgularken

Yazının serüveniyle, yazarın serüveni metin içerisinde buluşup
çatışır. Yaratıcılık süreçleri tam da bu çatışmalarda gizlidir. (s. 61/62)

İyi bir metinden tek bir kelime çıkartıldığında o metin yıkılır.

Metni yıkmayan her kelimeden, cümleden rahatsızlık
duyulmalıdır. (s. 64)

Boşluklar bırakarak yazmak hızın hemen her şeyi yalayıp
yutmasına karşı da bir tutum oluşturuyor. (s. 69)

Edebi metinlerin bilgi aktarmak gibi görevleri yoktur.

Bilgi aktarımı kurguyu bile tehlikeye sokar. (s. 72)

Yazar,

Olayı, durumu, algıyı, sezgiyi, içinde biriktirir

Onlarla uzun soluklu birlikteliği göze alır.

Sonra bu birlikteliği çeşitli nedenlerle dış dünyaya
duyurmak ister. Bunu yaparken kullandığı dil, yazarın kendi dili olmalıdır. (s.
92)

Cesaret, daha çok umutsuzluğa rağmen ilerleyebilme
yetisidir. (s. 93)

Kurgu yazarın yeteneğine, bilgisine, deneyimine, sezgisine,
gözlemlerine vs. aittir.

Kurgulamanın bir reçetesi yoktur. (s. 102)

Yazar, metninde daha yaratıcı olabilmek için bir veri alanı
oluşturmalıdır.

Algılama-anımsama-duyumsama süreçleri önemlidir.

Bir not defteri oluşturulmalıdır. (s. 124/125)

Başlamak, cehennemin kapısını aralamaktır.

Bir metnin genel özelliklerini gösteren alt başlıklar:

a) Çevre

olayların akacağı çevre

metnin amacına yönelik ayrıntıları da önemseyerek kısa,
dolaysız olmalıdır. (s. 127)

b) Yapı

Olasılıklar taşıyan, kesinlemelerden uzak duran,
monologların, diyalogların ve anlatıcının lirik bir sese sahip olduğu,
içeriğinde çözümlemelerin sıklıkla yapıldığı metinlere yatay metinler
denilmektedir.

Yatay metinlerde lirizm ön-plandadır.

Metnin dikey yapıyla kurulmasında sert, kesinlikler taşıyan,
olasılığı olmayan ve olmayanı arama çabalarına izin vermeyen slogancı, gerçekçi
diyaloglara-monologlara dayalı söylemler bir araya gelirler. (s. 128)

Yazar, dikey yapılı metinlerde kendi görüşünü açıkça ortaya
koyar ve metni daha çok dış gerçeklikle çözer. (s. 129)

c) Giriş

Giriş bölümü tamamlandığında, sonraki bölümlerin giriş
bölümünde ele alınıp alınmadığına iyice bakılmalıdır. Eğer sonraki bölümlerin
özellikleri girişin içerisine sızmışsa çıkartılmalı ve ait oldukları bölümler
için bekletilmelidir.

Girişin amacı

Yeni açılımlara olanak vermektir.

d) Gelişme (s. 131)

e) Zirve

Metindeki olayların bir amaç için giderek aynı yere doğru
akması, ya da metindeki farklı olayların aynı amaç için toplanmasıdır zirve.
(s. 132)

f) Sonuç

Metin içi diyaloglar, metnin amacına yönelik olmalıdır. (s.
139)

Giriş, gelişme, zirve, sonuç için gerekli olan malzemelerin
nereye, nasıl yerleştirileceğine ilişkin hazırlık yapılmalıdır. (s. 140)

İzlek metnin içeriği ve amacıdır.

Konu izleğe aittir ve izleği oluşturan parçalardan sadece
birisidir. (s. 141)

Monologlar kahramanların yaşadığı, umutları, beklentileri,
düşledikleri yaşam biçimlerini iç sesleriyle dile getirerek okura ulaştırırlar.
(s. 144)

Metin kişileri, metnin esas unsurlarıdır. (s. 156)

Kısa öyküde, biçim, içerik için bir çalışma alanıdır. (s.
166)

Kum Yayınları

2006, Ankara

İlgili Makaleler