Sosyoloji

William Barret – Heidegger, Toplu Bakış

William Barret – Heidegger, Toplu Bakış

Düşünme ancak, yüzyıllardır yüceltilen Aklın, düşünmenin en inatçı hasmı olduğunun farkına varacağımız noktada başlar.

Düşünür, insan dilindeki izleri, tarladaki saban izini süren bir köylü gibi sürmeye çalışır.

Heidegger’in felsefesi ne tanrıtaımazlık ne tanrıcılıktır, onun felsefesi, Tanrı’nın uzaklaştığı ya da kayıplara karıştığı bir dünyanın tasviridir.

Fenomen Grekçede ‘kendini ifşa eden’ anlamına geliyordu. Heidegger için fenomenoloji, şeyin kendi kendisinden söz etmesine izin verme çabası anlamına gelir.

…insan varoluşu üç belirgin özelliğiyle tanınır: Ruh hali veya hissiyat, anlama ve konuşma

Eğer Grekler nesneleri Varlığın çepeçevre saran zemininden koparıp almamış olsaydılar, bugün Batı zekâsı olarak bilip ayırt ettiğimiz şeyin varolması mümkün olmazdı.

İnsan, güç ihtiyacımıza karşılık verecek şekilde eğip bükmek ve yerinden etmek yerine, Varlığın varolmasına izin vermeyi öğrenmelidir.

Batı geleneğinin Varlığın unutulmasıyla başladığını, bu geleneğin ölü bir sonla tamamlandığını ve şimdi düşünmemizle onun ötesine geçip neşet ettiği kaynağa ulaşmamız gerektiğini üstüne basa basa tekrar ederken, insan ister istemez insanlığın Doğu’da yükselen diğer büyük geleneğini düşünmeye zorlanmaktadır.

Batı düşüncesi mevcut çıkmazın ötesine geçecekse, bunu kendisini doğru bir şekilde doğululaştırmakla başarabilir fakat bu suretle ortaya çıkan, Doğu’nun bildiklerinden farklı bir şey olacaktır.

Gerçek düşünme, kökleri Varlıkta kökleşen düşünme, aynı anda hem bir şükretme hem bir hatırlama edimidir.

Eğer düşünme bize köklerimizi geri verebilseydi, Heidegger’in düşüncesi bunu yapardı, çünkü hiçbir düşünür günlük hayata bu kadar derin kök salmamıştır; fakat belli ki o bunu vermez. Heidegger, bizi, hiçbir düşünürün yapmadığı kadar ışıkta ve görüde bulunanı görmeye geri götürdü fakat biz, bir adım daha ileri gidp her türlü ışığın ateşi gerektirdiğini görmeliyiz. Heidegger’den sonra Heidegger’in Dasein’ının ontolojik iskeletine canlı kan pompalayacak yeni bir Kierkegaard ihtiyacı hissediyoruz.

Martin Heidegger
Hazırlayan: Ahmet Aydoğan
Say Yayınları, 2008

İlgili Makaleler