Tarih

Wilfrid Scawen Blunt Kimdir, Hayatı, Eserleri, Düşünceleri, Hakkında Bilgi

Wilfrid Scawen Blunt, (1840-1922) Büyük Britanya İmparatorluğu’na karşı müslüman sömürgelerin kurtuluş hareketlerini destekleyen İngiliz siyaset adamı ve şair.

İngiltere’nin Sussex bölgesinde doğ­du. 1842’de babasını, 1853’te annesini kaybetti. 1857’de teyzesi onu memuriyet imtihanlarına hazırlanması için Lond­ra’ya götürdü. 1858’de Fransızca’sını iler­letmesi için devlet tarafından Fransa’ya gönderildi. Dönüşünde diplomatik servis imtihanlarını kazandı ve ataşe olarak tayini yapıldı. Bir buçuk yıl Atina’da kal­dı ; hastalanınca Frankfurt’a tayin edil­di. Yeni görevine giderken İstanbul’a uğ­radı ve burada birkaç hafta kalarak Do­ğu ile ilk temasını kurmuş oldu. Bundan sonra görevi dolayısıyla 1869 yılına ka­dar Madrid, Paris, Buenos Aires ve Bern’­de diplomat olarak bulundu. 1869’un sonlarında ünlü şair Lord Byron’un to­runu Lady Anne Noel ile evlendi; iki ay sonra da memurluktan istifa etti. Karı­sıyla çıktığı Doğu Akdeniz ve Anadolu seyahati sırasında İstanbul’da iken zatürreye yakalandı ve burada bir süre te­davi gördü. Bu arada Songs and Sonnetş by Proteus adlı şiir kitabı yayım­landı. Bu tarihten sonra­ki on dört yılını siyasî çalışmalarla ve bu amaç için yaptığı seyahatlerle geçirdi. 1875-1879 arasında Mısır, Arabistan ve Hindistan’daki incelemeleri onun İngil­tere’nin Doğu politikası hakkında ve sö­mürgeci idarelerin yerli halklara uygu­ladıkları baskılar konusunda bilinçlen­mesini sağladı. 1881’de Cidde’de İslâm düşüncesini yakından tanıma fırsatı bul­du. Kahire yakınlarında, içinde o bölgenin önemli bir şahsiyeti olan Şeyh Ubeyd’in kabrinin de bulunduğu on beş dönüm­lük bir araziyi satın aldı. Burada bir Arap gibi giyinerek ve Arapça konuşarak ya­şamaya başladı ve büyük bir saygınlık kazanarak kabileler arasında çıkan çe­şitli ihtilâflarda arabuluculuk yaptı. İn­giltere’ye her gidişinde Mısır milliyetçi­liğini savundu ve bu sırada The Future of islam adlı önemli kitabını yayımladı. 1883’te Kahire’de İngiliz işgaline karşı Mısır halkının yanında yer aldı; ancak izinsiz olarak hapishaneleri ziyaret etmesi ve açıkça Mısırlılar’ı des­teklemesi üzerine zamanın İngiliz Baş­bakanı Salisbury’nin emriyle üç yıl Mı­sır’a girmesi yasaklandı.

1885’te Londra’da Hindistan’daki İn­giliz idaresinin baskı ve adaletsizlikleri­ni anlattığı ve bağımsız Hindistan hükü­meti tezini savunduğu Ideas About India adlı kitabını yayımladı. Aynı yılı ta­kip eden seçimlerde parlamentoya gir­mek için İrlanda’dan aday olduysa da başarı kazanamadı. 1887’de bir miting­de yaptığı konuşmadan ötürü tutuklan­dı ve iki ay hapis yattı. 1889’dan sonra, bütün siyasî fikirlerine katılmamakla be­raber İngiltere’nin Ortadoğu ve Hindis­tan’daki politikasına karşı çıkan ve ku­sursuz Arapça’sıyla Mısır’daki yerli hal­ka kendini sevdiren eşiyle birlikte dü­zenli biçimde yazları Londra’da, kışla­rı Kahire Şeyh Ubeyd’deki çiftliklerinde geçirmeye başladılar. Karısı Lady Anne 1917’de Mısır’da, kendisi de 1922’de İn­giltere’de öldü. Vasiyeti üzerine dinî me­rasim yapılmaksızın Sussex’de Nevvbuildings VVood’a gömüldü.

Ortadoğu

Hindistan ve Türkiye’de se­yahatler yapan ve incelemelerde bulu­nan Blunt, İslâm dünyasının o günkü me­seleleri üzerine sadece eser vermekle kalmayıp Batı emperyalizmine karşı müslüman milletlerin yanında yer alarak ba­ğımsızlık mücadelelerinde onları fiilen destekledi. Çalışmalarıyla Hindistan müslümanlarının takdir ve desteğini kazan­dı. Mısır’da Urâbî Paşa, Muhammed Abduh ve Hidiv Abbas Hilmi gibi zamanın önemli şahsiyetleriyle dostluk kurdu. Os­manlı hâkimiyetine de karşıydı; bu yön­deki düşünceleriyle Arap milliyetçileri ve Abdurrahman el-Kevâkibî üzerinde etkili oldu. Blunt aynı zamanda Osmanlı hilâfetine de karşıydı. Ona göre İslâm dünyasındaki durgunluk ve gerileme­den öncelikle Osmanlılar sorumlu idiler. Bu durumda her şeyden önce Arap top­rakları Osmanlı idaresinden ayrılmalı ve hilâfet de Mekke veya Kahire’ye nakledilmeliydi. Blunt’ın hilâfet hakkındaki görüşleri açık bir şekilde kendi Katolik yetişme tarzının izlerini taşımaktadır. Zira Blunt’ın tahayyül ettiği halife bir çeşit manevî lider, yani Katolik alemin­deki papa gibidir. Önce Kahire’de ve ni­haî olarak Mekke’de oturacak olan bu halife siyasî bir kimlik ve otoriteye sa­hip olmayacaktır. Halifenin güvenliği ise dünyada en fazla müslüman tebaaya sa­hip olan İngiltere tarafından sağlana­caktır. Ancak Blunt bu konuda İngilte­re’de yoğun faaliyet ve kulislerde bu­lunmasına rağmen İngiliz hükümetinin güvenini ve desteğini kazanamadı ve fi­kirleri itibar görmedi.

Blunt’ın yukarıda zikredilenlerden baş­ka diğer eserleri şunlardır:

Eserleri(başlıca)

A New Pilgrimage; Griselda; Satan Absolved; in Vincilus; The Secret History of the English Occupation of Egypt; India Under Ripon; Gordon at Khartoum; The Land War in Ireland; My Diaries [MI, London 1919-1920); The Poeücal Works A Complete Edition. Ayrıca eşi Lady Anne’ın da gözlemlerini ve seyahat intibalarını dile getirdiği The Bedauin Tribes of the Euphrates ve A Pilgrimage to Nejd adlı iki eseri bulunmaktadır.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler