Tarih

Ülke Nedir? Tanımı, Nitelikleri (Siyasi Kavramlar)

tarih/d” 259″ 172″ Ülke

Bir devletin egemenliği altında bulunan yeryüzü parçasını ifade eder. Ülke kavramı, devletin kara ülkesi ile beraber nehir, göl, karasuları ve hava alanını da kapsar. Ülke kavramına yeryüzünün altı ile son dönemlerde yoğun bir kullanıma sahip olan kıta sahanlığı da girmektedir. Tarihte bir devletin ülkesini genişletmesi veraset, fetih veya sahipsiz ülkelerin işgali yoluyla olabiliyordu. Bugün için dünya coğrafyası nisbi bîr statükoya kavuşmuşsa da savaşlar netice­sinde devletlerin ülkeleri değişebilmektedir.

Bir devletin ülkesi üzerindeki yetkileri uluslararası hukuk tarafından teamüle dayalı olarak veya anlaşmalarla bazı sınırlamalara tabi (alınabilir. Bunlar arasında diplomatik himaye, konsolosluklar, yabancı askeri kuvvetlerin bazı özel halleri bulunur. Ulusal sınırlar içindeki bir bölgede uluslararası hukuk düzeni uygulanabilir. Bir devletin karasularından, kanal ve nehirlerinden diğer devletlerin deniz taşıtlarının geçiş haklan vardır.

Çağdaş uluslararası hukuk sisteminde ülke üzerindeki uyuşmazlıklarda ileri sürülen temel siyasi ilkeler coğrafi yakınlık, tarihi süreklilik ve self-determination (kendi geleceğini kendisinin belirlemesi) ilkeleridir. Coğrafi yakınlık, bir diğer ülke üzerinde hak iddialarının coğrafi olarak yakın veya komşu olunduğuna dayalı olmasıdır. Tarihi süreklilik, bir devletin kendine ait olmayan bir ülkede geçmişte sahip olduğu, kültürel tarihi ortaklık iddialarına dayalı olarak hak talebinde bulunmasıdır. Self-de­termination ilkesi ise, özellikle Üçüncü Dünya Hareketi ile beraber II. Dünya Savaşı sonrasında dünyada meydana gelen güç dengeleri değişikliklerinin sonucunda ortaya çıkmıştır. Başta Afrikalı ve Asyalı devletlerin bağımsızlıklarını kazanmaya başlamaları, dünya siyasi sisteminde önemli etkiler yapmıştır. Birleşmiş Milletler’de kabul edilen 1514 ve 2189 sayılı Genel Kurul kararları, bağımsızlık yolunda mücadele eden halkların durumuna dikkat çekmiş ve bunların kendi geleceklerini kendilerinin belirleme haklarının bulunduğunu ortaya koymuştur.

Uluslararası hukuk sisteminde ülkelere ilişkin iddialarda öne sürülen bu üç farklı yaklaşıma en iyi örnek Batı Sahra sorunudur. Fas, Batı Sahra ülkesi üzerindeki iddialarını coğrafi yakınlık, Moritanya ise tarihi süreklilik esasına dayandırırken, Cezayir de bölge halkına “self-determination” ilkesinin uygulanmasını istemiştir.

Çağdaş dünya coğrafyasında ülke sınırlarını belirleyen en önemli etkenler tarihi gelişim ve anlaşmalardır. Özellikle Avrupa ülkelerinin bugünkü sınırları geçmişin etkilerini, kültür, ekonomi, halk gibi unsurların farklılığını yansıtırken; tarih boyunca sömürgeci devletlerin denetiminde kalmış Afrikalı ülkelerin çoğunun sınırları da bu sömürgeci ülkelerce kendi çıkarları çerçevesinde çizilmiştir.

Türkiye’nin kara ülkesinin sınırlan Bulgaristan’la 1913 Barış Anlaşması ve 1923 Lozan Anlaşması, Yunanistan ile 1923 Lozan Anlaşması, Suriye ile 192) Türk-Fransız itilâfnamesi esas olarak lesbit edilmiştir. Yine aynı şekilde Irak ile 1921, İran ile 1932,1939 ve SSCB ile de 1921 Moskova Anlaşması ve 1921 Kars Anlaşması sınırları çizmiştir. Bununla beraber, özellikle Yunanistan ile deniz ve hava sahaları sınırlan konusunda uyuşmazlık devam etmektedir. Ege denizinde Yunanistan’a ait sayılan 3000’e varan adalann varlığı ve bu denizin kendine has özelliklerinin olması, Türkiye ile Yunanistan arasında, karasulannın genişliği, FIR ve Kıta sahanlığı konularında önemli uyuşmazlıklar çıkarmıştır.

İslâm hukukunda, ülke, müslüman veya gayri müslim bir idarenin hakimiyetinde olmasına göre isimlendirilir. Bu hususta esas ilke “hakimiyet” unsurudur. Ülkenin niteliği belirtilirken, İslâm hukukçuları ülkenin durumuna göre, Darü’l-İslam, Daru’l-harb, Daru’l-Bağy, Darü’z-Zimme gibi çeşitli isimler vermişlerdir. İslam tarihinde ilk İslam ülkesi olarak Medine için Darü’l-Hicret ismi kullanılır, islam fıkhında ülke statüsü için esas olarak Darü’l-îslâm -veya Dârü’l-Harb ifadeleri geçer. Darü’l-islâm (Darü’l-Adl) temelde müslümanlann hakimiyetindeki bölgeler (es-Serahsi, ed-Debbusi vd.) Darü’l-Harb ise gayri müslümanlann hakimiyetleri altındaki ülkelerdir. Bu sınıflandırmadaki kıstas, müslüman veya gayri müslimlerin nüfus olarak azınlık veya çoğunlukta olmalan değil kimin o ülke üzerinde hakim bulunduğudur.

İslam fıkhında, bir ülkenin Darü’l-islam’a dönüşmesi için o ülke halkının İslam’a girmesi, İslam hükümlerinin tatbiki ile olurken, bir İslam ülkesinin Darü’l-Harb’e dönüşü konusunda farklı görüşler vardır. Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’in de dahil olduklan İslâm bilginlerinin çoğu sadece gayri islamî ahkâmın icrasının yeterli olduğunu belirtirken, Ebu Hanife farklı görüşü benimsemiştir.

SBA

ülke

a.
1. Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket: “Artık vatan toprağı, Rumeli’deki hudutlarından Anadolu’daki hudutlarına kadar yekpare bir ülke olmuştur.” -Y. K. Beyatlı.

2. Devlet: “Vicdan hürriyetine riayet eden tek ülke Osmanlı İmparatorluğu idi.” -F. R. Atay. 3. Bir özelliği ön plana çıkarılarak düşünülen bölge: Sonsuzluk ülkesi.
Güncel Türkçe Sözlük

Bir devletin egemenliği altında bulunan bağımsız, uluslararası antlaşmalara dayalı sınırlarla çevrili, üzerinde dil, kültür ve ülkü bakımından birlik oluşturan bir ulusun yaşadığı toprakların tümü.
BSTS / Coğrafya Terimleri Sözlüğü 1980

TDK Sözlük

İlgili Makaleler