Mikro Sosyoloji

Tutumun Ögeleri

Tutuma ait tanımları ve özellikleri birlikte değerlendirdiğimizde tutumun üç ögesinin olduğu görülecektir. Bunlar:

• Düşünme ögesi
• Duygu ögesi
• Davranış ögesi olmak üzere üç başlık altında toplanabilirler.

Düşünme ögesi, ferdin tutumuna konu olan objeye ait inançlarıdır. Ferdin sosyal davranışlarını sırf motivasyon, algı ve öğrenme süreçleri çerçevesinde tahmin, tefsir, tahlil ve açıklamak mümkün değildir. Davranış hemzaman olarak faaliyet gösteren bütün bu süreçlerin toplam dinamik bir sonucudur. Bu aşamada ihtiyaçlar ve algılardan daha yüksek bir psikolojik süreç ortaya çıkar. Bunlar tutum ve inanç denilen heyecana dayalı idraki ve motivasyonel organizasyonlardır.
İnanç ferdin dünyasının bir yönüne ait algı ve bilgilerin devamlı bir organizasyonu; bir şeyin ifade ettiği manalar bütünü; ferdin bir şey hakkındaki bilgilerinin toplamıdır. Algı veya bilgi tek başına bir organizasyon olduğu halde, inanç bir organizasyonlar organizasyonu olmaktadır.  
İnançılar:

• Bilgi halinde
• İman halinde
• Kanaat halinde bulunurlar ve değer yüklüdürler.

İnsan şuur sahibi bir varlık olarak, kendisinin dışında bulunan şeyleri kavradığı gibi, kendi şuurunu da algılar ve kavrar. Bu kavramaya bilme denir. Şu halde bilme, insanın şuuru (ben) ile bu şuurun kendisine yöneldiği şey (obje) arasındaki ilgiden doğan kavrama olgusudur. Böyle bir bilgi algıya dayalı (empirik) bir bilgidir. Algı yanında düşünme, tasavvur etme, hayal etme, hatırlama da bilgi sağlayabilir. Bütün bu bilgi edinme şekillerine bilgi aktı denir. Böylece bilgi aktı bir sujeden kalkıp bir objeye yönelen şuur eylemi olmaktadır.
Algı aktıyle elde edilen bilginin de kişi nezdinde bir değeri vardır; doğruluğuna inanılmakta ise de yanlışlanabilirler. Halbuki iman halinde inanç bir ifadenin bir kimse tarafından akıl ve kalp dengesinde doğru kabul edilmesidir. Yanlışlanmaları mümkün değildir. Kanaatler bilgi ve iman halindeki inançlara nazaran daha değişkendirler. Genellenmiş değillerdir; daha çok şahsidirler.
Tutumun ikinci ögesi olan duygu durumu, objeye karşı duyulan heyecanlardır.  Mesela kalp çarpıntısının artması, terleme gibi fizyolojik tepkilerle, sözlü tepkilerin tümü tutumun duygu ögesi ile ilgilidir.
Tutumun his ve heyecan ögesi ona devamlılık, itici ve yönlendirici karakterini verir. İnançlarla tutumlar arasındaki önemli bir fark, inançlar heyecan bakımından nötürdürler. İnançlarda leh veya aleyhdarlıktan çok inanma rol oynar.
Tutumun davranış ögesi, tutumla ilişkili olan her çeşit davranışa hazır olma durumunu ve tutum objesine karşı gözlenebilen tüm davranışları kapsar. Sözlü veya başka şekillerde olabilir. Bir fert herhangi bir objeye karşı olumlu bir tutuma sahipse ona yardımetmeye veya ona sahip olmaya, onu itina ile korumaya, onu mükâfatlandırmaya yönelir.