Mikro Sosyoloji

Tutumlar (Attitude)

 

Tutum konusu sosyal psikolojinin konuları arasında merkezi bir konuma sahiptir. Sosyoloji için tutumun önemi ise, sosyal davranışın arka planını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Zira davranış önce fertte tutum haline gelmekte ve daha sonra bu ferdi tutumlar ortak davranışlara dönüşmektedir.
Tutum bir ferdin psikolojik bir objeye karşı pozitif veya negatif; sevgi veya nefret, hoşlanma veya hoşlanmama şeklindeki eğilimidir. Schmidt (1968) tutumu şöyle tanımlamaktadır. “Tutum, bir ferde atfedilen ve onun bir psikolojik obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli bir şekilde oluşturan bir eğilimdir.  Tanıma dikkat edildiğinde bir tutum olgusunda üç özelliğin olduğu ortaya çıkmaktadır:

     Tutum ferdidir yani tek bir ferde aittir. Ancak kişilerin tutumları ölçüldüğünde grup tutumundan söz edilebilir veya çeşitli grupların tutumları birbiri ile karşılaştırılabilir. Diğer bir ifade ile, her ferdin objelere karşı bir eğilimi vardır. Ancak bu, herkesin aynı objelere karşı aynı şekilde psikolojik bir değere sahip olduğu anlamına gelmez. Zira tutum ferdi bir olaydır. Bu haliyle de sosyal psikolojinin konusudur. Tutumlar bir sosyal grubun objelere ait ortak eğilimini meydana getirdiğinde Sosyolojinin ilgi alanına girerler. Böylece sosyal grubun ve makro düzeyde toplumun tutumlarından söz etmek mümkün olur.

     Tanımda geçen diğer önemli bir kavram da tutumun bir psikolojik obje ile ilgili olmasıdır. Her obje kişi için her zaman bir anlam taşımayabilir. Bu nedenle psikolojik obje ferdin farkında olduğu ve fert için bir anlam taşıyan objedir. Aynı şekilde bir obje bir fert için tutum objesi olduğu halde aynı obje başka bir fert için tutum objesi olmayabilir. Ayrıca herhangi bir obje bir fert için psikolojik bir obje değilken nitelik değiştirerek o kimse için psikolojik obje haline gelebilir.

     Tutum bir eğilimdir. Eğilimler davranışa hazırlayıcı mahiyettedirler. Eğilimler doğrudan gözlenemezler. Davranıştan hareketle var sayılırlar. Bu nedenle tutum gözlenebilen davranış değil, davranışa hazırlayıcı bir eğilimdir.