TÜRKİYE’DE DÎN SOSYOLOJİSİ
TÜRKİYE’DE DÎN SOSYOLOJİSİ
Eğer bağımsız ve tecrübî bir ilim olarak din sosyolojisi yakın bir ta- rihe sahipse, şüphesiz o Türkiye’de daha da yakın bir tarihe sahiptir. Batıda pek çok ülkede bu alanda önemli çalışmaların gerçekleştirilmiş olmasına karşılık, Ülkemizde sistematik ve tarihî manâda bir din sosyolojisinin varlığından söz etmek mümkün olamamaktadır. Bununla birlikte, Türk ilim âleminin, din sosyolojisi sahasının tamamen yabancısı olup, bu konuda hiçbir çalışmanın yapılmadığını düşünmek de yanlıştır. Hattâ, bir anlamda Türk âlimleri ve mütefekkirleri, çok eski tarihlerden beri bu ilim dalının doğuşu ve gelişmesine öncülük bile etmişlerdir. Gerçekten de, bir kere, çeşitli dinî ve sosyal ilimler sahasında öteden beri kıymetli eserler ortaya koymuş bulunan Müslüman Türk âlimleri böylece bu ilim dalının müstakil olarak ortaya çıkışında önemli katkılarda bulunmuş olup, ancak burada onların adları ve eserlerinden bahsetmek ders notlarının sınırını aşmak olacaktır. Mehmet Taplamactoğlu, Din Sosyolojisi. Giril (Ankara, 1961) adlı eserinin 93-97, sayfalarında, Türkiye’de din sosyolojisi çalışmalarını anlatırken, yakın tarihlerde dinler tarihi, tarih, ilâhiyat, hukuk, din felsefesi ve din psikolojisi gibi din sosyolojisine komşu ilim dalları olup, konuyla ilgili malzemeleri öteden beri istifadeye sunmuş bulunan disiplinler sahasındaki çalışmaların kısa fakat muhtevalı bir bilançosunu sunmaktadır. Öte yandan, Türk sosyologları, Türk sosyoloji tarihinin ilk devirlerinden itibaren din sosyolojisi sahasına da yabancı kalmamışlar ve bu konularda araştırmalar yaparak eserler ortaya koymuşlardır. Yakın dönemin ilk Türk sosyologları olarak bilinen Ahmed Rıza, Abmed Şuayb, Bediî Nuri, M. Sait Bey, Prens Sabahaddîn, Celâl Nuri, Ziya Gökalp ve Mehmed İzzef’m çalışmaları içerisinde, çeşitli sosyal konular arasında dinî hadiseler üzerinde önemle durulduğu anlaşılmaktadır.[1] Bunlardan meselâ Bediî Nurî (1875-1915) özel sosyolojinin bir bölümü halinde sosyal olaylar olarak dinî olayları inceleyen bir din sosyolojisi üzerinde durmaktadır. Prens Sabahaddîn ise, çeşitli toplumlarda dinî tezahürlerin arz ettikleri çeşitlilikten söz etmektedir. Fakat, asıl din sosyolojisini, E. Durk- heim sosyolojisinin Türkiye’deki büyük temsilcisi olup, din anlayışında da Durkheim’in tesirinden kendini kurtaramamış bulunan Ziya Gökalp’te bulmaktayız. Gökalp, genel sosyoloji çalışmalarının yanı sıra, İstanbul Daru’l-Fünûn’unda, özellikle ilerlemiş öğrencilerine 1916-1917 de “Dinî Sosyoloji” adı altında dersler ve seminerler vermiş olup, bunlar İlm-i İctimâî Dinî adı altında taş basması şeklinde basılmıştır. Hilmi Ziya Ülken’in Dinî Sosyoloji (İstanbul, 1943) adlı eseri ise Türkiye’de bu sahada yazılan ve basılan ilk sistematik din sosyolojisi kitabıdır. Ankara’da 1949 yılında İlahiyat Fakültesi açıldığında din sosyolojisi dersini Mehmet Karasan okutmuş olup, onun ders notları Din Sosyolojisine Giriş (Ders Notları) adı altında ve 43 sayfa olarak A.U. İlahiyat Fakültesi’nde teksir edilmiştir. Aynı şekilde, M. Karasan’m İlâhiyat Fakültesi Dergisi’nde yayınlanmış bulunan “Din Sosyolojisinin Öncüleri ve Kurucuları, 1953” adlı makalesi din sosyolojisinin tarihçesi bakımından önemlidir. Yine doğrudan doğruya din sosyolojisi ile ilgili olarak, İlahiyat Fakültesi’nde misafir profesör olarak ders veren Hans Freyer’in ders notları Almanca’dan dilimize Turgut Kalpsüz tarafından çevrilmiş olup, Din Sosyolojisi başlığı altında yayınlanmıştır. Yine, A.U. İlâhiyat Fakültesi’nde Mehmet Taplamacı- oğlu’nun değerli çalışmaları ve yayınları bu ilim dalının ülkemizde kökleşmesinde önemli bir rol oynamıştır. Taplamacıoğlu’nun Din Sos- yolojisi-Giriş (Ankara, 1961) adlı eseri ile Din Sosyolojisi (Ankara,1963, 1975) adlı eserleri konuyla doğrudan doğruya ilgili olarak bu sahada yayınlanmış başlıca eserlerdir. Onun ayrıca “Din Sosyolojisi Çalışmaları, Batıda ve Bizde” (1960), “Din Sosyolojisinin Yeri ve Tartışma Konusu Olan Meseleleri” (1961), “Din Sosyolojisinde Son Gelişmeler” (1963), “Din ve Toplum İlişkileri ve Dinî Gruplar” (1965) adlı ilâhiyat fakültesi dergilerinde yayınlanan makaleleri ile Sosyoloji Dergisi, İstanbul, 1962-1963 sayı: 17-18 de yayınlanan “Din ve Toplum Olaylarının Psikanaliz Bakımından Yorumu” adlı makalesi de bu sahada yapılmış önemli çalışmalardır.
- Fahri Fındıklıoğlu’mm “Bizde Dinî Sosyoloji ve Tarih Çalışmaları” (Folklor Postası, sayı: 7, 8, 9, İstanbul Aralık 1965-Ocak, 1966, Sayı: 223, 224) adlı makaleleri gerek sistematik ve gerekse Özel Din Sosyolojisi bakımından önemlidirler. Aynı şekilde Hilmi Ziya Ülkenin Sosyoloji Dergisinde yayınlanan “İptidailerde İçtimaî Bünye ve Din” (İstanbul, 1959) adlı makalesi, Felsefe ve İçtimaiyat Mecmuası, İstanbul, 1927-1930 da yayınlanan “Heyecan,Teheyyüciyet, İntihar, Potlaç, Dinî Sosyoloji, İnsanî Edebiyatın Dinî Kökleri” adlı makaleleri, N. Şazi Kösemihal’in “Büyü ve Din Probleminin Bugünkü Durumu” (Sosyoloji Dergisi, 1952), “İlim Gözüyle Büyü ve Din” (Sosyolojisi Dünyası Dergisi, 1953); Kâzım Namı Duru?mm “Din ve Cemiyet” (Sosyoloji Dünyası Dergisi, 1951) gibi makaleleri de bu alanda yapılmış önemli çalışmalardır. Ayrıca, her sosyoloji yazarının kitabının sonunda din sosyolojisine bir yer ayırdığı görülmektedir. Mesela, İsmail Hakkı Baltacıoğlü’mm Sosyoloji’si bunun en güzel örneğidir. Aynı şekilde, Baltacıoğlu’nun İlâhiyat Fakültesi Dergisi’nde (1957) yayınlanan “Dine Doğru” başlıklı makalesi de din sosyolojisi açısından önem taşımaktadır. Hüseyin Cahit Yalçın, E. Durkheim’in Les Formes Elementaires de la Vie Religieuse adlı eserini Dinî Hayatın İbtidaî Şekilleri adı altında dilimize çevirmiştir. R. Ayas’m J. Wach’tan “Toplumun Sırf Dinî Teşkilatlanması” adlı makalesi ile E.
- Vogt’tah “Din Sosyolojisi Araştırmalarında Objektiflik” konulu tercümelerinin de konuyla ilgili önemli çalışmalar olduklarını ifâde edelim. Bu cümleden olarak J. Wach’ın Din Sosyolojisine Giriminin tercümesinin (B. İnandı) A. Ü. İlahiyat Fakültesi yayınları arasında çıktığını ve nihayet aynı yazarın Din Sosyolojisi adlı eserinin tarafımızdan yapılan Türkçe tercümesinin de, önce Erciyes Üniversitesi ve sonra da Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Vakfı’nın bir yayını olarak yayınlandığını belirtmeliyiz.
Tecrübî din sosyolojisi ile ilgili olarak tatbikî araştırmalar da eksik değildir. Ziya Gökalp’in en önemli eseri olan Türk Medeniyeti Tarihi, onun Durkheim etkisindeki din ve sosyolojisi anlayışlarının eski Türk dinlerine uygulanışı olmak bakımından dikkati çekicidir. Prens Sabahaddîn ile ülkemize giren Le Play’ın monografi usûlüyle yapılan köy, kasaba ve bölge monografilerinde çoğu zaman dinî hayatın araştırılmasına de yer ayrıldığı görülmektedir. Mesela bunlardan I. Ya- sa’nm Hasanoğlan Köyü monografileri; N. Abadan’m Üniversite Öğrencilerinin Serbest Zaman Faaliyetleri üzerine araştırması ile batı Almanya’daki Türk işçileri üzerine araştırması; M. Turhan’ın Kültür Değişmeleri adlı eserinde Horasan’ın bir köyü üzerine araştırmasında köydeki dinî hayat ve değişikliklere ayrılan bölüm; O. Türkdoğan’m Erzurum ve Çevresinde Sosyal Araştırmalar ve Yoksulluk Kültürü adlı eserinin çeşitli yerlerinde; C. Tanyol’un Elifoğlu Köyü araştırmasında dinî hayat üzerinde de durulduğu görülmektedir. M. Taplamacıoğ- lu’nun “Yaşlara Göre Dinî Yaşayışın Şiddet ve Kesafeti Üzerine Bir Anket Denemesi”; Şerif Mardin3in Din ve İdeoloji adlı eseri ile Modern Türkiye’de din ve dinî hareketler üzerine olan araştırma ve yayınları, R. Tapper ‘in editörlüğünde yayınlanan Çağdaş Türkiye’de İslâm, bizim La Vie Sociale et Religieuse â Küre konulu doktora ve Erzurum Kenti ve Çevre Köylerinde Dinî Hayat konulu doçentlik tezlerimiz; M. Semer’in Dinin Türk Toplumuna Etkileri, Nabî Dinçer’in “Köyde Dinî Kıymetlerin Durumu” adlı makalesi; Z. Fahri Fmdıklı- oğlu’nun “Hac Meselesi Hakkında Fikirler ve Tenkitler”; “Türkiye’de Müslümanlık Hakkında Yeni İlmî Araştırmalar” adlı makaleleri; A. N. Yücekök’ün Türkiye’de Örgütlenmiş Dinin Sosyo-Ekonomik Tabanı-, E Atacan’mn Türkiye’de Toplumsal Değişme Açısından Cerrahiler üzerine araştırması, Kumahmetoğlu Naci Kum’un “Anadolu’da Türk Din Tarihi ve Sosyolojisi Araştırmaları” ve “Türk Din Tarihi ve Sosyolojisi Araştırmaları” konulu yayınları; Hikmet Tanju’nun “Türkiye’de Din ile İlgili Bazı Notlar” adlı makalesi; H. Z. Ülken’in “İslâmiyet’te Eski Dinlerin İzleri” adlı makalesi; A. Fuat BaşgiPin Din ve Laiklik adlı kitabı; Bülent Daver’in Türkiye Cumhuriyetinde Laiklik; Çetin Özek’in Türkiye’de Laiklik; Mehmet Taplamacıoğlu’nun “Laiklik İlkesi Ve Türkiye’deki Durum”; O. Turan’m “Din ye Laiklik”; “Türkiye’de Din ve Laiklik”; M. Koştaş’ın La Laicisation de L’Enseigne- ment en Turquie konulu doktora tezi; H. Ziya Ülken’in “Türk Tarihinde Mezhep Cereyanları”; İ. A. Çubukçu’nun “Mezheplerin Doğuş Sebepleri” gibi eser ve makaleleri konuyla ilgili olarak ortaya konmuş çalışmalar olarak dikkati çekmektedirler. Nihayet A. Kurtkan Bilgise- ven’in Sosyolojik açıdan Tasavvuf ve Laiklik ve özellikle Din Sosyolojisi başlıklı eserleri, gerek sistematik gerekse tatbiki din sosyolojisi ve hususiyle konuların İslâmiyet’le ilgili yönlerinin derinleştirilmesi açısından büyük bir önem taşımaktadırlar. Din sosyolojisi, ülkemizde sayıları giderek artan İlahiyat Fakültesi’nde önce bilim dalı sonra da anabilim dalı olarak yer almış ve buralara intisâb ecjen genç araştırmacılar İslâmiyet ve Türk Din Sosyolojisi ile ilgili olarak dikkate değer çalışmalar başlatmışlardır. Din sosyolojisi ve onun metodolojisi ile ilgili tecrübeler arttıkça bu araştırmaların bilimsel seviyesinin de yükseleceğine şüphe yoktur. Öte yandan, üniversitelerin başta sosyoloji bölümleri olmak üzere çeşitli sosyal bilimlerle ilgili birimlerin de din sosyolojisi konusunda çalışmalar yapmaya başlamaları ve özellikle son yıllarda Türkiye’de din ve siyaset ilişkileri ve lâiklik konusu ile toplumsal değişme ve din ve özellikle de İslâm dini ve Türkiye’de dinî yaşayış konusunda giderek artan uygulamalı araştırma eğilimi, Ülkemizde bu ilim dalına duyulan ilgi ve güvenin bir başka göstergesi olmaktadır. Önümüzdeki yıllarda bu tür deneysel araştırmaların sayısının giderek artmasını beklemek yerinde olur.
Maksadımız burada din sosyolojisi ile ilgili olarak Ülkemizdeki araştırma ve çalışmaların bir dökümünü yapmak olmadığından, burada konuyla ilgili olarak bazı örnekler vermekle yetiniyoruz. Aynı şekilde, ülkemizde bu konudaki araştırmaların muhteva ve metot yönünden ele alınışını da şimdilik ileriki çalışmalara bırakıyoruz. Öte yandan, genel din sosyolojisi metotlarının kendi toplumumuz ve dinimizin meselelerine adapte edilmesi ölçüsünde, bu genç ilim dalının Ülkemiz ilim çevrelerinde daha da kökleşerek daha verimli ve sistematik çalışmaların ortaya konulacağı ümidinde olduğumuzu da ifade edelim. Zira din, Türk toplumunun sosyal realitesi içersinde önemli bir yer tutmakta olup, toplumumuzun realitelerini tam manâsıyla kavrayabilmek ve orada ortaya çıkan sorunları olumlu bir şekilde halledebilmek için, onun dinî-sosyal realitelerinin, din sosyolojisinin bakış açıları ve yaklaşım yollarından hareketle objektif bir perspektiften derinliğine ve sistematik araştırılmasının önemli katkılarda bulunacağına şüphe yoktur.[2]
[1] Bk.: H. A. Koçer, Türk Sosyologları, Ankara, 1974.
[2] Din Sosyolojisinin tarihçesi ile ilgili olarak Bk.: M. Taplamacıoğlu, Din Sosyolojisi “Giriş”, Ankara, 1961 s. 84-97; Din Sosyolojisi, Ankara, 1975, s. 129- 153; M. Karasan, “Din Sosyolojisinin Öncüleri ve Kurucuları”, İlâhiyat Fakültesi Dergisi, 1953; İbn Haldûn, el-Mukaddime; el-Gazâlî, İhyan Ulûm ed-Din-, el-Fârâbî, el-Medîne el-Fadıla-, H. Z. Ülken, İslâm Felsefesi-, İslâm Düşüncesine Giriş, 1954; J. Wach, “Sociologie de la Religion”, La Sociologie An XX. Si- ecle, Paris, 1947; ve Sociologie de la Religion, Paris, 1955; G. Mensching, Sociologie Religieuse, Paris, 1951.
Kaynak Ünver Günay Din Sosyolojisi