Makro Sosyoloji

Toplumun Fonksiyonları

 

Sosyolojik anlamda bir toplumun söz konusu olması için öncelikle temel fonksiyonel şartların yerine getirilmesi zorunluluğu vardır. Ancak bu şartların var olması halinde bir toplumdan, “kendi kendine yeterli davranış sistemi”olarak söz edilebilir. Bundan sonradır ki bu şartların somut yapısı, muayyen (tipleşmiş) bir toplumu oluşturur.
Gerçekte kendi kendine yeterlilik şartı, özellikle günümüz toplumları için izafi bir yapıya sahiptir. Başka bir topluma muhtaç olmadan yaşayan bir toplum söz konusu değildir. Kendi kendine yeterliliğin tipik örneği ülkelere konulan ambargoların sonucunda ortaya çıkan durumdur. Ambargodan doğan sıkıntıları karşılama dereceleri o ülkenin kendi kendine yeterlilik derecesini verir. Ancak her toplum hayatını idame ettirecek derecede kendi kendine yeterlilik özelliğine sahiptir. Mesela Kıbrıs çıkartmasında Türkiye’ye ambargo kondu. Türk toplumu kendi dinamikleri çerçevesinde ambargodan dolayı ortaya çıkan sıkıntıları gidermiştir. Körfez savaşında Irak’a ambargo kondu. Irak toplumu hala devam ediyor. Bir toplumun dav-ranış sistemi öyle bir özelliğe sahiptir ki, zaman içerisinde toplumda mevcut bürokratik ve politik araçlar vasıtasıyla kendi kendini yeni durumlara adapte eder. Mesela, kendi yağıyla kavrulamayan toplumlarda öyle mekanizmalar geliştirilir ki, böylece, mesela ekonomik olarak, diğer ülkelerle karşılıklı ticaret anlaşmaları yaparak bu eksikliklerini giderirler, sonuçta ekonomik olarak kendi kendine yeterli hale gelebilirler. Demek ki bir toplumun sosyo-kültürel sistemi bütün bu sosyal süreçleri gerçekleştirmek zorundadır. Diğer bir ifade ile, bir toplumun sosyo-kültürel yapısı kendi süreçleri vasıtasıyla kendi kendine yeterlilik ölçüsünü de oluşturmakta, tayin etmektedir.
Bir toplumun kendi kendine yeterli diye nitelendirilebilmesi için o toplumda ne mevcut olmalı ve bunu sağlamak için ne yapmalı? Bir toplumun varlığının muhafazası için önemli vasıtalar nelerdir ve bunları geliştirmenin imkanlarıı nelerdir?
Her şeyden önce her toplumun büyüklük ve kompleksliğine göre, az veya çok, zorunlu olarak başarmak durumunda olduğu aşağıdaki problemlerin halledilmesi gerekir. Bunlar:

     Biyolojik üreme (Nüfus)
     Üretim (İktisat) sistemi
     Rol dağıtımı
     Statü farklılaşması (Tabakalaşma)
     Meşruiyet (Kimlik)
     İletişim
     Hedef ve amaç sistemi
     Duygu ve heyecanların düzenlenmesi
     Sosyalleştirme
     Sapkın davranışların kontrolü
     Siyasi bütünleşme  şeklinde sıralanabilirler.

Yukarıdaki özellikler toplumun bütünü için söz konusu olduğunda mikro sosyal gruptan farklı olarak, daha değişik ve geniş anlamlar, fonksiyonlar taşırlar. Makro sosyolojik alanlarda böyle yapısal unsurlar mevcut olmaması durumunda grubun bütünlüğü kaybolur ve varlığı ortadan kalkar. Demek ki toplum yukarıdaki fonksiyonları yerine getirerek, bir yapı özelliği kazanmaktadır.
Sosyal yapı, somut bir toplumun hayatta kalabilmesi için gerekli fonksiyonel şartların organize oldukları ve kurumlaştıkları tarz ve çevreyi ifade eder. Bu bağlamda, bir toplumun bizzat kendi kendisinin devamını sağlayan bir sistem olabilmesi için belli bir yapısının bulunması gerekir. Bu da yukarıda ifade edilen fonksiyonel şartların bütünü oluşturacak şekilde bir ahenk ve birlik meydana getirmesi ile mümkündür.

İlgili Makaleler