Thomas Mann Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

MANN, Thomas (1875-1955)

Alman, yazar. 20.yy Alman romanının en büyük temsilcilerindendir.

6    Haziran 1875’te Lübeck’de doğdu, 12 Ağustos 1955’te Zürich yakınlarında Kilchberg’de öldü. Yazar Heinrich Mann’ın kardeşidir. Lübeckli büyük ve soylu bir aileden gelir. Portekiz kökenli ince ruhlu bir kadın olan annesi, Thomas Mann üzerinde çok etkili olmuştur. Babası ise, dedesinin kurduğu büyük tahıl firmasının yöneticisiydi. Onun 1891’de ölmesi ailenin yaşamında bir dönüm noktası oldu. Ticaretten çok sanata eğilimleri olan Heinrich ve Thomas kardeşlerin babalarının işini sürdürmemeleri üzerine aile 1893’te Münih’e taşındı. Thomas Mann burada bir sigorta şirketinde çalışmaya başladı. Bir yandan da edebiyat dergilerine yazılar yazıyor ve bağımsız bir yazar olarak çalışıyordu. 1895-1897 arasında kardeşi Heinrich Mann’la birlikte İtalya’ya gitti. İlk uzun öykülerini toplu olarak yolladığı Fischer Yayınevinden uzun bir roman yazması için destek görünce, Buddenbrooks (Buddenbrook Ailesi) üzerinde çalışmaya başladı. 1900’de, yirmi beş yaşında bu ilk romanını tamamladı. Bu romanla sağladığı başarı Mann’ın tüm yaşantısını değiştirdi. Ününe uygun bir yapıt verememe korkusu, onun ikinci büyük romanını ancak yirmi beş yıl sonra yazabilmesine neden oldu. 1905’te varlıklı ve kültürlü bir aileden gelen Katja ile evlendi. Bu evliliğin kendisine sağladığı maddi olanaklara dayanarak tüm zamanım çalışmalarına ayırabildi. Bir süre Oberammergau, Tölz ve Davos’da, 1914-1933 arasında gene Münih’te yaşadı. Bu arada, 1929’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldı. Nasyonal Sosyalistlerin yönetime gelmelerinden sonra, onları benimsememesi nedeniyle vatan haini sayıldı ve 1933’te Almanya’dan uzaklaşmak zorunda kaldı. Zürich, Strasbourg ve Prag’da bir süre dolaştıktan sonra Zürich Gölü kıyısına yerleşti. 1938’de yapılan çağrıya uyarak ABD’ye gitti ve New Jersey’ deki Princeton Üniversitesi’nde edebiyat profesörü olarak ders verdi. Joseph und seine Brüder (“Yusuf ile Kardeşleri”) dörtlemesini, Lotte in Weimar’ (“Lotte Weimar’da”) ve Doktor Faustus’u bu yıllarda yazdı.

II.Dünya Savaşı’ndan sonra 1952’de tekrar Avrupa’ya döndü, ama Almanya dışında yaşadı ve büyük saygı gördü. 1949’da Goethe’yi anma törenlerine katılmak için Almanya’ya geçtiyse de, burada soğuk karşılandı. 1954’te yeniden Zürich Gölü kıyısına yerleşti ve son romanı Der Erwahlte’yi (“Tanrı’nın Seçtiği”) yazdı. Son yıllarının önemli bir olayı, doğduğu kent Lü-beck’i ziyaret etmesi oldu. Ani bir hastalık üzerine İsviçre’ye gönderildi ve orada öldü.