Teoriler

Teori Kavramı Nedir

 

Teori, “gözlem” anlamına gelen Latince’deki “theoria” ve Grekçe’deki “theôria”dan gelen bir terimdir.  Bilim dilinde, -Isaac Asimov’un tanımıyla- “araştırma alanının bazı yönlerinin uzun gözlemlere ve mümkünse deneylere dayalı detaylı bir tasviri”ni ifade eder.  “Gözlemlenebilen bir alanın belirli görünümlerini sistematik bir yolla ve kavramsal olarak biçimlendirmeye yarayan birbiriyle ilişkili ilkeler ve tanımlar setidir.”  Sosyoloji teorisi, temelde gerçek olarak kabul ettiği birtakım felsefi ve metodolojik sayıltılara (assumption) dayanan, toplumsal etkileşim alanının doğası, kalıpları ve dinamikleri üzerine sistematik açıklamalar ve öngörüler sağlamayı amaçlayan teoridir.  Sadece sosyolojinin değil tüm bilimlerin en önemli ve son kısmını teoriler oluşturur.
Sosyolojik araştırmanın “empirik” ve “teorik” olmak üzere iki boyutu vardır. Empirik araştırma, bir sosyal olgunun “nasıl”ına -ne olduğuna- cevap arar. Böyle bir araştırmanın gerekli olduğu açıktır. Fakat sosyal olgunun “niçin” böyle olduğunun da cevaplanması gereklidir ki bu da teorik araştırmanın sorusudur. Başka bir deyişle teoriler, çok çeşitlilik arzeden empirik durumları anlamaya ve açıklamaya yarayan soyut yorumlamalardır.
Teoriler, belli bir konuyla ilgili durumların adı olan “kavramlar”, bu kavramların “tanım”ları ve bu tanımlara dayalı “önerme”lerden oluşan genellemelerdir. Teorinin güvenilirliği ve geçerliliği, göstermek istediği durumu açık ve net olarak ortaya koyan tanımlamalar yapabilmesine ve “hipotez” olarak ileri sürdüğü önermelerini yeterince test etmiş olmasına bağlıdır. Bir teori çerçevesi içinde yer alan bir veya bir çok hipoteze (gizli ya da aşikar) dayanmayan analiz modeli, teknikler ve gözlemler olamaz. Hipotezlerin kıymeti, bir empirik araştırmada yer almasına ya da teorik bir çerçeveye oturtulmasına göre değişir. R. K. Merton buna göre bir tipoloji yaparak “özel hipotezler” ve “yönlendirici fikirler”den söz etmiştir. Özel hipotezler, empirik araştırmalarda yer alan, iki olgu ya da daha genel bir deyişle iki veri serisi arasındaki ilişkiyi doğrulamaya yönelen, özel bir teori -orta boy teori- içinde formülleştirilen teorilerdir.
Teori geliştirmek yüksek bir soyutlama düzeyini gerektirir. Teori “hipotetiko-dedüktif” bir düzlemde aranır. Genellikle olgular arasındaki örtülü ilişkileri belirleyerek mantıksal olarak açıklanabilir bir bütün oluşturmak amaçlanır. O halde teori, bir taraftan hipotezlerin geliştirilmesini sağlayan realiteden yola çıkarak, diğer taraftan tümdengelimci ya da mantıksal bir düzlemde ara bağıntılar belirlenerek kurulur. Daha sonra yeniden realiteye dönülerek teorinin geçerliliği ölçülür ve doğruluğundan emin olmaya çalışılır.