TEKEL
Tekel, isminden de
anlaşılacağı üzere piyasada tek bir alıcı veya tek bir satıcının bulunması
demektir. Tek bir talep veya tek bir arz olduğu zaman tam manasıyla piyasada
tekel var demektir. Alıcı tek .satıcı çok-sa, alıcı tekeli; satıcı tek, alıcı
çoksa satıcı tekeli diye bir sınıflamaya tabi tutulabilir. Örneğin Türkiye’de
üretilen meyan kökünün alıcısı Tekel İdaresi’dir (Alıcı Tekeli). Yine
Türkiye’de gazoz ve gıda asitlerinin tek satıcısı vardır. Fiirsan A.Ş. (satıcı
tekeli)
Bir tekel rejminin
talep yönü ve seyyal olmasına kaş ılık, arz yönünde teklik vadır. Böylece arz
yönünden rekabetin kesin olarak kalkmış olduğu kabul edilmektedir. Şu var ki,
böyle tam ve mükemmel bir halin oluşması gerçek hayatta hemen hemen imkansız
gibidir. Çünkü mutlak tekel sınırsız bir piyasa gücüne sahip değildir. Tüketicilerin
gelirinin daha büyük bir kısmını elde edebilmek için, tüm malların dolaylı rekabeti
ile karşı karşıyadır. Tekel tarafından satılan mal için hiçbir yakın ikame mal
olmasa bile, başka bazı ikame mallan olabilir; alüminyum yerine plastik,
çelik yerine alüminyum vs. gibi. Devletin müdahale etmesi, ileride rekabet
çıkabilmesi gibi korkular, tekelci firmanın piyasa gücünü dizginleyen Öteki
faktörlerdir. Bu itibarla, bir piyasada belirli bir cins mal üzerinde tek satıcının
varlığı veya hakimiyeti hali tekel olarak kabul edilecektir. Demek oluyor ki,
tekel mutlak olabileceği gibi kısmi de olabilmektedir. Gerçekten, tekel, arzın
%100’ü yerine %60’ına hakim olabilir. Şayet arzın geri kalan %40’ını büyük
sancının hareket-lerini’etkilemeyecek derecede küçük firmalar teşkil ediyorsa,
bu taktirde kısmi bir tekel halinin mevcudiyeti kabul edilecektir. Tekeller
çeşitli gruplara ayrılır:
1- Doğal
Tekeller:
Bir İşletmenin başka
hiçbir yerde bulunmayan bir doğal kaynağa sahip bulunması ona tekel olanağı
sağlar. Örneğin bir kimsenin arazisinde şifalı bir su çıkması, bir otelin
benzeri bulunmayan bir manzaraya ve plaja sahip olması bunlara tekel gücü
sağlar. Uluslararası düzeyde bazı ülkelerin belli maden ya da tarım ürünlerinde
doğal tekelleri olduğunu biliyoruz. Gerçekten kahve, ananas, petrol, krom gibi
maddeler az sayıda ülkelerin tekelindedir. Gelişmiş kapitalist ülkelerde
hükümetler çeşitli doğal tekellerin çalışmasına izin vermekte, ancak bunları
bazı hükümet düzenlemelerine tabi kılmaktadır. Etkenlik sağlama kaygı lan y
la konan bu düzenlemeler genellikle hükümetin, tekelciye yatırımının belirli
bir yüzdesi kadar kâr bırakacak bir fiyat saplaması şeklinde olmaktadır. Bununla
birlikte, bu tür hükümet düzenlemeleri,
çok önemli bir sorun
olan yanlış kaynak dağılımını ancak kısmen düzeltebilmektedir.
2- Yasal Tekeller:
Kanunun tesbit ettiği
şartlar tekel halini yaratmaktadır. Diğer bir deyişle, bir malın ya da hizmetin
üretimi yasa ile tek bir işletmeye bırakılmışsa, buna yasal tekel denir.
Bu da özel tekel ve
kamu tekeli olmak üzere kendi aralarında ikiye ayrılmaktadır.
Ülkemizde rakı ve
benzeri sert içkiler, demiryolu ulaşımı, PTT hizmetleri, radyo, TV hizmetleri,
belediyelerin havagazı üretimi, birer yasal Tekel oluşturmaktadır. Bu
tekellerin tamamı kamu kuruluşu niteliğinde olup devletin denetimi alandadır.
Bunlar yasaların verdiği ayrıcalıklara dayanmak ladırlar. Yasal tekellerin
mutlak kamu kuruluşu olmaları gerekmez. Özel bir kuruluşa yazı ile tekel hakkı
verilebilir. Osmanlı döneminde bu tür imtiyazlı şirketler yaygındı.
Patent hakkı da bir
yasal tekel biçimidir. Patent hakkı yeni bir mal icat etmiş olan kimseye, belli
bir süre için, o malı sadece kendisinin kullanma hakkını tanır. Bu süre içinde
sadece bu hakka sahip olan kimse o malı üretebilir, başka hiç kimse üretemez.
Patent hakkı yasaların koruması altındadır ve bu konuda uluslararası anlaşmalar
da vardır.
3- Akdi Tekeller:
Aralarındaki rekabeti
ortadan kaldırmak maksadıyla piyasaya hakim bulunan birden fazlafirmaların bir
anlaşmayla yarattıkları tekellerdir. Bu kollek-tif tekellerin genellikle
Almanya’da gelişen tipleri kartellerdir. Karteller, firmaların tüzel
kişiliklerini muhafaza etmek, fakat fiyat ve satış şartlan üzerinde rekabeti kaldıracak
şekilde anlaşmak suretiyle oluşmaktadır. Kartel Üyeleri, bazen sadece piyasa
bölüşmekle yetinirler ve diğer konularda serbest olurlar. Bu durumda kartel
üyeleri, sadece kendilerine bırakılmış olan bölgelerde satış yapar, diğer
üyelerin bölgeler?.” tecavüz etmezler. Amerika’da gelişen tipleri ise
tröstlerdir. Firmaların ayrı ayn tüzel kişilikleri anlaşma ile birlikte ortadan
kalkmakta ve tam bir fızyon tahakkuk etmektedir. Kartel ve tröstleri
oluşturan üyeler arasındaki anlaşmalar duruma göre çok çeşitli olabilir.
Bununla beraber karteli tröstten ayıran özellik, kartel üyelerinin ayn hukuki
varlıklarını korumaları, tröst üyelerinin ise buna olanak vermeyecek ölçüde bir
bütünleşme içine girmiş olmalarıdır. Örneğin sosyalist ülkeler dışındaki bütün
uçak şir ketleri bir kartel oluştururlar. Uçak şirketleri aynı ücreti alırlar;
ama buna rağmen biliyoruz ki her uçak şirketi bağımsızdır.
Tröste benzeyen diğer
bir birleşme biçimi holdingdir. Holding, bir şirketin diğer bazı şirketlerin
bir kısım hisselerini ele geçirerek onların yönetimlerine egemen olması
demektir. Holding’in aynı üretim alanında olan işletmeleri kapsaması gerekmez.
Bir holdingin denetimi altına giren çeşitli işletmeler farklı alanlarda
çalışıyor olabilirler.
4- Fiili Tekeller:
Tekel sadece bir fiili
durumda doğabilir. Bir teşebbüsün çok büyük olduğu için, tek başına piyasaya
egemen olmasıdır. Şirketler ya rakipleri ile mücadele edip onları yutarak
büyürler, ya da daha başlangıçtan itibaren piyasaya egemen olacak bir büyüklükte
kurulurlar. Türkiye gibi sanayileşmesinin başlangıçlarında olan ülkelerde
daha çok ikinci yol izlenir. Bundan Ötürüdür ki ülkemizde, genel gelişmişlik
düzeyimize göre, tekel sayısı çoktur.
5- Psikolojik ve Sübjektif Tekeller:
Bu halde arzedilen mal
ve hizmete bir tek firmanın sahip bulunmasına lüzum yoktur. Alıcıların böyle
bir tekel halini kabul etmeleri yetmektedir. İyi sevk ve idare edilmiş bir
dergi, gazete, bazan bir firmaya tekel pozisyonu kazandırabilir. Bütün bu tekel
çeşitlerinin en güçlüleri şüphesiz yasal olanlardır. Öbürlerinin karşısına,
zamanla rakiplerinin çıkması veya anlaşmalarının bozulması nisbi olarak daha
çok mümkün görülmektedir.
(SBA)