Tarihi Şahsiyetler

Sultan Galiyev Kimdir, Hayatı, Siyasi Kişiliği

Mirza Said Sultan Galiyev. Türk düşün ve siyaset adamı. (D. Sterlimatak Kantonu”na bağlı Krimsakaly köyünde (Başkurdistan) 13 Temmuz 1892 – 28 Ocak 1940, Kazan, Tataristan) Rusya Müslümanları’nı federatif sosyalist bir devlet içinde birleştirmeye çalışmıştır.

Babası öğretmendi. İlköğrenimini köyünde yaptıktan sonra Kazan’daki Marxist düşüncelerle tanıştığı Tatar Pedagoji Enstitüsü’nü bitirdi. Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra Ufa’da kitaplık memuru olarak çalıştı. 1905 Devrîmin’den sonra gazeteciliğe başladı. Rusça Ufimskij Vestnik (Ufa Habercisi) ve Tatarca Tormus gazetelerinde çalıştı. 1910’da Moskova’da yayımlanan Мусульманская газета=(Musulmanskaya Gazeta)’nın kadrosuna girdi. Daha çok öyküler ve eğitim üzerine yazılar yayımladı. Daha sonra bilimsel bir dergi olan Mir Islama’nın (İslam Dünyası) yazarlarından oldu.

I. Dünya Savaşı yıllarında Bakü Tatar Okulu’nda öğretmenlik yaptığı sırada Mehmed Emin Resulzade’nin yönettiği milliyetçi harekete katıldı. Bir yandan da, milliyetçi, sosyalist ve ılımlı gazetelere yazılar yazdı. 1917 Şubat Devrimi’nden sonra, Geçici Hükümet’i destekleyen Bütün Rusya Müslüman Hareketi’nin sol kanadında yer aldı, o yılın sonuna doğru Bolşevikler’e katıldı. 1917 Ekim Devrimi’nden sonra hızla yükseldi ve 1918’de Milliyetler Komiserliği’nde Stalin’in yardımcılarından biriydi.

Müslüman Bolşevik Partisi’nin özerkliğini amaçlıyan Sultan Galiyev, bunun için, devrimi destekleyen
milli burjuvalarla işbirliği yapılmasından yanaydı. Stalin ise, bu yerli kadrolara güvenemediğinden, böyle bir işbirliğinin geçici olmasını düşünmekteydi. Rusya Komünist Partisi (Bolşevik), milli örgütlerin kaldırılmalarına ve yerlerine coğrafi bir örgütlenme getirilmesine karar verdi. Bu karar uyarınca, Müslüman Örgütleri Merkez Bürosu’nun Doğu Halkları Komünist Örgütleri Merkez Bürosu’na dönüştürülmesi, Sultan Galiyev henüz idarenin başında olmakla beraber, düşüncelerini gerçekleştirme imkanı kalmadığı anlamına geliyordu.

Rusya Komünist Partisi’nin Komintern politikasına da yansıyan merkeziyetçi eğilimlerine mukabil, Komünizm’in İslam dünyasında ancak ademi merkeziyetçi bir tutumla başarı kazanabileceğini ileri süren
Sultan Galiyev, sömürge ve yarı-sömürge ülkelerde sosyalist devrimi gerçekleştirmek için, Pan-İslamist
ve Pan-Türkist sayılan yollara başvurulmasını önermekten de kaçınmıyordu. Sultan Galiyev’in bu görüşleri,
1920 güzünde Baku’da toplanan Doğu Halkları Kurultayı’nda, dünya devrimine batı proletaryasının
öncülük edeceği tezinin kabul edilmesiyle kesin bir şekilde yadsınmış oldu.