Tarihi Eserler

Sualtı Arkeolojisi Nedir, Tarihi, Hakkında Bilgi

Sualtı Arkeolojisi

Sualtı arkeolojisi, nehir yataklarında, göl ve deniz diplerinde bulunan batık kentler, limanlar ve gemileri ortaya çıkarır, inceler ve bunlardan bilimsel sonuçlara varır. Yeni bir bilim dalıdır, ancak II. Dünya Savaşı’ndan sonra gelişme göstermiştir.

Arkeolojinin bulma ve belgeleme işlemi olan kazının sualtı çalışmalarında da gerçekleştirilmesi gerekir. Bu iş için başlangıçta kullanılan sıradan dalgıçların yeterli olmadığı gün geçtikçe anlaşılmış, karadaki kazı ve belgeleme tekniklerinin sualtında da uygulanması için arkeoloji bilgisinin gerekli olduğu ortaya çıkmıştır. Bir dalgıcın arkeoloji öğrenmesi uzun süren bir eğitimi gerektirdiği halde, bir arkeoloğun dalgıçlığı öğrenmesi için — dalış teknolojisinin bugün ulaştığı gelişme de göz önünde tutulursa — kısa bir çalışma yeterli olmaktadır.

Sualtında yapılan ilk kazılar daha çok kurtarma amacına yönelik olmuştur.

Antik kıyı kentlerinin zamanla sualtında kalmış bölümlerinde su derinliği birkaç metreyi aşmadığından, sualtı arkeolojisinde plan çıkarma çalışmaları da ilk kez buralarda yürütüldü. Antik Tiros (Sur) kenti limanında plan çıkartılması bu tür ilk çalışma örneğidir ve bir Finike limanının konumu ve yapım tekniği üstüne bilgi sağlayan ilk araştırmadır. Daha sonra kazılar giderek derin denizlere kaydırıldı. Bu arada plan ve çizim çalışmaları da gelişti, bu iş için karada uygulanan kareleme yöntemi sualtında da uygulanmaya, stereo fotoğraftan da yararlanılmaya başlandı. Antik dünyanın çeşitli limanlarından yükleriyle çıkan gemilerden birçoğu, çeşitli nedenlerle gidecekleri limanlara ulaşamamış, yan yolda batmışlardı. Bu batık gemileri inceleyen sualtı arkeolojisinin yardımıyla deniz taşımacılığının Akdeniz’de tarihöncesi çağlardan başlayarak etkin biçimde sürdüğü ve geliştiği saptandı. Batık gemileri kazarken, zamanla üstlerini örtmüş olan kum ve birikintilerin emicilerle temizlenmesi işlemi, ilk kez Kaptan Cousteau’nun da katıldığı bir kazıda, Fransa’nın Grand Gongloue adası yakınındaki batıkta uygulandı.

Sualtı arkeolojisinde kazı ile elde edilen her bulgunun tek tek değerlendirilmesi pek çok bilginin sağlanmasına olanak vermektedir. Örneğin çeşitli batıklardan çıkarılan çıpaların tipolojisinin yapılmasıyla Doğu Akdeniz’in İÖ 2000 yıllarındaki deniz yollan haritası elde edilmiştir. Ancak bu tür sonuçların başka bulgularla da desteklenmesi gerekmektedir. Bugün anık Antik tekne gövde ve iskeletlerinden, zamanında taşındıkları gemiyle birlikte batmış obsidiyenden yapılmış taş araçlara, tapınak sütunlarına, yağ ve şarap anforalarına dek birçok buluntu sualtı arkeolojisi çalışmalarıyla gün ışığına çıkanlmakta ve dünyanın çeşitli müzelerinde sergilenmektedir.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi