Sosyolojinin Konusu ve Metodu

Sosyometri Metodu – Sosyoloji

 

Fizik, Kimya gibi tabiat bilimlerinin inceledikleri varlıklar şuurdan yoksun olduğu için bu bilimlerde kesin hükümlere ulaşmak kolay olmaktadır. Peki, sosyal bilimlerde böyle kesin sonuçlar elde edilebilir mi? İnsanın “ben”, “biz” ve “başkası”nı içine alan bio-psiko-sosyal hayatını her yönüyle incelemek nasıl mümkün olabilir?
Avrupa sosyolojisi cemiyet hakkında hüküm verirken ferdi ihmal etmiştir. Aksine, Amerika’da sosyoloji daha ziyade ferde yönelmiş, deney ve istatistik metotları sosyal bilimlerde de kullanım alanı bulmuştur. Bu aşamada karşımıza Amerikan sosyolojisinin bariz özelliklerini içeren yeni iki bilimsel disiplin çıkmaktadır: Sosyal psikoloji ve sosyometri.
Sosyal psikoloji “sosyal grup içinde ferdin davranışlarını ele alıp inceleyen bir bilim” olarak tanımlanmaktadır.  Sosyometri ise, “ferdin ve grubun karşılıklı sosyal münasebetlerini, onların yapı ve dinamiğini metrik yani nicel parametreler içinde tespit etmeyi ve ortaya koymayı mümkün kılan metot” olarak tanımlanabilir. Veya “Sosyometri, sosyogramlar (grafikli şekiller) yardımıyla sosyal münasebetleri ve yapıları, sosyomatriksleri (bir matrikste sosyal münasebetlerin gösterilmesi) ve matematik istatistikî örneklerle matriks hesaplamasının tasvir ve analiz edilmesidir”.
Sosyometriye göre, her topluluğun, her zümrenin bir görünen resmî (formel) şekli vardır. Buna dış toplum denir. Bir de bu dış görünüşün altında isteklere, sevgi ve nefretlere, sempati ve antipatilere, çekim ve itimlere dayanan, ilk bakışta görünmeyen (ancak sosyometri testiyle tespit edilebilen) birtakım gruplaşmalar, klikleşmeler vardır ki buna “sosyometrik matriks” denir. Dış toplumla sosyometrik matriksin çatışması sosyal gerçeği meydana getirir. Dış toplumla sosyometrik matriks arasındaki ayrılık ne kadar çok olursa sosyal gerçekteki gerginlik de o kadar fazla olur. Böylece sosyometri terimi, sosyo-kültürel ve psikolojik faktörlerin birbirine girdiği zümreleşmiş ve yapışmış dinamizmi araçsız olarak incelemeyi ve aynı zamanda bunları ölçüye vurma teşebbüsünü ifade ediyor.
Sosyometrinin ilk çalışmaları evren, kendiliğindenlik, yaratıcılık, yetki, sosyal atom, çekim-itim, seçim, kişilerarası münasebet derecesi, kızışma, kendi kendine gerçekleşme, arınma, rol, zümre birliği, tedavi gibi terimleri ele alıp yeniden tanımlamak ve onları mistik kavramlar alanından alınıp işlemsel olarak tanımlanabilen, ölçülebilen, değerlendirilebilen kavramlar sınıfına aktarmaktı.

Sosyometrinin toplumla ilgili varsayımları şunlardır:

     Her topluluğun resmî ve şeklî yapısı arkasında resmî olmayan bir sosyo-metrik matriks vardır.
     Bir toplulukta bu iki kalıp (resmî yapı ve sosyometrik matriks) arasında fark ne kadar fazla olursa o toplulukta sosyal çatışma ve gerginlik o kadar fazla olur.
     Her topluluk ilk zümrelerden başka sosyal atomlar, sosyal moleküller ve kişiler arası ağlar gibi ilk yapılardan meydana gelmiştir.

Sosyometrinin haberleşme ile ilgili varsayımları da şöyledir:

     Bireyden bireye olan, doğrudan doğruya haberleşme, haberleşmenin en etkili şeklidir. Bu, yığın ortamı haberleşme etkilerinden farklıdır. Doğrudan doğruya haberleşme yığın ortamı haberleşmenin dayandığı kalıptır. Kişilerarası haberleşmenin gittikçe genişleyen alanı sosyometri ilkelerine dayanır.
     Bireyler arasındaki doğrudan doğruya münasebetler birbirinden çok uzakta bulunan bireyleri etkiler. Bu olay kişilerarası sosyometrik ağın varlığı ile açıklanabilir. Bu ağların varlığı en az çabayla en büyük etkiyi sağlayan ilke ile açıklanmaktadır.
     Yıldızlar veya anahtar bireyler haberleşmenin kişilerarası bağlarında kata-lizör ve kızıştırıcı rolü oynarlar.

Sosyometride kullanılan metotları üç başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar:

• Sosyometri testi
• Psikodrama
• Sosyodrama teknikleridir.

Moreno’ya göre ne dış toplum, ne de sosyometrik matriks yalnız başlarına var olabilirler. Bunların birbirleriyle çatışmaları fiilî sosyal dünyayı teşkil eden dinamik sosyal zümreleri (sosyal dünyayı teşkil eden dinamik sosyal zümreleri) buradan da (dış tplum dinamikleri ve sosyometri matriks arasındaki süreçsel ilişkiler) sosyal gerçeklik ortaya çıkar.
Sosyometri testi, sosyal zümrelerde görünen örgütün önemini ölç-meye yarayan araçtır. Deneğe bulunduğu ya da bulunabileceği zümrede arkadaşlık etmek istediği kimseleri sormaktan ibarettir. Sosyometri testi, zümreler içinde beliren çekim ve itimlerin ışığı altında sosyal yapıları inceleyen bir araçtır. Bu test aile, iş ve okul zümrelerinin incelenmesi için kurulmuştur. Ferdin içinde yaşadığı, çalıştığı, rol aldığı bir zümredeki durumunu belirtir.
Bir zümre örgütü, kendisiyle münasebette olan zümreler ve fertler dikkate alınmadan tam anlamıyla incelenemez. Buna bağlı olarak da fertlerle zümreler arasındaki münasebet öylesine birbirine girmiştir ki topluluk kendini bütünüyle sosyometri anketine kabul ettirir.
Psikodrama, dramatik metotla gerçeği araştıran bir bilim diye tanımlanabilir. Alanı kişiler arası münasebetler ve ferdi mikro-kozmoslardır.

Psikodramatik metot özellikle beş araçtan faydalanır.

Sahne: Deneklerin bulunduğu her yer sahne olabilir.
Denek veya hasta: Kendi hayatını sahnede oynaması istenir. Bu daha önceki kendini rahatsız eden bir şey olabilir.
Yönetici: Hem sahneye koyucu, hem tedavi edici, hem de çözümleyicidir.
Yardımcı egolar: Oyunda deneğin hayatında etrafını saran gerçek ya da hayali kişilerin yerini tutan üç görevleri vardır. Bunlar, deneğin dünyasında rol alan aktör, deneği idare eden, tedavi eden ve deneyi yapan kişilerdir.
Seyirciler: Ya sahnedeki deneğe yardım ederler veya deneğin yardımı ile kendileri denek olurlar.

Sosyodrama, zümreler ve kollektif ideolojiler arasında beliren münasebetler üzerine aktif ve derinliğine bir araştırma metodudur. Psikodramadan birçok noktalardan ayrılır. Bir psikodrama oturumunda yönetici ve yardımcıların dikkati ferde ve onun kişisel problemleri üzerine toplanmıştır. Zümre incelemesi bir tedavi olarak aynı oturumda birçok ferdi birden kavramak için kullanılır. Sosyodramanın asıl konusu zümredir. Zümre belli fert sayısı ile sınırlı değildir. Sosyodrama, bir zümrede aynı kültüre bağlı fertlerin aynı sosyal rollerle ve kültür rolleri ile örgütlenmiş bulunduğu varsayımına dayanır.

Sosyometrik metot küçük gruplar incelemelerinde belli derecede empirik ve matematik sonuçlar veren bir metottur. Eylem ve ferdî yaratıcılık teorilerine dayanır. Başarı ve verimliliğin ölçülmesi ve geliştirilmesi için yaratıcı güçlerin tespiti, sevilen (çekilen) kişilerle çalışmak kişiyi daha başarılı yapar. Bu nedenle sosyal grup içerisinde sevilen kişiler, önemli kişiler etrafında bir haberleşme ve iletişim ağı teşekkül eder. Toplumda informel olarak tabii halde teşekkül eden bu tür liderlerden formel liderlikte de yararlanılabilir. Zira sevilen ve benimsenen liderler toplumu peşlerinden sürükler ve başarıya götürürler.
Eğitimde öğretmen – öğrenci,  yönetici – öğretmen – öğrenci –memur – hizmetli ilişkilerinin sosyometrik metotlarla tespiti; itim ve çekim kanunlarının uygun olarak düzenlenmesi, öğrencilerden kurulacak kümelerin birbirini seven kişilerden teşekkül ettirilmesi halinde, başarı ve verim artacaktır.

İlgili Makaleler