Mikro Sosyoloji

Sosyal Yığın ve Kalabalık

 

Biz, günlük dilden ayrı olarak, sosyolojik açıdan, tesadüfen bir araya gelmiş, yanyana birlikte bulunan, beraberce yürüyen insanları zaman ve mekân yakınlığı bulunsa da sosyal grup olarak adlandırmayız. Belirli sosyolojik özelliklerden yoksun olan insan yığınlarını bunlar ancak yalnız fiziki anlamda temas halinde oldukları, buna karşılık karşılıklı bir etkileşim ve iletişimde bulunmadıkları için sosyal yığın diye adlandırmaktayız. Demek ki sosyal yığında sosyal kategoriden farklı olarak zaman ve mekân birlikteliği bulunmasına karşılık bir sosyal grubun teşekkülü için şart olan karşılıklı etkileşim ve birlikte mensubiyet duygusu gelişmediği için sosyal yığını da sosyal gruptan ayırmaktayız.
Sosyal yığına ait bir tanım yapabilmek için şunları gözönünde bulundunmak gerekir:

     Yığın oluşturan şahıslar nisbeten belirsiz olduklarından birbirlerine yabancıdırlar.
     Sosyal yığın teşkilatlı olmadığı için onda bir sıralama (hiyerarşi) ve görev dağılımı yoktur.
     Bir sosyal yığında, fiziki yakınlık büyük dahi olsa, yalnızca sınırlı bir sosyal iletişim ve etkileşim mevcuttur.
     Yığın oluşturan kişilerin davranışı fiilen var olsa bile, grup dağıldıktan sonra küme dışı davranışlara karşı yetersiz uyarımlar gösterirler. (kitle hareketleri müstesna)
     Sosyal yığın ekseriya yerleşik bir özelliğe sahiptir. Bu nedenle de sosyal değeri yerleşme sınırları ile çevrilidir.
     Sosyal yığın ekseriya geçicilik özelliği taşır. O derecede bir değişme içindedir ki ona girip çıkma bir an meselesidir.

Bir trenin aynı kompartımanında seyahat edenler, plajdaki bir kalabalık, bir konseri dinleyenler sosyal yığına ait tipik örneklerdir. Burada şahıslar bir sosyal küme içerisinde kendiliğinden ve düşünmeden davranışta bulunmaya yönelirler. Ne var ki bu davranışlar, kolektif olmasına rağmen sosyal davranışların özelliklerinden ufak bir bölümünü gösterirler. Bu da ilk andaki yapı ve yardımlaşmada kendini gösterir. Sosyal yığın ve kalabalıkları:

     Toplumsal yapıyla bağları olan kalabalıklar
     Tesadüfi kalabalıklar
     Yasa dışı kalabalıklar olamak üzere üçe ayırabiliriz.

Sosyal yapıyla bağları olan kalabalıklara, tiyatro seyircisi, spor seyircileri, dini toplantılara katılanların meydana getirdiği gruplar örnek olarak verilebilir. Bu grupları teşkil eden katılımcıların merkezi bir odak noktaları ve benzer amaçları olmasına karşılık, gruba katılmaları pasiftir. Halbuki önceden planlanmış ve katılımcıların kendini ön plana çıkardığı gruplarda, mesela dans eden kalabalıklar, partiler, dini ayinlere katılanların ortak odak noktaları pek olmamasına karşılık, benzer amaçlara sahiptirler ve grup içinde ferdi tatmin söz konusudur: Grup bu ferdi arzuları tatmine hizmet eden bir birlikteliktir.
Sokakta yürüyen kişiler, otobüse binmeye çalışan insanlar, trafikte yoldan karşı karşıya geçmek isteyen veya ışıkta bekleyenler tesadüfi kalabalıklardır. Bu şekildeki gruplaşmalarda birliktelikler tesadüfen oluşur ve grup üyeleri birbirinin varlığından haz duymazlar. Hatta zaman zaman birbirinden rahatsız olan fertler arasında çatışmalar meydana gelir. Aynı şekilde ortaklaşa bir sakınma objesi ile karşı karşıya kalan, mesela bir yangından veya felaketten kaçmaya çalışan insanlar da tesadüfi gruplar oluştururlar. Bu tür gruplarda birlikteliğin paniği artırıcı olumsuz etkileri söz konusudur. Bir yangın veya seyredilecek bir olayı görmek üzere oluşmuş gruplar, mesela bir uçak filosunun akrobatik gösterilerini seyredenler bir tesadüfi gruptur. Bu tür gruplarda dikkatlerin toplandığı nokta tesadüfen ortaya çıkmış bir olaydır ve grubun faaliyetleri de denetimsizdir. Seyredilen olayın uyarıcılığı dışında grup oluşturan fertler arasında herhangi bir etkileşim yoktur.
Resmi ve gayri resmi toplum kurallarını ihlal eden, mesela yağmacı çeteler veya sarhoş kavgaları, toplum kurallarını hiçe sayan yıkıcı kutlama ve törenler dolayısıyla da birtakım gruplaşmalar meydana gelebilir. Bu tür gruplaşmalarda, herhangi bir hedefe kanun veya ahlak dışı yollarla ulaşılmaya çalışılırken çok sayıda insanın birlikte hareket etmesi ferdi sorumluluğu azaltır, bir isimsizlik duygusu verir, heyecanları yükseltir ve fertleri tek başına yapamayacağı eylemlere yöneltir.
Taşrada yaşayanlarla büyük kentlerde yaşayanlar arasındaki -her toplumda görülen- başlıca farklılıklardan biri, büyük kentte yaşayanların sosyal yığın içine çok defa farkında olmadan girmeleri ve zamanlarının büyük bir bölümünü sosyal yığın içerisinde geçirmeleridir. Buna karşılık taşrada halk her zaman içinde yaşadığı çevre dışına nadir olarak çıkar.