Sosyolojinin Konusu ve Metodu

Sosyal Süreçler Bilimi Olarak Sosyoloji

Sosyal münasebetlerin yapısallaşması belli zamana ihtiyaç gösterir.

 

Davranışın belli bir zamanda yapısallşmasına eski deyimle vetire, yabancı deyimle proses yeni Tükçe ile süreç denmektedir.

 

Sosyal davranışlar, belli bir toplumun kültür, grup ve kurumlarında sosyal süreçler tarafından yaratılırlar.

Bu süreçler doğuştan insanda potansiyel olarak mevcuttur. İnsanın tabii yapısında var olan bu olgular insanlar arasındaki ilişkilerin doğmasında ve yönlendirilmesinde rol oynarlar.

 

Gruplar ve kurumların temeli olan insan davranışı daima somut bir toplum ve kültür içinde vuku bulur. Gruplar ve kurumlardaki ilişkilere, iç tavır ve tutumlar veya dış davranış örnekleri de olsa, belli davranış şekilleri aracılık eder. İşte bu aracılık sosyal süreçler vasıtası ile olur.

İnsan-insan ilişkisi etkileşim kelimesi ile ifade edildiğinde, bunlar, beşeri temasa geçmenin (bir formül halinde söylenecek olursa: bir bakış, bir gülümseme, bir selam, bir konuşma, bir randevu, bir buluşma) bütün sahalarını kapsar. Mesela, sosyal gruplar karşılıklı etkileşim olmaksızın ortaya çıkamaz. Bunun aksine etkileşim sosyal grup dışında da vuku bulabilir. Mesela, bir dilencinin para istemesi, bir garsonun bir lokantada müşteriye hizmet etmesi, iki kişinin caddede karşılaşması ve sohbet etmesi böyledir.

 

Bütün bu durumlarda birtakım etkileşmeler söz konusudur ve anlamlı bir davranış tipi mevcuttur. Katılanlar bu durumları anlar, yerini tayin ederlerse etkileşme süreci şekillenmiş olur. Buna karşılık verilen örneklerdeki durumlarda bir grup davranışı yoktur.Zira bir etkileşmenin grup davranışı haline gelebilmesi için, o davranış olgusuna bir konum tayini ile birlikte, tekrara, zamana ve karşılıklı bütünleşmeye ihtiyaç vardır.

 

Başka bir ifade ile, bir toplum ve kültürün sosyal bütünü içindeki bu geniş, kapsamlı etkileşmelerin tipleşmesi gerekir. Sonuçta bu etkileşmeler bir amaca yönelik anlamlı bir yapı kazanırlar.  Bu nedenle sosyal süreçler etkileşim ve iletişim (interaksiyon) süreçlerinin bir amaca yönelik bağları veya yapılarıdırlar Daha açık bir anlatımla sosyal süreç, belli bir hedefe birlikte yönelmiş ve o hedefi elde edebilmek için yola çıkmış en az iki insanın, bu hedefi ele geçirinceye kadar birbirlerine karşı gösterdikleri karşılıklı davranış olgusudur. Şema ile gösterecek olursak:

 

İşçi ve işveren bir işyerinde birlikte var olmak zorundadırlar. İşletmenin verimli olması ve kâr elde etmesi o işletmenin varlık sebebidir. Buna karşılık üretim araçları ve işçinin iş görme hakkını çıktıktan sonra arda kalan fazla (artı) değer kimin olacaktır?

 

 

Karl Marx’a göre artı değer işçinin, kapitalizme göre kapitalistin hakkıdır. Zira Marx’a göre sosyal davranışın oluşumuna aracılık eden temel süreç çatışma, kapitalizme göre ise rekabettir. Çatışma veya rekabet içerisinde, artı değere sahip olunacaktır. İşte bu artı değere sahip olmak veya paylaşmak için, işçi ve işverenin birbirlerine karşı sergiledikleri davranışın bir sosyal olgu haline gelmesi bir sosyal süreçtir. Başka bir örnekle sosyal sürecin ne olduğunu açabiliriz. Mesela tek bir bursa iki öğrenci talip olsun. Bu bursu iki kişiden ancak birisi alacaktır. Ama kim? Her iki öğrenci de bu bursu elde etmek için uğraş verdiğinde, bursu elde edinceye kadar bu iki öğrencinin birbirine karşı davranışları nasıl tipleşir? İşte bu iki öğrenciden birisi bu bursu elde edinceye kadar birbirlerine karşı sergiledikleri tipleşmiş davranışa sosyal süreç  adı verilir.

REKABET SÜRECİNİN BOYUTLARI

Sosyal süreçler muhtelif şekillerde tipleşirler. Temel sosyal süreçler:

       Farklılaşma (differentiation)

       İşbirliği (cooperation)

       Zıtlaşma (opposition): Rekabet (competition) ve Çatışma (conflict)

       Uyma (adaptation)

       Bütünleşme (integration)

başlıkları altında tipleştirilmektedir.

Sosyal davranışlar, belli bir toplumun kültür, grup ve kurumlarında sosyal süreçler tarafından yaratılırlar ve şekillendirilirler. Bu sosyal süreçlerin temeli biyolojik ve psikolojik özelliklere dayanır ve doğuştan insanda potansiyel olarak mevcuttur. İnsanın tabii yapısında var olan bu olgular insanlar arasındaki ilişkilerin doğmasında ve yönlendirilmesinde rol oynarlar. Bu nedenle sosyal süreçlerin sosyolojide ele alınması, sosyal yapının işleyişini ve değişmesini açıklamada kolaylık sağlayacaktır.

İleride bu konuya geniş olarak değinilecektir. Zira farklılaşma içerisinde bulunan bir toplumsal yapıda, belli bir bütünlüğe, sosyal süreçler vasıtasıyla ulaşılmaktadır. Daha açık bir deyimle, sosyal süreçler toplumun dinamikleridirler. Her toplum kendi dinamikleri ile tarihi varlık alanında yerini alır.