Felsefe Yazıları

Sosyal Siyaset Nedir? Tanımı, Tarihi

Sosyal Siyaset tarih-2/sosyal-politik” 231″ 153″

Bir toplumu meydana getiren çeşitli sosyal sınıfların durumlarını, hareketlerini birbiriyle ilişkilerini, çatışma ve mücadeleleri­ni ele alarak devleti korumaya ve toplumu huzur, istikrar ve refaha kavuşturmaya yönelik tedbirleri, usul ve esasları inceleyen ve ortaya koyan bir disiplindir.

Sosyal siyaset kavramının gelişmesi ve ilmi bir hüviyet kazanmasında Alman bilim adamlarının büyük rolü olmuştur. 1873’te kurulan “Alman Sosyal Siyaset Derneği” kamuoyuna sosyal siyaset meselelerini duyurmuş ve tanıtmıştır. İngiltere’de Thomas Carlyle, Sidney ve Beatrice Webb ve Bernard Shaw, Fransa’da Gide, Jaures ve Millerand ile Le Play ekolü mensuplarının sosyal siyasetin doğmasında önemli katkıları olmuştur. Sosyal siyasetin ilmi bir disiplin haline gelişi, Alman ilim adamı Otto von wiedineck Südenharsl’un 1911 yılında yazdığı “Sozial Politik” (Sosyal Siyaset) adlı eseriyle gerçekleşmiştir. Bundan sonra sosyal siyaset, bu konudaki ilmi yayınların ve araştırmaların artışıyla büyük bir gelişme göstermiştir. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya, İngiltere, Fransa ve ABD’de sosyal siyaset; teorik ve uygulamalı olarak ilmi bir disiplin haline gelmiştir. Türkiye’de sosyal siyaset, disiplin olarak, 1933-34 üniversite reformuyla ülkemize gelen Alman bilim adamlarından Prof. Gerhard Kessler’in katkılarıyla gerçekleşmiştir. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde bu disiplin bir kürsü haline gelmiş, üniversitelerde “içtimai iktisat”, “sosyal ekonomi”, “sosyal iktisat”, “sosyal politika” gibi adlarla ders olarak okutulmuş, bu alanda faaliyet gösteren “iktisat ve içtimaiyat enstitüsü” ve çeşitli yayın organlarıyla incelemelere konu olmuştur. Sosyal siyaseti, kapsamına giren konular bakımından, dar ve geniş anlamda ele almak mümkündür. Geniş anlamda sosyal siyasetin muhtevası çok geniş olup insanlık tarihinin ilk dönemlerinden itibaren sosyal hayatın çeşitli yönlerini incelemektedir. Bu cümleden olmak üzere kölelik rejimi, feodal sistemdeki senyör-serf ilişkisi, küçük sanatkârların durumunu ve taşıdıkları önemi, nüfusun büyük bir kısmım teşkil eden köylüler ve sorunları, iller ve bölgeler arası göçler, göç eden nüfusun iskânı, toprak dağılımı, tarım kesiminin kullanması için kooperatifleşme, ucuz tarımsal kredi sağlanması, tarımda ve diğer sektörlerde işsiz kalanlara iş sağlanması, işgücü eğitimi ve halkın sağlığını ve sosyal güvenliğini sağlayacak tedbirlerin alınması, geniş anlamda sosyal siyasetin konulan olarak ifade edilebilir.

Dar anlamda sosyal siyasetin sınırlan, tarihi bakımdan sanayi devriminin başladığı XVIII. yüzyılın sonlanndan itibaren sos­yal meselelerle sınırlandırılmıştır. Ayrıca geniş anlamda sosyal siyaset, sosyal hayatın ve sosyal gruplann tüm sorunlarını inceleme konusu yaparken, dar anlamda sosyal siyaset, sosyal gruplar içinde sadece işçi ve işverenin birbirleriyle ve diğer gruplarla İlişkilerini inceleme konusu yapmaktadır. Prof. Kessler’e göre bu anlamda “sosyal siyaset, sosyal sınıfların hareketleri, gelişme ve çelişmeleri ve mücadeleleri karşısında devleti ve hukuk düzenini ayakta tutmaya ve idame ettirmeye yönelmiş siyaset” olarak tarif edilmektedir. Dolayısıyla dar anlamda sosyal siyasetin konulannın çoğunun sanayi devriminden sonra ortaya çıktığı söylenebilir. Çünkü sanayi devrimi ve sanayileşme birbiriyle mücadele eden, çatışan ve zıtlaşan iki sınıf ortaya çıkarmıştır. Kapitalist sistem içinde bu zıtlaşma ve çatışmanın ortadan kaldırılması veya hafifletilmesi büyük önem taşımaktadır.

Bu hedefe yönelmiş olan tedbirler manzumesinin tamamı, dar anlamda sosyal siyasetin inceleme konularıdır. Bugün üniversitelerimizde, İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri’ndeki “Sosyal Siyaset Disiplini”, “Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümü” adını almış bulunmaktadır.

Sabahaddin ZAİM – SBA

İlgili Makaleler