33Sosyoloji Sözlüğü

SOSYAL SINIF

 

SOSYAL SINIF

 

Genel anlamda sınıf
terimi, kategori te­rimiyle eşanlamlıdır. Sınıf kavramı kulla­nılmakla beraber
giderek tabakalaşma teri­miyle aynı anlamda kullanılmaya başlan­mıştır.
Tabakalaşma anlamında, toplum içinde göreceli olarak aynı güce, gelire, re­faha
ya da prestije sahip olan bireyleri (ya da aileleri) veya bu unsurların
bileşimini göstermek için kullanılmıştır. Daha önem­lisi, sınıf, ekonominin
belli bir sürecinde or­tak bir yere sahip olanları göstermiştir. Bu bazen
refah, ya da gelir süreci ve diğer za­manlarda meslek süreci anlamına gelmekle
beraber, Marksist literatürde maddi üretim biçimleri ilişkilerinin -örneğin
maddi üre­tim araçlarını kontrol edenler ve kontrol et­meyenler- temel
şekillerini göstermiştir.

Böylece Marks’a göre,
kapilalist bir ekono­mide, kapitalist sınıf üretim araçlarını kont­rol eder ve
proletarya kontrol edemez. Sını­fa karşılık, sosyal sınıf da, toplumda göre­celi
olarak eşit statü, ya da saygınlığa sahip tüm aileleri veya bireyleri göstermek
için kullanılmıştır. Bu kullanımda, sosyal sınıf genellikle tabakalaşmanın açık
sistemle­rinde varolan gruplarla sınırlandırılmıştır, kast ise tabakalaşmanın
kapalı sistemlerin­de varolan gruplar için kullanılmıştır.

En genel anlamda
sosyal sınıf, benzer ekonomik güçlere sahip, hayat biçimleri birbirine benzer,
kültür ve eğilimleri aynı özellikler taşıyan, ekonomik menfaatleri müşterek
olan ve bütün bu hususlarda aynı durumlarda olmanın şuuruna sahip bulunan
kişilerin meydana getirdiği bir topluluktur. Bu itibarla sosyal sınıfların
belirlenmesin­de ekonomik güç, hayat biçimi, kültür, eğitim, sınıf şuuru gibi
pek çok değişkenin bir anda dikkate alınması gerekmektedir. Sadece servet veya
kültür, kişilerin sosyal sınıflarının belirlenmesinde yeterli olama­maktadır.
Gelirin yüksek veya düşük olma­sından çok, gelirle mütenasip tutum, hayat
biçimi ve şuurun gösterilmesi önemlidir.

Sosyal sınıf
analizinde dikkate alınacak faktörlerin kimisi birinci derecede öne çıka­rılarak,
toplumlarda çeşitli sosyal sınıflar belirlenmektedir. Ekonomi kriterine göre
konuya yaklaşıldığında işçi-işveren, siyasi kritere göre yöneten-yönetilen,
coğrafî kri­tere göre köy-kent toplumu gibi tasnifler yapılabilmektedir. Maddi
üretim araçlarıy­la ilgili sosyal ilişkilere dayanan ekonomik gücü merkezi
değişken olarak ele alarak, Marksistler pazar olanaklarını, diğer güç
türlerini, mesleki saygınlığı ve hayat tarzı­nı sınıfla özleştirm işlerdir.
Aynı şekilde,

değer uyuşmasına
dayanan bir toplum için­de saygınlığın ayrımcı dağılımını temel bir harekete
geçirici ödül olduğunu vurgulaya­rak, modern gücü otorite ile ve pazar ola­naklarını
saygınlık sağlayan mesleklerle Özleştirmeye eğilim göstermişlerdir. Böy­lece de
sınıf ve parti, sosyal sınıf (ya da statü grubu) ile özleştirilmiştir. Bazı
araştırmacı­lar basit bir gelir kategorisinden bir sınıf, bir sosyal sınıf, ya
da her ikisinin endeksi ola­rak sözederlerken öte yandan diğerleri, sı­nıf
terimini üyelerinin ortak hayat olanakla­rını, ortak hayat tarzını, kişiye ve
topluma karşı ortak tavırları ve ideolojiyi, kişi bilin­cini ve diğer tabakaya
karşı temel düşman­lık duygusunu paylaştığı bir tabakayı gös­termek için
kullanmaktadırlar. Teorik dü­zeydeki tartışmalarda sınıf ve sosyal sınıf, kast
ve mülkiyet sistemleri gibi kapalı ve yan-kapalı tabakalaşma sistemlerinin
diğer şekillerinden ayrıldığından, birçok modern Batı toplumları kendilerini
karakterize eden, örneğin ABD’de zencilere davranış sistemi, kast-benzeri
unsurlar katılmadan “sınıf açısından incelenmektedir. Böylesi modem sınıf
sistemlerinde, sınıf işareti ola­rak akrabalık bağları, bilhassa Amerika
Birleşik Devletleri’nde ve çok az olarak İn­giltere, Fransa ve İtalya’da hemen
hemen kaybolmuştur.

Görgül sınıf
araştırmaları, kişileri ve ai­leleri sınıfların oluştuğu ya da formelleştiği
süreçlere göre değil de, uygun sınıf konum­larına, hareketliliğe ve
farklılaşmış sınıf ha­reketliliğinin sonuçlarına göre yerleştirme­ye
çalışmaktadır. Sosyal sınıf araştırmala­rında çeşitli kriterler dikkate
alınmakladır: Çocuk yetiştirme alışkanlıkları; zihin sağlı­ğı ve zihni
hastalıkların tedavisi; fiziksel sağlık; bebek Ölümleri; genel nüfus oranlan;
ilaç müptelalığı, alkolizm, fahişelik gibi farklı patolojiler, eğitim
hizmetleri; ihlal, cinayet, tutukluluk ve hapis oranları, oy verme tarzı;
tüketici eğilimleri, evlilik, bo­şanma ve terk oranlan; Örgüt üyelikleri; ırkî
ve dinî önyargı ve ayırım; ulusal ve ulusla­rarası siyasi davranışlar ve
tercihler.

Son yıllardaki dikkate
değer bir eğilim, sosyal hareketlilik tarzları, örneğin sosyal sınıf
bozukluktan tarzlan ve yeni üyelerin sınıf yapılarına katılımı konusundaki
çalış­malarda bir artış olmasıdır. Aynca, Ameri­ka Birleşik Devletler’inde,
sosyal hareketli­liğin yavaşladığı yönündeki korku, böylesi çalışmaları
harekele geçirmek için belirli bir rol oynamıştır. Bu sahadaki önemli ça­lışmalar
N. Rogoff un Mesleki Hareketli­likteki Son Eğilimler, S.M. Lipset ve R.
Bendix’in Endüstriyel Toplumlardaki Sos­yal Hareketlilik ve D.V. Glass’ın İngil­tere’de
Sosyal Hareketlilik konularındaki araşürmalandır.

Bilhassa oy verme,
örgütsel katılım, par­ti faaliyetleri vs. konulannda olmak üzere siyasi
davranış çalışmaları esas bağımsız değişken olarak sınıf konumuna, dikkate
değer bir duyarlılığın olduğunu göstermiş­tir. Bazı araştırmacılar Marksist
anlamıyla sınıf ve sosyal sınıfın bilhassa Amerika Bir­leşik Devletleri’nde,
çevrelerinde siyasi grupların oluştuğu çıkar gruplarını elde et­mede yeterince
başarılı olamadıklarını Öne sürmüşlerdir. Lobi grupları ve çıkar grupla-nnın
birbirlerine alternatif kavramlar oldu­ğu öne sürülmüştür. Bu eğilime karşı,
C.W. Mills ve R. Dahrendorf gibi diğer yazarlar güçlü elit ve endüstriyel
toplumda sınıf ve sınıf mücadelesi çalışmalarında olduğu gibi kuvvetli Öneriler
oluşturmuştur. Bu çalış­malar sınıf ve sosyal sınıfın, sosyal örgüt-

lenmenin merkezinde
olduğu şeklindeki yaklaşımlarla sürmüştür.

Dikkate değer bir
edebi-sosyolojik ve sosyolojik-inceleme türü çalışmalar bilhas­sa şehir
hayatının oluşumlan ve türleri, ha­yat standartlan üzerinde vurgunun etkileri,
statü araştırmacılan ve “kişilik arama” ko­nulan üzerinde olmak üzere
kenar sınıf fe­nomeni konusunda yoğunlaşmıştır. Bilhas­sa Amerika Birleşik
Devletler’inde, ırk iliş­kileri konusunda dikkate değer sayıdaki ça­lışmalar
bir arada olmaya engel olarak zen­ciler ve beyazlar arasındaki sınıf
farklılıkla-nmn önemini ve beyazlar arasındaki sosyal uzaklıkla aynı tarzda
olan zenciler arasın­daki sınıf farklılıklarının önemini ortaya koymuştur.
Etnik grup farklılıklarının ve değişik dini gruplar arasındaki farklılıkla­rın
ortak bir standardı ve hayat tarzını pay­laşmaktan kaynaklanan hayat tarzının
eşitlcştirilmesinin etkisiyle kaybolduğu gösterilmiştir.

Sosyal antropolojideki
son yaklaşımlar okur-yazar olmayan gruplar arasında bile, basit sınıf
ölçütlerini içermektedir. Kültür ve kişilikle ilgili ortaya çıkan araştırma sa­hası,
kendisini sınıf değişkenlerine yönelt­meye eğilimlidir. Dünyada ortaya çıkmakla
olan “azgelişmiş bölgeler” konusundaki farklı çalışmalar karşılaşılan
problemlerin ve Ba ülılaşma, endüstrileşme ve refah yo­luyla statü kazanma
sonucu karşılaşılacak problemlerin daha çok hissedileceğini öne sürmüştür.

(SBA)

 

İlgili Makaleler