Nedir ?

Solak Solakan-ı Hassa Nedir, Ne Demektir, Osmanlı’da Solak Askeri

Solak

Osmanlıların, Kapıkulu piyadesi oian Yeniçerilerin 60, 61, 62 ve 63. ortalarına (bölüklerine) verilen isimdir. Solakların, boylu poslu olup seçilen ve padişahın hizmetine verilenlerine de “Solakân-ı hassa” denirdi. Solak teşkilâtının Yıldırım Bâyezid zamanında kurulduğu bildirilmektedir.

Solakân-ı hassalar gerek seferlerde ve gerek padişahın çeşitli merasimlerinde onun etrafında yaya olarak yürürlerdi. Köprüleri geçme esnasında solakbaşı padişahın atının dizginlerini tutardı. Böylece atın ürkmesine meydan verilmemiş olurdu. Solakân-ı hassa, onar kişilik mangalara ayrılırdı. Bu mangalara da çavuşlar kumanda ederlerdi. Bunların sayılan hiç bir zaman 400’ü geçmezdi. Münhal vuku
buldukça yeniçerilerin bu isimli bölüklerinden yenileri seçilirdi.

Solaklarda başlarına birbuçuk karış uzunluğunda dökme yaldızlı ve ön tarafı servi şeklinde yeşil sorguçlu külah, arkalarına saçaklı entari, üstüne dolak tarzında kaftan, bacaklarına kırmızı çakşır, ayaklarına çakşıra dikilmiş sarı mest, bunun üstüne sarı çizme giyer, bellerine yaldızlı som kemer bağladıkları gibi, bu kemere gümüş kabzalı uzun bir kama sokarlardı. Ellerinde derviş teberlerine benzer bir silah taşırlardı.

Alay günlerinde solakan-ı hassa, başlarına tuğlu külah, arkalarına beyaz biniş üzerine beyaz ve dört kollu kaftan giyerler, kaftanın kollarından ikisini giyip diğer İkisini kuşaklarına sararlardı. Ellerinde yay ve arkalarında tirkeş bulunurdu.

Sefere gidişte solakbaşıların en kıdemlilerinden ikisi hünkarın sağında ikisi de solunda yürürdü. Padişahın sağında bulunanların tamamı sol ellerini, solunda bulunanların da tamamı sağ eliçrini kullanırlardı. Bu durum, padişaha arkalarını dönmeden ok kullanmaları İçindir.

Yeniçeri Ocağı’nın ortadan kaldırılması ile solaklık da ortadan kaldırıldı. Ancak, rikâb solakbaşısı ile beraber hükümdarın maiyyetinde sekiz gedikli ve dört nefer mülazim ve on-iki nefer solak kalmıştı. Bunlara 18 nefer daha ilave edilerek sayılan otuza çıkarılmıştı. Nihayet solaklar, peykler ve hasekilerle biriikte H. 1244/1828-23’da lağvedilmişti.