Şeyhülislam Arif Hikmet Bey Kimdir, Hayatı, Eserleri, Edebi Kişiliği
Şeyhülislâm Arif Hikmet Bey (İstanbul 1786-1859) Şeyhülislâm ve Türk divan şiirinin son şairlerinden.
Yaşamı
Devrin âlimlerinden İbrahim İsmet Bey’in oğlu. On yaşlarında ilmiyye sınıfına girdi, 1814’da babasıyla Hacc’a gitti.1816’da Kudüs 1820’de Mısır, 1823’de Medine-i Münevvere mevlevîyetlerini, 1826’da da İstanbul payesini kazandı. 1828’de İstanbul kadılığına tayin edildiyse de kabul etmedi; ertesi yıl nüfus işlerine bakmak üzere Rumeli’ye gitti; 1830’da geri döndüğünde önce nakibül-eşraf, 1833’de de Anadolu kazaskerliği piyesini kazandı. Ertesi yıl nakiblikten istifa etti; 1838’de Rumeli kazaskerliği payesi verildi, bir yıl sonra Meclis-i Ahkim-ı Adliye âzası oldu. 1840’da tekrar Rumeli’ye gönderildi. Dönüşte, önce Dâr-ı Şurâ-yı Askerî üyeliğine getirildi. 1845’de ise Şeyhülislâm oldu. Bu görevden ayrıldıktan sonra Medine’de, bugün dahi Türkçe yazmalar bakımından değerli kitaplıklardan biri durumunda bulunan, büyük bir kütüphane kurdu ve buraya beş binden fazla nâdir yazma eser vakfetti. Hayatının sonuna kadar peygamber diyarı bu mübarek beldede oturmak niyetinde idi, fakat henüz İstanbul’da iken âniden vefat etti ve Üsküdar Nuhkuyusu’na gömüldü.
Edebi Kişiliği
Klasik tarzda şiirler yazan ve şiirlerinde Nefî, Nâbî ve Nedim’in etkileri görülen Arif Hikmet Bey, Türk divan şiirinin “Bakıyyetü’s-selef” denilen son temsilcilerinden biri olarak tanınmaktadır. Nâmık Kemal onun II. Mahmud devrinin en gözde şairlerinden biri olduğunu belirtmektedir. Üç dilde yazdığı şiirlerini topladığı divanından takdirle bahseden Cevdet Paşa ise bilhassa Arapça şiirlerini çok beğenir. Onun ilmî ve edebî şahsiyetinden övgüyle söz eden bir başka kişi de Ziya Paşa’dır. Arif Hikmet geniş bilgisi, okumaya ve kitaba düşkünlüğü, nadide kitaplara sahip kütüphanesi ve cömertliği yanında konağını devrin bilgin, şair ve diğer sanatçılarının toplandığı bir merkez haline getirmesiyle de tanınmış ve birçok sanatçı, ilim adamı ve şairle yakın dostluklar kurmuştur.
Eserleri
Divan-ı Eş’âr adıyla üç dilde yazdığı şiirlerden meydana gelen mecmua, ölümünden sonra dostları tarafından toplanmıştır. Hulâsatü’i-Makalât fi mecâlisi’l-mükâlemât: tamamlanmış bir Şairler Tezkiresi ayrıca Arabça Mecmuatü’t-terâcim ve Keşfu’z-zünun’un Zeyli ve Esâmi-i Müellifin adlı kitapları vardır.