Edebi Şahsiyetler

Şevki Bey Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

ŞEVKİ BEY (1860-1891)

Osmanlı, besteci. 19.yy’ın ikinci yarısında gelişen yeni şarkı tarzının öncülerindendir.

İstanbul’da doğdu, 16 Temmuz 1891’de aynı kentte öldü. Müziğe küçük yaşta özel derslerle başladı. Rüştiye’yi bitirdikten sonra girdiği Muzika-yı Hümayun’da Hacı Arif Bey’den çok yararlandı. Ancak saray yaşamının düzenine uyamayarak kısa bir süre sonra bu çevreden ayrıldı. Bundan sonra Gümrük, Harbiye nezaretlerinde kâtip olarak çalıştı. Aşırı içkinin, düzensiz yaşamanın getirdiği çöküntü ile genç yaşta öldü.

Ciddi bir müzik öğrenimi görmemesine karşın yeni şarkı üslubunun Hacı Arif Bey’den sonraki en önemli bestecisidir. Başlangıçta, izleyicisi olduğu bu bestecinin etkisinde kalmışsa da, kısa zamanda bundan sıyrılarak kendi üslubunu ortaya koymuştur. Öğretmeni de sayılabilecek olan Arif Bey’in şarkı formuna getirdiği yenilikleri benimsemiş, ancak melodi örgüsü, makamları işleyişi ve temalarıyla onunkinden daha farklı ürünler vermiştir. Güfteyi görür görmez ezgilendirmeye başlayan Şevki Bey’in şarkılarındaki en önemli özellik doğaçtan bestelenmiş olmalarıdır. Müziğinde hep aşk acısını, ayrılıkları, hüzünlü, karamsar duyguları dile getirmekle birlikte, hiçbir parçasında abartıya kaçmamıştır. Taklit edilmesi güç bir sadelik içindeki şarkıları, halk müziğine özgü bir doğallık taşıyan,ama aynı zamanda ince bir beğeninin ürünü olan parçalardır. Yapıtlarının çok geniş bir dinleyici kesimince günümüze değin sevilmesinin en önemli nedeni, doğaçtan söylenmiş olmalarından gelen bu çarpıcı içtenliktir.

Parçalarında, Arif Bey’inkilerin ölçüsünde makam ve usul zenginliği görülmez, ama kullandığı belirli makamları da tekrara düşmeden, değişik yönleriyle işlemiştir. Uşşak makamında elliden fazla birbirine benzemeyen şarkı bestelemiştir. Yapıtlarıyla kendinden sonraki hemen hemen bütün şarkı bestecilerini etkilemiş, 19. yy’da şarkıya verilen yeni biçim ve üslubun gitgide yaygınlaşmasını sağlamıştır.

Şevki Bey çok verimli bir besteciydi. Parçalarını notaya alan kimi müzikçiler onun bir gecede sekiz şarkı bestelediğini anlatırlar. Altı yüzden fazla şarkı bestelediği de söylenir. Bunların büyük çoğunluğu notaya alınmadan unutulmuştur. Şarkılarının bugüne değin tam bir dökümü çıkarılmamıştır. İki yüzden fazla parçasının notaları bugün Türk müziği repertua-rındadır. Suphi Ezgi, onun şarkılarını notaya almaya başlamış, ancak bu çalışmasını tamamlayamamıştır. Şevki Bey’in şarkıları için seçtiği güftelerin bir bölümü ölümünden sonra bir kitapta toplanmıştır. Bunların çoğu Edebiyat-ı Cedide’cilerle bazı amatör şairlerin şiirleridir.

• YAPITLAR (başlıca): Uşşak Şarkı “Dağlar dayanmaz eninine dil-i mahzunumun”; Uşşak Şarkı “Kimseler gelmez senin feryâd-ı âteş bağrına”; Uşşak Şarkı, “Esir-i zülfünüm, ey yüzü mâhım”; Hicaz Şarkı “Severim cân-ı gönülden seni tersa çiçeğim”; Hicaz Şarkı “Kış geldi, firak açmadadır sineme yâre”; Sahâ Şarkı “Mey içerken düştü aksin canıma”; Hüzzam Şarkı, “Küşâde tâli’im…”; Mur-hayyer Şarkı, “Şeb-i yeldây-ı hicran içre kaldım”; Rast Şarkı, “Hicran oku sinem deler”; Rast Şarkı, “Nedendir bu dil-î zârın figanı”; Yegâh Şarkı, “Mû’tâd edeli giryeyi, zevke hevesim yok”; Hicazkâr Şarkı, “Gönlümü dûçar eden bu hale hep”.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

İlgili Makaleler