Felsefe Yazıları

Sentez Nedir? Tanımı

Sentez, mantıkta, tümdengelime (dedüksiyon) dayalı akıl yürütmenin genel me­toduna verilen isimdir. Bu genel metod, basitten karmaşığa, genelden özele, tümelden tikele, zorunlu olandan olumsal (contingent) olana, bir ilkeden onun tatbikine, se­bepten neticeye giderek çözüme ulaşma ve­ya mevcut bir problemi çözme amacını taşır.

Sentez, yine mantıkta ve onun bir bölümü veya yan çalışma dallarından biri olan metodolojide (yöntembilimde) analiz yolu ile elemanlarına ayrılmış bir bütünün yeniden birleştirilmesi ve oluşturulması anlamına gelmektedir. Gerçek bir sentezin hedefi, basit öğeleri bir araya getirerek yeni bir bü­tün yapmaktır. Ancak sentezin, gerçek bir bilimsel çalışmanın bütün aşamalarında, başarılı bir sonuç verebilmesi için analiz metodu ile ortak bir çalışmaya girmesi ge­rekir. Zira, bilinmeyen bir şeyi bulup çıkarmak gibi bir özelliğinin yanında metodolo­jinin bir önemli niteliği de bilinen birşeyi başkalarına gösterip ispat etmek için fikirlerin iyi bir şekilde sınırlanması ve kullanılmasıdır. Bu ikinci amacın gerçekleşmesi ise ancak sentez yardımı ile mümkündür. Sentez metodu, mevcut bütünün analiz yolu ile parçalarına ayrılması sonucu gerçekleştirilen ispatlamaların bütüncül bir sonuç, mantıkî bir tutarlılık ile doğrulanmaları ve genel bir kuralın ve kanunun oluşturulması için de önemli bir işleve sahiptir.

Sentez, ele aldığı, analiz yolu ile çözümlenen ve ayrıştırılan parçalar ve bu parçalardan oluşan bütünün özelliğine ve cinsine göre ikiye ayrılır. Bunlar, deneysel sentez ve rasyonel sentez olarak adlandırılmaktadırlar.

Deneysel sentez veya bileşim, cisimler veya maddî varlıklar, nesneler üzerinde yapılan sentezlerdir. Bilimsel çalışmaların deney ve gözlem aşamalarında kullandığı sentez bu tür oluşturulan deneysel sentezdir. Mesela, oksijen ve hidrojen moleküllerine ayrıştırılan suyun tekrar bileşimi veya priz­ma ile ayrılmış olan yedi rengi birleştirerek tekrar güneşin beyaz ışığını yapmak, birer deneysel sentezdir.

Rasyonel (zihinsel, manevî) sentez ise basit elemanlarına ayrılmış olan bir kavram veya fikri birleştirmeyi ifade etmektedir. Özellikle matematik alanında rastlanılan ve sık sık başvurulan rasyonel sentez, bilimsel çalışmaların teori, varsayım ve bilimsel ka­nun oluşturulması safhalarında da kullanılmaktadır. Nitekim deneysel bilimlerle de teorilerin kurulması bir sentez aşamasını ifade etmektedir. Bu aşamada tümdengelimin (dedüksiyonun) yardımıyla çeşitli fikirleri, deneysel veriler ve gözleme dayalı sonuçlar ile düzenleme, birleştirme, bütüncül (total) bir yargıya, fikre ulaşma sözkonusudur. Mesela, fizikte evvelce bulunmuş mevcut bir yerçekimi kanunu belirtilir ve bir iki deney yapılarak kanun ispat edilir. Psikolojide, en basit eleman ve tüm ruhî ve zihinsel faaliyetlerin ilk aşaması olarak kabul edilen duyumlardan hareket ederek bunların karmaşık şekilleri olan çağrışım, hayalgücü, yargılar ve akıl yürütmelerin meydana gelişleri, oluşumları gösterilir. Tarih alanında ise geçmiş bir olayın doğrulanması veya bir geçmişi canlandırmak amacıyla birçok belgeler toplanır ve bunların yardımıyla binlerce ve hatta yüzbinlerce yıl önceki toplumların hayatı, geçirdiği evreler tesbit edilir ve yeniden kurulur. Burada ve bu gibi pek çok bilimsel çalışma örneklerinde hep tümdengelime (dedüksiyona) dayalı bir düzenleme, birleştirme, kısaca bir sentez sözkonusudur.

Bilimsel metodun önemli iki akıl-yürütme biçimi olan tümdengelim (dedüksiyon) ve tümevarım (endüksiyon) yanında bunla­rı tamamlayan ve bunlardan daha yüksek birer dereceye sahip olduğu söylenen yön­temler, analiz ve sentezdir. Tümevarım ve tümdengelim metodlan, basit deneysel ilişkilere dayanır; eşya ve olayların görünüşlerine göre niteliklerini ele alırlar. Analiz ve sentez ise daha derin ve esaslı özellikler araştırır. Olaylar ve olgular arasındaki ölçüyü ve kesinliği sağlayan ve koyan da yine bu iki metod, analiz ve sentezdir. Tümevarımın en yüksek şeklinin analiz olmasının ya­nında, sentez, dedüksiyonun daha yüksek şeklidir. Bu anlamda, bilimsel çalışmalar teori veya varsayım oluştururken mevcut kanunlar ve varsayımlardan hareketle sentez ile başlar, deneysel çalışmalar esnasında analize başvurur ve bu deneylerin sonuçlarının değerlendirilmesi ve yeni kanunlar oluşturulması amacıyla son aşamada tekrar sentez metoduna yönelirler. Demek ki, bi­limsel bir tavır, sentez-analiz-sentez grafiğini takip eder. Diğer bir bakış açısıyla da bilimlerin incelemelerinin başlangıcının tümevarım ve tümdengelim olduğu, analiz ve sentezin ise bunların ölçü ve kesinlik kazanmış bulunan yüksek şekilleri olduğu görülür.

Yukarıda belirtilen bilimsel çalışmalarda olduğu gibi zihnî ve düşünsel planda da iki sentez arasında bir analiz mevcuttur. Tam ve doğru bir bilgi elde etmek için iki sentez arasında bir analiz yapmak gerekir. Sentez bir ispat ve kontrol yoludur.

Sentezde iki mevcut şarta dikkat etmek gerekir

1- Bir bütünün -ki bu bütün, bir nesne veya maddî bir bütün olabileceği gibi, zihinsel, aklî bir bütün, yani fikir de olabilir- onu oluşturan gerçek unsurlarına ayrılmasına özen gösterilmelidir. Zira eksik veya fazla bir unsur, sentezin doğruluğunu ve hedefine ulaşmayı engeller.

2- Bir bütünden ayrıştırılmak suretiyle elde edilen parçalar veya unsurlar, gerçek ve doğru bir sıraya göre tertip edilerek bir-leştirilmelidir. Ayrıca bu tertipte, hiçbir unsurun dışta bırakılmamasına da dikkat etmelidir. Aksi takdirde, bütünün bütünselliğine (totalliğine) zarar vermiş olur.

Metot konusu üzerinde hassasiyetle duran ve hatta metodolojinin kurucusu olarak kabul edilen Descartes, bu son şarta, doğru sayım ve denetleme ismini vermektedir.

Deneysel sentez, bilimsel çalışmalara yöntem oluşturmalarından da görülebileceği gibi, daha çok yeni bir şey elde etmeye yarar. Zihinsel sentez ise daha çok bir ispatlama yolu olarak kabul edilir. Nitekim matematikte iki iane ikinin toplanması sonucunda dört edeceğinin söylenmesi bize yeni bir bilgi vermez. Sadece bir akıl-yürütme sonucu, mevcut bir iddianın ispatı yapılmış olur. Bu görüş, Kant’ın sentetik-analitik önermeler ayrımına kadar geri götürülebilir. Kimyasal ve fiziksel alanda ise elementin bileşimi sonucu elde edilecek olan yeni bir bileşik veya iki rengin karıştırılması ile oluşturulacak bilinmeyen bir renk, bize ispatlama yolunu değil, yeni bir bilgi kazanma yolunu göstermektedir. Deneysel sentezler, bize daha çok yeni bir olguyu tanıtan, zihinsel sentezler ise yeni bir ispatlama biçimini gösteren sentez türleridir.

Genel metodolojik ve bilimsel olarak ele alınan sentez kavramı, mantıkta, diyalektik sürecin üçüncü aşaması olarak da kabul edilmiştir. Tez ile antitez ikiliğinin (düalitesinin) veya çatışmasının zorunlu bir sonucu olarak görülen sentez, en belirgin ve açık yorumunu Hegel (1770-1831)’de bulmaktadır. Hegel, evrenin yorumunda diyalektik bir işleyişin mevcudiyetine inanmaktadır. Ancak onu, daha sonraki diyalektikçilerden ve Özellikle diyalektik-materyalistlerden ayıran önemli ve özgün yön, Hegel’in saf olarak tez ve antitezin varlığını kabul etmemesidir. O, sentezlerin var olduğunu söyler. Her sentez, kendi içinde mevcut olan bir tez-antitez düalitesine ve bunlar arasındaki mevcut bir çatışmaya sahiptir. Bir şey, aynı zamanda karşıtını da içermektedir. Ancak, herşey kendilerinde mevcut bulunan karşıtlarını reddetmekledir. Bu red veya inkar sonucunda kendilerinden çıkan yeni bir şey bu ilk reddi de reddeder. Böylece bir sentez ortaya çıkar. Görüldüğü gibi, Hegel, sentezi, bir reddetmenin reddetmesi anlamında ele almaktadır.

Ali DÖLEK – SBA

Sentez Fr. synthèse

a. kim. 1. Element veya başka maddeleri bir araya getirerek yapay olarak bileşik cisimler oluşturma, bireşim. 2. fel. Yalından karmaşık olana, külliden cüziye, zorunludan olasıya, ilkeden onun uygulanmasına, genel yasadan bireysel duruma, nedenden etkiye, öncülden varılan sonuca giden düşünme biçimi, bireşim: “Bu, tam bir antitezdir, iddia ettiğiniz gibi sentez değildir.” -P. Safa.
Güncel Türkçe Sözlük
sentez   İng. synthesis

(Yun. syntithenai: beraber koymak) Basit yapılı moleküllerden karmaşık yapılı maddelerin elde edilmesi.
BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü 1998sentez

bk. bireşim
BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü 1975sentez   İng. synthesis

Bir bileşiğin, elementlerinden veya başka bileşiklerden elde edilmesini sağlayan işlem veya tepkime.
BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü (II) 2007sentez   Osm. terkîb

(kimya)
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu 1963

TDK Sözlük

İlgili Makaleler