Edebi Şahsiyetler

Şemseddin Sami Kimdir, Kısaca Hayatı, Eserleri, Edebi Kişiliği, Hakkında Bilgi

ŞEMSEDDİN SAMİ (1850-1904)

Osmanlı, yazar. İlk Türk romanını yazmış, Türkçe’nin sadeleşmesi gereğini savunmuştur.

1 Haziran 1850’de Yanya’ya bağlı Fraşer’de (bugün Yunanistan’da) doğdu, 18 Haziran 1904’te İstanbul’da öldü. Lise öğrenimini Yanya’da bir Rum okulunda tamamladı. 1871’de İstanbul’a gitti ve Matbuat Kalemi’ne memur olarak girdi. 1872’de Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı romanını yayımladı. İstenmeden yapılan evliliklerin olumsuz sonuçlarını işleyen bu yapıtı birçok eleştirmence roman türünün Türk edebiyatındaki ilk örneği sayılmakla birlikte, aşırı bir duygusallıkla yalnızca olayların anlatılması ve karakterlerin belirgin biçimde çizilmeyişi gibi nedenlerle kalıcı bir başarı kazanamadı. 1873’ten sonra bir süre başta Hadika olmak üzere çeşitli gazetelerde çalışan, 1874’te vilayet gazetesinin yöneticiliğini yapmak için Trablusgarp’a giden Şemseddin Sami, 1876’da İstanbul’da Sabah adlı gazeteyi çıkarmaya başladı. Bu yıllarda daha çok tiyatro türündeki yapıtlara ağırlık verdi. Besa yahut Ahde Vefa, Şeydi Yahya ve Gâve adlı yapıtları ancak yazıldıkları dönemde sahnelenebilmiş oyunlardır. Şemseddin Sami 1877’de bir görevle Rodos’a, oradan Yanya’ya gitti. 1878’de İstanbul’a dönerek Tercüman-ı Şark gazetesinde çalıştı. Bu gazete kapandıktan sonra Cep Kitapları adıyla değişik konularda küçük, öğretici kitaplar yayımladı. 1879’da Aile, 1880’de Hafta dergilerini çıkardıysa da her ikisini de sürdüremedi. Bu yıllarda çeviriye de ağırlık vererek 1879’da Victor Hugo’dan Sefiller’i, 1885’te Daniel Defoe’dan Robinson’u çevirdi. 1893’te uzun süredir üyesi bulunduğu Teftiş-i Askeri Komis-yonu’nun başkâtipliğine atandı.

Şemseddin Sami’nin en önemli çalışmaları dil konusunda olmuştur. Bu alanda özellikle sözcükleri ve Türk dilinin yabancı sözcük ve kurallardan arındırılması konusunda yazdığı makaleleri ile adını duyurmuştur. İlk sözlüğü Kamûs-ı Fransevî’yi, 1882’de Fransızca’dan Türkçe’ye ve 1885’te Türkçe’den Fransızca’ya olmak üzere iki cilt halinde yayımlamıştır. 1888-1899 arasında Kamûsii’l-A’lâm adıyla altı ciltlik büyük bir tarih ve coğrafya ansiklopedisi yazmış, bundan sonra da en önemli çalışması olan Kamûs-ı Türkî’yi yayımlamıştır. Şemseddin Sami, Osmanlı adının devletin unvanı olduğunu, oysa Türk ırkının ve dilinin Osmanlı devletinden çok önceleri de var olduğunu ve bu nedenle Osmanlıca olarak adlandırılan bir dilin olamayacağım ileri sürerek bu yapıtının adında Türk sözcüğünü kullanmıştır. Hazırladığı ansiklopedi ve sözlükler bugün de bu konularda yapılan çalışmalarda temel kaynak olma özelliğini korumaktadır. Şemseddin Sami ayrıca Orhun yazıtlarını da Türkçe’ye çevirmiştir.

• YAPITLAR (başlıca): Roman: Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, 1872. Oyun: Besa Yahut Ahde Vefa, 1875; Şeydi Yahya, 1876; Gâve, 1876. Sözlük-Ansiklopedi: Usül-i Tenkit ve Tertip, 1882; Kamûs-ı Fransevî, 2 cilt, 1882-1885; Kamû-sii’l A’lâm, 6 cilt, 1888-1899; Kamûs-ı Türkî, 1901; Nev-usul Sarf-ı Türkî, 2 cilt, 1899-1901.

• KAYNAKLAR: İsmail Hakkı, Şemseddin Sami Bey, 1893; H. T. Dağlıoğlu, Şemseddin Sami Hayatı ve Eserleri, 1934; A.S.Levend, Şemseddin Sami (bibliyografya içerir), 1969.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

İlgili Makaleler