Nedir ?

Şehname, Şahnâme Nedir, Ne Demektir, Türü, Özellikleri, Osmanlı’da Şehnameler

Şehname, Şahnâme

Tarihi olayları, genellikle manzum olarak anlatan eserler. Bu türde en tanınmış olanı Firdevsi’nin tarih öncesi zamanlardan başlayıp Sasani İmparatorluğu sonuna dek tüm eski İran krallarını incelediği Şehname’dir. Osmanlılarda ise, tarihi olayları kaydedenlere şeh-nâmehân veya şehnameci yerine “vak’anüvis” denir. Osmanlılarda tarih yazma geleneği biraz geç başlamış ve ilk eserlerde tarihî olmaktan ziyade destanî unsurlar ağır basmıştır. Ancak XV. asırdan sonra yazılan şehnâmelerde tarihî olaylar arasında bazı münasebetler kurulmaya başlandığı görülür. Türk milleti için, kendi aralarından çıkan hükümdar, olağanüstü hayati bir anlam taşıyordu; işte bu yüzden Türk şehnâmeciliğinde hükümdarın büyük ve harikulade şahsiyeti her zaman ön plânda gelir.

Oysa Asya Türklerinin ilk efsanevî şahsiyeti Oğuz Han-Kağan idi ve ilk Türk şehnamesinin de onun hakkında kaleme alınan Oğuznâme olduğu dikkati çeker. Tarihî olmaktan ziyade efsanevî hüviyeti haiz Oğuznâme veya Tevârih-i Oğuzân, aynı zamanda Türk milletinin ilk mitolojik destanıdır. Türk halkı hayalinde canlandırdığı ideal kahramanı burada Oğuz Kağan’ın şahsına lâyık görmüş ve bu yüzden esere çeşitli ilâveler yapmıştır.

II. Murad ve Fatih devrinden sonra başlayan Osmanlı tarih yazıcıları arasında sırayla Yahşi Fakih (Menakıb-ı Al-i Osman), Ahmedi (Tevârih i Âl-i Osman), Şükrullah (Behçetü’l-tevârih). İbn Arabşah (Tarih),Tursun Beg (Tarih-i Ebü’l-feth), Uzun Firdevsi (Süleymannâme), Sarıca Kemal (Dâsitân-ı Al-i Osman), Aşikpaşazâde (Tevârih-i Al-i Osman), Neşrî (Tevârih-i Âl-i Osman) ve anonim Tevârih-i Al-i Osman’lar gelir.

İlgili Makaleler