Felsefe Yazıları

Sartebus ile Kim (Felsefi Anekdotlar)

Sartebus ile Kim Ruyalar/antropoloji-siyasal

Kim, yalnız yaşayan, yiyecek ve başını örtecek bir çatıdan çok, bir nedene cevap arayan, köyden köye dolaşan bir yetimdi.

“Neden” diye merak ederdi. “neden her şey bu kadar zor;? Biz kendimiz mi zorlaştırıyoruz, yoksa mücadele etmemiz gerektiği için mi zor? “…

Bunlar, kim kadar genç bir çocuk için bilgece düşüncelerdi.

Bir gün, aynı yolda seyahat eden yaşlı bir adamla tanıştı. Yaşlı adam, oldukça ağır görünen, üzeri örtülü, büyük bir sepet taşıyordu.

Yol kenarında mola verdiklerinde, yaşlı adam yorgun bir şekilde sepetini yere koydu.

Kim’e, sanki “yaşlı adam varını yoğunu bu sepette taşıyormuş” gibi geldi.

Kim:

– Sepetin içinde onu bu kadar ağır yapan ne var ?  diye sordu,
Sarbetus’a…

– Onu senin için taşımak beni mutlu edecektir. Ne de olsa sana göre çok genç ve güçlüyüm!

Sarbetus;

– O senin, benim yerime taşıyabileceğin bir şey değil. Bu kendi başıma taşımam gereken bir şey…

Ve ekledi:

– Bir gün, sen de kendi yolunda yürüyeceksin ve benim ki kadar ağır bir sepet taşıyacaksın.

Günlerce ve kilometrelere birlikte yürüdüler ve Kim, Sarbetus’a;

– İnsanların neden bunca ağırlık taşıyarak kendilerine eziyet ettiklerini, durmadan sordu. Ama ne yanıt alabildi, ne de yaşlı adamın
taşıdığı sepetin içindeki ağır yükün ne olduğunu.

Sonunda bir gün Sartebus, artık daha fazla yürüyemeyeceğini söyledi ve son kez dinlenmek için uzandı.

– Gel bakalım kim, sepetin sırrını öğren. Bak bakalım neden insanlar kendi kendilerine eziyet ediyorlar”

Sartebus:

– Bu sepette, kendim hakkımda inandığım ama gerçek olmayan şeyler var.Onlar, yolculuğun boyunca ağırlık yapan taşlardı”

Derin bir nefes aldı.

– Şüphelerim çakıl taşı, tereddütlerim kum taneleri, yanılgılarım yol boyunca topladığım kilometre taşları oldular, bu sandığı durmadan dolduran
ve gittikçe ağırlaştıran.. onları hep sırtımda taşıdım…bunlar olmasa çok daha ilerilere gidebilirdim. Hayalimde canlandırdığım insan olabilirdim.
Ama bu ağırlık hızımı kesti benim.. yolun sonunda, işte gördüğüm gibi bu ağır yükümle baş başayım.. hayallerime ulaşamadım…

Ve sepeti kendisine bağlayan ipleri bile çözemeden, yaşlı adam gözlerini kapadı, son uykusuna daldı.

Kim, sepeti Sartebus’un sırtından çözdü ve içini merakla açtı.

Sepetin içi boştu!…Ve o anda sorularının cevabını anlar gibi oldu.

İlgili Makaleler