Tarihi Şahsiyetler

Said bin Cübeyr Kimdir, Hayatı, Şehadeti

Saîd ibn Cübeyr. (652 ? – 701) Tâbiînin önde gelenlerinden hadîs, fıkıh ve tefsîr alimi.

Ebu Muhammed veya diğer oğlunun adıyla Ebu Abdullah Saîd İbn Cübeyr İbn Hişâm el-Esedî, aslen Habeşlidir. Siyâhî olan Saîd ibn Cübeyr’in hayatının detayları hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. Ancak onun Abdullah îbn Abbâs ve Abdullah İbn Ömer gibi sahâbelerden ders aldığı bilinmektedir.

Saîd İbn Cübeyr hadîste, fıkıhta ve tefsîrde tâbiînin önde gelenlerinden bir kişi olarak Abdullah İbn Abbâs’tan hem kırâet ilmini öğrenmiş, hem de tefsîr dinlemiştir. Saîd İbn Cübeyr sahâbeden sâbit olan bütün kırâetleri derleyerek bunu namaz esnâsında da okumuştur.  Onun bu muhtelif kırâetlere göre Kur’ân okuması, elbetteki tefsîrde derinliğine bilgi sahibi olmasına neden oluyordu. Ancak kendisi tefsîr yapmaktan sakınır ve Kur’ân’ı kendi görüşüyle açıklamaktan çekinirdi. Nitekim bir kişi Saîd İbn Cübeyr’den Kur’an’ın tefsîrini yazmasını istediğinde, Saîd İbn Cübeyr kızarak; bir yanımın parçalanıp düşmesi benim için bundan daha sevimlidir, diye karşılık vermiştir. Başlangıçta Abdullah İbn Utbe İbn Mes’ûd’un kâtibi olan Saîd İbn Cübeyr, sonra Ebu Bürde İbn Ebu Mûsâ el-Eşarî’nin kâtibi olmuştur, Abdullah İbn Abbâs onun bilgisine fazlasıyla güvenir ve kendisine sorulan bazı soruları, ona gönderirdi. Hattâ Saîd İbn Cübeyr’in Kûfe’de bulunduğu sıralarda Mekke’ye gelip Abdullah İbn Abbâs’a suâl tevcih edenlere o, Saîd İbn Cübeyr’i kastederek: Kara ananın oğlu sizin yanınızda değil mi? dermiş. Hadîs bilginleri Saîd ibn Cûbeyr’i güvenilir bir râvî olarak zikrederler, Ebu’l-Kâsım et-Taberî onun sika, hüccet ve müslümanlara imâm bir râvî olduğunu zikreder, İbn Hibbân da onu sika râvîler arasında zikreder.

Saîd İbn Cübeyr yalnız tefsir ve hadîs rivâyetiyle ve diğer bilimlerdeki engin bilgisiyle değil aynı zamanda celâdet dolu şahsiyeti ile de tabiîn arasında mümtaz bir şahsiyetti, özellikle bu şahsiyeti onun kahramanca son bulan hayatında dikkatleri çekmektedir.

Meşhur Emevî kumandanı Zâlim Haccâc, Abdurrahmân İbn Eş’as’ı Türkistân seferine gönderdiğinde Saîd İbn Cübeyr de onun yanında bulunuyordu. Sonra bu azgın kumandana karşı çıkan Abdurrahmân ibn Eş’as, mağlûb olmuştu. Ordusu içerisinde yer alan Saîd ibn Cübeyr de bu yenilgi üzerine Isfahân taraflarına kaçmış ve Azerbaycan’a gitmişti. Daha sonra Ömer İbn Abdülazîz’in vâlîliği esnâsında gizlice Mekke’ye dönmüş ve burada yaşamaya başlamıştı. Ne var ki Hâlid İbn Abdullah el-Kasrî’nin Mekke’ye vâlî olması üzerine Saîd İbn Cübeyr, Mücâhid, Talha ve Übeyd ile birlikte tutuklanarak Haccâc’ın eyâletine gönderilmişti. Bu ünlü zevattan Mücâhid, Haccâc’ın ölümüne kadar tutuklu kalmış, Talha yolda vefât etmiş, Saîd ibn Cübeyr ise Kûfe’ye götürülerek önce göz hapsinde tutulmuş daha sonra da Haccâc’ın emriyle öldürülmüştür (M.701). Vâsıt kabristânına defnedilmiştir.

Klasik İslâm kaynaklarında bu ölüm sahnesi canlı olarak aktarılmış ve o dönem bilginlerinin azgın yöneticilere karşı nasıl bir tavır takındıklarını gözler önüne seren belge olarak günümüze ulaşmıştır.
Said bin Cübeyr – Haccac-ı Zalim Diyaloğu   Gerçek İslam Âlimi Tavrı

Saîd bin Cübeyr’in öldürülmesinden altı ay veya bir yıl sonra da zâlim Haccâc ölmüştür. Saîd İbn Cübeyr’in duâsında belirttiği gibi Haccâc ondan sonra hiçbir kimseyi öldürememıştir. Hasan el-Basrî’ye, Haccâc’ın Saîd İbn Cübeyr’i öldürdüğü haber verilince şöyle demiştir: Allahım Sakîf kavminin fâsıkını mahvet. Allah’a andolsun ki; Doğudan Batıya kadar kim onun (Saîd İbn Cübeyr) ölümüne ortaklık ederse Allah onların hepsini muhakkak cehenneme yuvarlar.

Rivâyet ki; Haccâc öleceği zaman geceleri gözüne uyku girmiyor ve uykuya dalar dalmaz ayılıp; ne oluyor şu Cübeyr oğlu Saîd’e? diyormuş. Hastalığı esnâsında gözünü yumduğu zaman Saîd İbn Cübeyr’i elbisesini toplayarak gözönünün önünde canlanmış görüyor ve Saîd ona; ey Allah’ın düşmanı, niye beni öldürdün? diyormuş. Bunun üzerine haccâc heyecanla uyanarak; benim Saîd ile hâlim ne olacak? diyormuş. (İbn Hallikân, A.g.e., II, 374; Ayrıca Ömer Nasûhî Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi, I, 268-269)

Saîd İbn Cübeyr Abdullah İbn Abbâs, Abdullah İbn -Ömer, Abdullah İbn Câbir, Abdullah îbn Zübeyr ve daha pek çok sahabeden tefsîr rivayet etmiştir. Atâ İbn Dînar Saîd îbn Cübeyr’in tefsirini nakletmiş, Dahhâk de onun vâsıtasıyla İbn Abbâs’tan rivâyetler nakletmiştir, Süfyan es-Sevrî der ki: Tefsîr ilmini dört kişiden öğreniniz. Bunlar: Saîd İbn Cübeyr, Mücâhid, İkrime ve Dahhâk’tir.