Sosyoloji

Rıza Kıraç – Dolphin Video

Rıza Kıraç – Dolphin Video


Gözü açık düş görülen yer

Gözü açık düş görülen yer”; Rıza Kıraç’ın 80’li yılların Cihangir’ini anlattığı yeni kitabı Dolphin Video bu sözlerle başlıyor.

“Bir zamanlar zenginle züğürdün, cahille âlimin, Müslüman’la fahişenin, dönmeyle tutucu yaşlı kokoşların birlikte yaşadığı bir yer vardı. Orada tepelerden inen her yokuş denize kavuşurdu ve deniz, ışığıyla aklınızı yerinden uğratacak kadar güzel bir kızdı.” 

Rıza Kıraç’ın Dolphin Video adlı romanı; 80’li yıllarda Cihangir’de yaşayan bir gurup insanın trajik hikayesini konu edinmiş. 12 Eylül askeri darbesinden sonra hayata geçirilen ekonomik değişimle birlikte uygulanan siyasal ve kültürel baskılar, günlük hayatımızda anlamlı ve değerli olan pek çok şeyi yıkıcı bir erozyonla sarstı. Rıza Kıraç, günlük hayatımızın ve alışkanlıklarımızın hızla değiştirildiği bu yılları Cihangir üzerinden anlatıyor. Dolphin Video’da hikayesi anlatılan karakterler aracılığıyla Cihangir’in trajik hikayesine tanıklık ediyoruz. Romanın baş karakteri Civciv, Tavukuçmaz diye bilinen yokuşta(bugünkü ismi Akyol Sokağı) o yıllarda faaliyette olan Dolphin Video isimli bir dükkanda çalışmaya başlıyor. Elinde bond çantasıyla müşterilerinin evlerine kadar gidip video kaset satmaya, kiralamaya çalışıyor. Civciv, Civciv’in arkadaşları; Cino ve Şerro, Dolphin Video’nun müdavimleri ile video kaset kiralamak üzere evlerine kadar gittiği çevre sakinleri etrafında şekilleniyor romanın atmosferi.

Taksim’den aşağıya doğru denize uzanan yokuşlu sokaklar; Kazancı Yokuşu, Pürtelaş, Tavukuçmaz ve Cihangir’in diğer sokakları 80’li yıllarda lezbiyenler, gayler ve travestilerle renkleniyordu; farklı cinsel kimlikleri benimsemiş bu insanlar, cinselliği metalaştırdıkları hayatlarını Cihangir’de kurmaya, sürdürmeye çalışıyorlardı.

80’li yılların ortalarına geldiğimizde, Cihangir’de yaşayan lezbiyenler, gayler ve travestiler bir anda günah keçisi oluverdi: Aralarında kendilerine müşteri olmuş olanlar da dahil olmak üzere toplumun içinde biriktirdiği kin ve öfkenin altında ezilen transgüller, sonu cinayetlere varan şiddetin kurbanları oldular. Görevi emniyeti tesis etmek olanlar, ellerinde coplarıyla karşılarında durduğu için seslerini kimseye duyuramadılar.

Masumiyetimizi Yitirdiğimiz Yıllar alt başlığıyla yayınlanan romanda Rıza Kıraç; Cihangir’de yaşanan kıyım ve zorbalığa sessiz kalan insanların baskıya boyun eğmesi ve bu şekilde suça ortak oluşunun altını çiziyor. Cinselliğin satın alınabilir olduğu bir çevrede yaşayan bakir Civciv seveceği biriyle birlikte olmak için çevresinde yaşanan ilişkilerden kendisini korumaya, uzak tutmaya çalışıyor. Civciv’in masumiyet sınavı bir anlamda; Cihangir’de yaşanan şiddete, tacize ve işlenen cinayetlere karşı tepkisizliğiyle sınanan toplumun masumiyet sınavıdır.  

Dolphin Video’da çalışan Civciv’in tanık olduğu olayları ve yaşadıklarını okurken Cihangir’in ve renkli sakinlerinin görmezden geldiğimiz trajik hikayesine tanık oluyoruz. 


Altın Kitaplar, 2011

İlgili Makaleler