Edebi Akımlar

Resimde Yeni İzlenimcilik (Neo-Empresyonizm) Nedir, Ressamları, Hakkında Bilgi

Yazdığı çeşitli yazılarla Yeni Izlenimciler’in kuramcılığını yapan Signac’a göre o sıralarda daha çok divizyonizm adıyla bilinen bu anlayış, uyum, renk ve rengin ışığını duyumsatacak en etkili yöntemdir. Bu bağlam içinde Yeni izlenimcilik, saf boya özlerinin optik karışımına, eşyanın kendi rengi ile ışığın renginin birbirinden ayrılmasına, renk karşıtlığı ve tonlarının dengelenmesine, resmin boyutlarına uygun fırça darbelerinin seçilmesine olanak sağlar. Seurat ve arkadaşlarının bu uygulamalardan amacı, saf rengi kullanarak ışığı ve rengin ışığını, Izlenimciler’in ampirik yaklaşımına oranla daha bilimsel bir yöntem kullanarak kalıcı kılmaktır. Seurat’nm Grand Jatte Adası’nda Bir Pazar Günü, Öğleden Sonra adlı yapıtının yer aldığı 1886’daki son izlenimciler sergisi bu grubun bölünmesi ile sonuçlanmıştır. Monet, Renoir ve Sisley gibi ünlü izlenimciler bu resmin sergilenmesine karşı çıkarak hareketten çekilmişlerdir. izlenimciler arasında yalnızca Degas ve resimde sağlam bir kuruluş arayışı içinde olan Pisarro Yeni izlenimciler’i desteklemiştir. Yeni izlenimci hareket kısa zamanda büyümüştür. Hollanda’da Henry van de Velde, Theo van Rysselherge (1862-1926); Fransa’da Hippolyte Petit Jean, Maximillian Luce (1858-1941), Lucie Cousturier (1852-1920); İtalya’da Giovanni Segantini (1858-1899) Gaetano Previati (1852-1920) ve Angelo Morbelli gibi sanatçılar bu anlayışı benimsemişlerdir. Öte yandan Gauguin, Toulouse-Lautrec ve Van Gogh’i gibi geç izlenimci (post empresyonist) sanatçılar da bu harekete açıkça katılmamakla birlikte Yeni izlenimci sayılabilecek yapıtlar vermişlerdir. Seurat’nın ölümünden sonra hareket hızını giderek yitirmeye başlamıştır. Pisarro, akımın önderi olmayı kabul etmeyerek eski resim anlayışına dönmüş, Lucie Cousturier ve Signac ise Yeni izlenimci ilkelere sonuna kadar bağlı kalmışlardır. Signac 1899’da yayımladığı D’Eugene De-lacroix du Neo-Impressionisme (“Eugene Delac-roix’dan Yeni izlenimcilik’e”) adlı kitabı ile bu anlayışın kesin sınırlarını çizmiştir. Daha sonra yeni izlenimci bir dönem geçiren Matisse* ise Fovizm’e giden yolu açmıştır. Kübistler’in ortaya çıkışı 1905’te Salon des Independants’da (Bağımsızlar Salonu) önemli bir Seurat toplu sergisinin açılmasını ve böylece Yeni izlenimcilik’in etkilerinin daha yeni sanat anlayışlarına yansımasını sağlamıştır.

 Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi