Psikolojiye Giriş

Psikolojinin Kullandığı Araştırma Yöntem ve Teknikleri Nelerdir?

Psikolojinin Kullandığı Araştırma Yöntem ve Teknikleri Nelerdir?
2.4.1.    Psikolojide Kullanılan Araştırma Yöntem Türleri
Araştırmalarda temelde üç farklı yöntemsel düzenleme ile farklı seviyelerde bilgi toplayabiliriz; Betimsel, korelasyonel ve deneysel yöntemler.
Betimsel araştırmalar, mevcut durumu olduğu haliyle ortaya koyan, olguları ve belli başlı özelliklerini tanımlayan, karşılaştıran bir araştırma türüdür. Dikkat edilirse bu araştırma türü, bilimsel etkinliğin amaçlarının birincisine karşılık gelmektedir.
Korelasyonel araştırmalar, olgular arasındaki bağlantıları ya da ilişkileri inceleme amacını taşır. Bu durumda yine mevcut durumu olduğu gibi tanımladığımız için özünde betimsel nitelikli bir araştırma yürütmüş oluruz. Ancak tanımlanmış olgular arasındaki bağlantılar incelendiğinden ve artık daha karmaşık istatistik analizlerle bu tür verilerden mevcut modelleri sınayabilecek sonuçlar elde edilebileceğinden “korelasyonel araştırmalar” olarak ayrı bir başlık altında ele alınabilmektedir. Korelasyonel araştırmalar neden sonuç bağlantıları hakkında sonuçlar çıkarmamıza izin vermez. Bu durumu şöyle bir örnekle açıklayabiliriz. Bir araştırmacı, dondurma satışlarıyla, denizde boğulan insan sayısı arasında çok yüksek bir ilişki (korelasyon) tespit etmiştir. Benzeri bir yüksek ilişki dondurma satışlarıyla plaj terliği satışları; boğulma sayısı ile mayo satışları arasında da bulunabilir. Hepimiz muhakeme yoluyla çıkarsayabiliriz ki, aralarında yüksek korelasyon bulunmasına rağmen, bu değişkenler arasında bir neden-sonuç bağlantısı olması mümkün değildir. Örneğin insanların dondurma yedikleri için denizde boğulduklarını düşünmeyiz. Bütün bunların tamamını etkileyen, tamamına neden olan bir başka değişken bulunmaktadır ve hepsinin nedeni odur (ki bu havanın ısısının yüksekliğidir). Dolayısıyla değişkenler arasındaki ilişki, neden sonuç bağlantıları kurmak için eksik ve yetersiz bir bilgi düzeyidir.
Deneysel araştırmalar ise, olguların nedenlerini açıklamak, model ya da teorilerin öngörülerini sınamak amacını taşır. Ancak deneysel araştırmalar yoluyla neden sonuç bağlantıları hakkında bir fikir verecek sonuçlara ulaşabiliriz. Deneysel araştırmalar olguların nedenlerini açıklamak, öngörüleri, kuram ya da modelleri sınamak gibi daha ileri seviyedeki araştırma amaçlarına ulaşmamızı sağlar. Deneysel araştırmaların edinilen bilginin güvenirliği açısından farklı düzeylerde (yarı deneysel, deneysel gibi) tasarlanması mümkündür. Ancak konunun bu ayrıntılarına girmeyeceğiz.
Bir araştırma tasarlarken, ne tür bir yöntem kullanacağımıza nasıl karar vereceğiz?
Sorumuzun ya da problemimizin mahiyeti ne tür bir araştırma tasarlayacağımızın en önemli belirleyicisidir. Bir diğer belirleyici alandaki birikmiş bilginin düzeyidir. Eğer yeterince betimsel ve korelasyonel sonuç birikmişse, tutarlı izahlara ulaşılabiliyorsa o zaman deneysel araştırmalar tercih edilmelidir. Çünkü ancak o zaman davranışların nedenleri hakkında sonuçlar çıkarmak veya tahminlerimizi sınamak mümkün olmaktadır.
Psikoloji alanında, insan davranışları değişip çeşitlendiği için betimsel araştırmaların da sıkça kullanılması gerekir. Örneğin yeni ortaya çıkmış bir alan olarak, sosyal medya ortamlarındaki insan davranışlarının açıklanabilmesi için önce bu davranışların mahiyetini ve diğer insan özellikleriyle bağlantılarını gösteren betimsel ve korelasyonel araştırmalara ihtiyaç vardır.
Bazı konularda etik nedenler yüzünden insanlar üzerinde deneysel araştırmalar düzenlemek mümkün değildir. Örneğin, bebeklerin sevgi ve şefkat eksikliğine maruz kalmasının zihinsel gelişimleri üzerindeki etkisini deneysel olarak inceleyemeyiz. Çünkü bu durumda, iki grup yeni doğan bebek almamız ve bir grubu sevgi/şefkat eksikliğinden mahrum bırakarak büyütmemiz gerekirdi ve eğer böyle bir etki varsa, zihinleri az

gelişmiş insanlar yetiştirerek insanlığa zarar vermiş olurduk. Böyle bir deney düzeninin vicdanen mümkün olamayacağı açıktır. Bu konuda ancak betimsel araştırmalar yoluyla, yani çeşitli nedenlerle, kendiliğinden gelişen koşullarda bu tür ortamlarda büyümüş çocukları inceleyerek bir çalışma yürütebiliriz.
2.4.2.    Psikolojide Kullanılan Veri Toplama Yolları
Psikoloji alanında ağırlıklı olarak insanlardan veri toplarız. Çeşitli nedenlerle hayvanlarla yürütülen çalışmalarda vardır. İnsanlardan veri toplarken gözlem, görüşme, anket, ölçek, testler ve özel alet ve görevler kullanabiliriz. Şimdi bunların özelliklerini kısaca bir göz atalım.
2.4.2.1.    Gözlem
Gündelik hayatta hepimiz yaygın olarak kullandığımız bir bilgi edinme yolu olan gözlem yapmak, psikologların kullandığı önemli veri toplama yollarından biridir. Ancak veri toplamak amacıyla yapılan gözlemi, hayat içinde kullandığımız gözlemden ayıran bazı hususlar vardır. Gözlemlerin bir veri toplama yolu olabilmesi için kayıt edilmeleri ve incelenecek işlev açısından değerlendirilmeleri gerekir.
Genel olarak iki şekilde gözlem yapılabilir; doğal halde gözlem ve sistematik gözlem.
Doğal halde gözlemde araştırmacı, hiç bir müdahalede bulunmaksızın, gözlem yapılmayan durumun aynen korunmasına özen göstererek gözlem yapar. Her hangi bir işlevin, davranışın ya da durumun doğal ortamında nasıl oluşageldiğini bütün yönleriyle görmemizi sağlar. Genellikle araştırmalar için etkili bir başlangıç noktasıdır.
Sistematik gözlem ise, önceden seçilip belirlenmiş belirli bir davranış, işlev ya da durumların belirli bir plana ya da sisteme göre, izlenmesi ve kayıt altına alınması demektir.
Gözlemler, işaretleme listeleri kullanılarak ilgili işlevin/davranışın ya da durumun varlığı, sıklığı, şiddeti, niteliği gibi çeşitli özellikleri açısından puanlanarak değerlendirilmelidir. Kimi durumlarda gözlem günlükleri tutmak da mümkündür. Günümüzde gözlemler için genellikle görüntü veya ses kayıtları alınması tercih edilmektedir. Ancak bu tür kayıtlarında sonradan işaretleme listeleri ve taksonomiler kullanılarak ilgili işlev açısından puanlanması veya değerlendirilmesi gerekmektedir.
Gözlem tekniği son derece etkili bir veri toplama yolu olmasına rağmen, bu yolla elde edilen bilgilerin güvenirliğine gölge düşürebilecek çok sayıda etmen vardır. Gözlemci yanlılığı pek çok durumda en önemli zedeleyici olarak karşımıza çıkar. Bugün görüntü kaydı alarak gözlem yapılması ve bu kayıtların bağımsız gözlemciler tarafından değerlendirilerek daha sonra puanlayıcılar arası güvenirliğin incelenmesi bu etmenlerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olmaktadır. Bunun dışında, gözlemleri değerlendirdiğimiz araçların uygun ve yeterli hazırlanmış olması da güvenirliği arttırır. Gözlemlerde dikkat edilmesi gereken önemli bir husus, gözlenilen ortamın ve gözlem zamanının ilgili işlevin ortaya çıkışı bakımından temsil ediciliğinin sağlanmasıdır.
2.4.2.2.    Görüşmeler
Görüşme, araştırdığımız probleme bağlı olarak hazırladığımız sorular çerçevesinde, sözel olarak ve yüz yüze yürüttüğümüz bir bilgi toplama yoludur. Görüşme tekniği, belirli bir konuda daha derinlemesine bilgi edinme olanağı sağlamaktadır.
Görüşmeler birey ile veya küçük gruplar ile yürütülebilir. Sorulan soruların özelliklerine göre, yapılanmış, yarı yapılanmış veya yapılanmamış olarak tasarlanabilirler. Yapılanmış görüşmelerde, araştırmacının soracağı sorular tam olarak belirlenmiştir, hatta seçeneklerde belirli olduğu durumlarda, araştırmacı onları işaretlemiş olur. Yarı yapılanmış görüşmelerde, araştırmacının soracağı sorular belirlenmiştir ancak araştırmacı konuyu deşmek ya da geliştirmek amacıyla yan sorular ekleyebilir. Yapılanmamış görüşmelerde ana noktalar veya konular bellidir ancak görüşmenin seyri her katılımcıda farklı gelişebilir.
2.4.2.3.    Anket/Soru Listeleri
Anket, bir araştırmanın amacına uygun düzenlenmiş bir soru listesidir. Anketlerde bireyler kendileri veya belirli bir konudaki görüşleri hakkında sorulan soruları yazılı olarak cevaplarlar. Anketler katılımcıların belirli

bir konudaki görüşlerini veya mevcut durumu saptamak için uygundurlar. Eğer araştırmacı, büyük grupların belirli bir konudaki görüş, düşünce ya da davranışlarını belirleme amacına sahipse anket kullanması uygun olur. Örneğin, İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin kantin ve kafeteryalar hakkındaki görüşlerini, kullanma sıklığı, ne amaçla kullandıkları gibi davranışlarını belirlemek istiyorsak anket kullanmamız uygun olur.
2.4.2.4.    Ölçekler
Bir bireyde belirli bir özelliğin mevcut olup olmadığını ve ne kadar sahip olduğunu değerlendirmek istiyorsak ölçek kullanırız. Dolayısıyla bir ölçek, belirli bir özelliğe ya da niteliğe (depresyon eğilimi, eşcinsellere yönelik tutumlar gibi) sahip olma miktarını belirlemek için kullandığımız araçlardır. Katılımcılar ölçekte belirtilen davranışları ne sıklıkla yaptıklarını veya ne kadar sahip olduklarını kendi beyanları ile bildirirler. Ölçeklerden ilgili özelliğin düzeyini bildiren bir puan elde edilir.
2.4.2.5.    Testler
Bir psikolojik test, belirli bir davranışın ya da bir davranış örnekleminin nesnel ve standart ölçümüdür. Testler, ölçeklerde olduğu gibi bireylerin beyanına dayalı değildir. İlgili niteliği ortaya çıkartmak üzere hazırlanmış görevlerdeki performansını değerlendirmeye dayalıdırlar. Bir testin içeriği, şekli, sırası, sunuluşu standart hale getirilmiş olduğundan uygulama koşulları değişmez. Ancak böylece cevap (puan) farklılıklarının ölçülen nitelikteki (davranıştaki) bireysel farklılıklardan kaynaklandığı söylenebilir.