Sosyoloji

Psikiyatri / Hastalıklar

Şizofreni

Erkeklerde 15-25, kadınlarda ise daha çok 25-35
yaşları arasında görülür.

Klinik belirtileri incelenirken dikkatli
olunmalıdır.

Öncelikle bu rahatsızlık için belirli bir nedenin
gösterilemediğini akılda tutmak gerekir.

Herhangi bir başka hastalığın nedenleri şizofreni
için de geçerlidir.

Tanı koyulabilmesi için hastanın geçmiş yaşantısı
dikkate alınması yararlıdır.

Hastanın septomlarının zaman içinde değişebileceği
akılda tutulmalıdır.

Tedavi sürecinde dikkat edilmesi gereken en önemli
konulardan biri de hastanın eğitim durumudur.

Schneider’e göre şizofreninin belirtileri

1- Hastanın kendi düşüncelerini dışarıdan gelen bir
sesmiş gibi algılaması ve kendi kendine konuşması.

Premorbit septomlar: Hastanın çevreyle uyumsuzluğu,
arkadaşlık ilişkisi kuramaması, kendi halinde kalan, içe kapanık kişiler.

2- Tartışan ya da kendi düşüncelerine katılmayan
sesler.

Hastanın düşüncelerinde çelişkiler vardır. Yapmak
ile yapmamak arasında sıkışmıştır. Kendini sürekli olumsuzlayarak eylemlerini
engellemektedir.

3- Yorum yapan sesler

4- Bedensel edilgenlik

5- Düşüncelerin çalınması

Hasta sürekli olarak düşüncelerinin dış güçler
tarafından alınıp götürüldüğünü, bu nedenle zihnide tam bir boşluk olduğunu
sanısındadır.

6- Düşünce sokulması

Hasta, dışarıdan zihnine yabancı düşünceler
sokulduğunu düşünür.

7- Düşüncelerin yayılması

Hasta, düşündüklerinin çevresindekiler tarafından
okunduğunu/anlaşıldığını ve böylece çevreye yayıldığını düşünür.

8- Edilgen duygular

9- Edilgen dürtüler

10- Edilgen eylemler

11- Sanrısal algı, halüsinasyonlar ve illüzyonlar

Şizofrenlerde bellek bozukluğu bulunmaz.

Dikkatini odaklamakta güçlük çekebilirler.

Vakaların işitme duyusunda algı bozukluğu sıklıkla
gözlenir. Hastalar birçok sesleri duyuyor olmaktan şikâyet edebilirler. Bu
sesler çoğunlukla tehdit içeriklidir.

Düşünce
süreçleri

Hastaların kendilerine has, anlaşılması zor mantık
kurallarına dayalı düşünme biçimleri vardır.

Zaman, mekân, nedensellik ve karşıtlık gibi
mantıksal ilkeleri tanımayan bir düşünme biçimidir bu.

Hastalar gündelik konuşmalarına ilgisiz ve gereksiz
birçok ayrıntıyı sokma eğilimindedirler.

Verbijerasyon: İleri derecede regresif hastalarda
görülür. Aynı sözcük ve deyimlerin anlamsız şekilde yinelenmesi biçiminde
kendini gösterir.

Ekolali: İşittikleri sözcükleri ya da cümleleri
tekrarlarlar.

Hastanın düşünce biçiminde belirgin ve karmaşık bir
sembolizm hakimdir.

Hezeyanlar

Persekütuar: arkadaşlarının, komşularının ya da
eşinin kendisine kötülük yapacağı düşüncesi, gözetim altında tutulma sanrısı.

Grandiyöz: Varlıklı olma, olağanüstü güzel olma, çok
önemli kişi olma.

Dinsel: Günah işlediğine inanma. Kutsal bir varlıkla
özel bir ilişki de olduğuna inanma.

Somatik: Organlarının artık çalışmadığı hissine
kapılma. Vücudunun bir bölümünün çok çirkin olduğuna inama.

Cinsel: Cinsel davranışlarının herkes tarafından
bilindiğine inanma.

Nihilist: Ölü, ya da ölmekte olduğuna inanma.

Hezeyanların tümünün paranoid özelliği vardır.

Ego sınırının kaybı.

Düşüncelerinin okunmasından rahatsız olan hasta,
evrendeki başka bir nesne ile kaynaşıp bütünleşir. Çevresindeki bir nesneye
yapılan atak, hastayı üzüp, sıkıntıya sokabilir.

Neofobi: Yeni olandan korkma, eskiye bağlanma
durumu.

Hastalar şaşakınlık, dehşet, yalnızlık ve bunaltıcı
bir ambivalans durumunda olabilirler.

İki ayrı zamandaki duygusal tepkileri arasında
tutarsız olabilir.

Şizofrenik hastalarla duygusal ilişki kurmak mümkün
değildir.

Davranış
bozuklukları

Nicel bozukluklar

Uyuşukluk halleri, çevrelerini tehlikeye atacak
kadar eksite olmaları.

Nitel bozukluklar

Uygunsuzluk, öngörmezlik, tutarsızlık ve
olağandışılık.

Dismorfofobik hezeyanların sonucu olarak hasta
kendine zarar verebilir. Ciddi bedensel kusuru olduğuna inanan hasta
vücudundaki belli yerleri kesebilir (Van Gogh sendromu).

İlişki kurma sorunu olan hastaların günlerce
hareketsiz ayakta durduğu ve ancak yığıldıktan sonra bu tutumu bıraktığı
gözlenmiştir.

Majör Depresif
Bozukluk

Depresyonda genelde üç alanda bozukluk görülür.

1- Emosyonel: Toplumdan uzaklaşma, hiçbir şeyden
zevk almama.

2- Kognitif: Kendini kınama, umutsuzluk, ölüm
düşüncesi.

3- Vejetatif: Enerji kaybı, uykusuzluk.

Psikomotor Retardasyon

Hastanın hareketlerinde yavaşlama, yüz ifadesinde
donuklaşma, bakışlarında sabitleme ve göz hareketlerinde azalma gözlenir.

Bilinç bozukluğu gözlenmez.

Unutkanlık dile getirilen bir şikâyettir.

Dikkat eksikliği en belirgin belirtileridir.

Konuşmak onlar için yorucu bir iştir.

Benmerkezcidirler. Yalnız kalmak isteseler de
başkalarına karşı regresif bağları vardır. Hastalığın ileri dönemlerinde
eskiden çok sevdiği kişilere karşı eski sevgisini hissedemeyen hasta kendini
yiyip bitirir.

Distimik
Bozukluk

Yetersizlik duygusu, genel olarak ilgi kaybı, hiçbir
şeyden haz almama, toplumdan uzaklaşma, suçluluk duygusu ve geçmişi hakkında
düşüncelere dalıp gitmeler sık görülern septomlarıdır.

Manik depresif hastalar

Şık, şakacı ve şen şakraktırlar.
Karşısındakini küçük düşürmek için fırsat kollar. Dost tavırlı taşkınlıkları
manik hastayı ele verir.

Çoğu zaman sarhoş gibi davranırlar.
Aktif olmaları, tüketime meraklı olmaları, cinsel ilişkilerde düşüncesizlik ve
çok konuşmak başlıca belirtileridir.

Panik ataklar

Kalabalık alanlarda bile tek başına
olamama durumunda fark edilir. Agorafobi bir panik ataktır. Panik atak
sırasında hasta öleceği hissine kapılır.

Kaynak:

Pratisyen
Hekimin El Kitabı

12. Bölüm – Psikiyatri (s. 305-357)

Prof. Dr. Ertuğrul Köroğlu

HYB, 1998, Ankara