Filozof Biyografileri

Plotinos Kimdir, Hayatı, Felsefesi, Eserleri, Hakkında Bilgi

PLOTİNOS (205-270)

Mısırlı filozof. Yeni-Platonculuk’un kurucusudur. Gerçekliğin nesnel değil, salt tinsel nitelikte olduğu görüşünü savunmuştur.

Mısır’ın Lykopolis kentinde doğdu, Campania’ da Minturnae’de öldü. Yaşamı konusunda yeterli bilgi yoktur. Kimi kaynaklara göre, yalnız tine değer verip gövdeyi küçümsediğinden, yaşamıyla ilgili bilgi bırakmamaya özen göstermiş, özellikle ilk gençlik dönemi karanlık kalmıştır. Bir süre doğduğu ilde felsefe okumuş, öğretmenlerini yeterli bulmadığından 233’te İskenderiye’ye giderek filozof Amnıonius Sak-kas’tn öğrencisi olmuştur. Eski Hint ve İran uygarlığına duyduğu ilgi nedeniyle, bu ülkeleri gezip görmek, gerekli bilgileri edinmek için, imparator Goria-nus’un İran savaşma katılmış, savaşın başarısızlığa uğraması üzerine Roma’ya kaçmıştır. Bu olaydan bir yıl sonra Roma’ya yerleşen Plotinos, kısa sürede, geniş bir ilgi alanı yaratmış, yüksek görevli kimselerle yakın ilişkiler kurarak öğretisini yaymaya çalışmıştır. Özellikle Platon konusundaki bilgisiyle etkilediği imparator Gallianus, kendisine bu filozofun tasarladığı devleti gerçekleştirmek için yetki vermeye kalkmış, ancak eski Roma’nın yönetim geleneğine bağlı kalan-larca, imparatorun isteği engellenmiştir. Plotinos’un yazılarını öğrencisi Porphyrios Ennead (“Dokuzluk”) adı altında, dokuz bölümü içeren, altı kitapta toplamıştır. Elli dört küçük bölümden oluşan bu yazıların her biri ayrı bir sorunu ve açıkianışını içerir.

Felsefesini Platon’un geliştirdiği idea kuramına dayanarak dizgeleştiren Plotinos için temel varlık Bir olan Tanrı’dır. Tanrı, bütün nesneleri ortaya koyan, düzenleyen, devindiren, sonsuz olarak değişen salt erktir (energeia) sonsuz ve etkin güçtür (dynamis). En yüce ve tek ilke olan Tanrı Birlik’tir, Biçim’dir (eidos). Onun karşıtı ise özdektir (hyle) ve bütün tanrısal özelliklerden yoksundur. Buna karşın özdek belli bir biçim alma gereğindedir, ancak özdeğin bu özelliği tanrısal varlığa oranla, bir karşı varlık olduğu anlamına gelmez. Tanrı “Biriik”tir, bu Birlik belli bir sayıya göre değildir, sayıyla açıklanamaz. Çünkü sayısal birlik iki, üç, dört, beş gibi özel bir nicelik gösterir, oysa tanrısal Birlik bütün nesneleri içerir ve sonsuzlukla özdeştir. Bütün nesnel nitelik ve özelliklerin üstünde olan Tanrı, özü gereği, güzel değilse de güzelliğin, belli bir biçimi yoksa da her türlü biçimlenişin, yaratılmamasına karşın yaratmayı gerçekleştiren eylemlerin, düşünmemesine karşılık salt düşüncenin kaynağıdır, varlık kavramı altında toplanan tüm nesnelerin ölçüsü ve ereğidir (panton metron kai peras). İnsanın Tanrı konusunda söyleyebileceği nitelemeler geçerli değildir, insan Tanrı için ancak “o düşünülebilen ve söylenebilenlerin üstündedir” diyebilir. 
Üç ilke
Bütün nesnelerin kaynağı olan Tanrı’dan, ışığın güneşten fışkırması gibi, yaratılış olayının ilk eylemi bir dışa taşma, görünüş alanına çıkma, fışkırma (perilampsis) gerçekleşir. Bu olay yukardan aşağı, en yüce varlıktan (Bir), en altta bulunana doğru, üç aşamalıdır. Bunlardan birincisi düşünen yeti (nous), İkincisi tin (psykhe), üçüncüsü de nesnel varlıktır (physis).