PETROL İHRACATÇISI ÜLKELER BİRLİĞİ (OPEC)
PETROL İHRACATÇISI ÜLKELER BİRLİĞİ (OPEC)
Bir enerji kaynağı
olan ve iktisadi, siyasi, askeri önemi bulunan petrol ürününe ilişkin ortak
bir gaye etrafında bir araya gelmiş ülkelerin oluşturduğu ihracatçı bir birlik.
OPEC, I960’ta Bağdat’ta kuruldu. İlk üyeleri Irak, İran, Kuveyt, Suudi
Arabistan ve Venezüella idi. Teşkilata daha sonraları Libya, Endonezya, Katar,
Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Gabon, Nijerya ve Ekvator da katıldı.
Teşkilatın organları sırasıyla Genel Kurul, Yöneticiler Meclisi, Sekreterlik,
Araştırma Bölümü, Ekonomi Komisyonu ve Kalkınma Yardım Fonu’dur. Genel Kurul,
örgütün politikasını belirleyen bir karar organıdır. Yılda iki kez toplanan
Genel Kurul, kararlarını oy birliği ile alır. Yöneticiler Meclisi, alınan
kararların uygulanmasından ve bütçenin hazırlanmasından sorumludur. Teşkilatın
sürekliliğini sağlayan Sekreterlik, Yöneticiler Meclisine karşı sorumludur.
Araştırma Bölümü ve Ekonomi Komisyon’u milletlerarası piya-
sada petrol fiyatının
belirlenip istikrarın sağlanmasıyla ilgilenir. Ayrıca üretim değişiklikleriyle
diğer enerji kaynaklarının petrol ile ilişkisini de inceler. Kalkınma Yardım
Fonu ise daha ziyade yoksul ülkelere yönelik çalışmalarda bulunur.
Merkezi Viyana’da
bulunan OPEC’in temel amacı, petrol İhracatçısı ülkeler arasında petrol
politikasının birliğini sağlayarak, üye ülkelerin ortak çıkarlarını korumaktır.
Bununla birlikte fiyat belirlemeleri yapmak, diğer enerji kaynaklarının
geliştirilmesine katkılarda bulunmak, yoksul ülkelerde milli ekonomilerin
oluşturulmasını sağlamak, bu ülkelere yapılacak yardımların boyutlarını tesbit
etmek de OPEC’in amaçlan kapsamına girer. Bu amaçlarla ortaya çıkan OPEC, ilk
kurulduğu günden itibaren Batılı ülkeleri karşısında buldu. Bu ister istemez
gerçekleşmesi gereken bir şeydi. Çünkü OPECin kuruluş amacı, Batılı petrol
şirketlerine karşı doğrudan kendisini korumak ve fiyatlarda kararlılığı sağlamak
temeli üzerine oturtulmuştu. OPEC ülkeleri kuruluş aşamasında Shell, Esso ve
British Petroleum gibi büyük petrol şirketlerinin büyük baskısı altındaydı. Bu
şirketler, petrol üreten Ülkelerden aldıkları petrolün karşılığım keyfi bir
ödeme şekline bağlamışlardı. Ödemeyi sonradan ve istedikleri zamanda
yapıyorlardı. Bunun yanında ücret düzeyini de belirlemeye yanaşmayıp belirsiz
tutuyorlardı. Aynca, istedikleri zaman petrol fiyatlarını da düşürüp, petrol
üreten ülkeleri zor durumda bırakıyorlardı. Bu durum, petrol üreten Üçüncü
Dünya ülkelerinin bir kısmını bir araya gelmek zorunda bıraktı. Ve
1960″da OPEC’in kuruluşu gerçekleşti. Kuruluş ertesinde de, ham petrol
fiyatlarının bundan böyle petrol üreten ülkelerce ayarlanacağı yolunda bir
karar alınarak açıklandı.
OPEC, 1970’li yıllarda
oldukça önemli bir teşkilat haline geldi. Özellikle 1970’li yılların başında uyguladığı
“üretimi kısma” politikasıyla, iktisadi ve siyasi alanda adından
epeyce söz ettirdi. İsrail-Arap savaşı sırasında petrolü bir silah olarak
kullandı. 1973 “petrol boykotu” ise, Batı dünyasını altüst etti.
Batının hammadde tekelini bu boykotla kırmayı başaran OPEC’in etkinliğinin
artmaması için, Batı ülkeleri ellerinden geleni yaptılar. Batı, OPEC
üyelerinin birliğini parçalama yoluna gitti. Baş vurduğu yollardan biri,
OPEC’e üye ülkelerin siyasi eğilimlerini değiştirme oyunuydu, Kimi ülkeleri
kendisine bağımlı kılmaya çalışarak, bu oyununda yeterince başarılı oldu da.
OPEC ülkeleri arasındaki en belirgin Çatlak ses 1974’lü yıların sonuna doğru duyuldu.
Petrol fiyatlarının tesbitinde üyeler birbirine düştü, bir karara varmakta
güçlük çekildi. 1977’li yıllara kadar OPEC içinde farklı iki fiyat hüküm sürdü.
Dolaylı olarak Batının etkisinde kalan ülkeler (Suudi Arabistan, Birleşik Arap
Emirlikleri ve Şah İran’ı) fiyatların yükseltilmesine karşı çıktılar. Bunların
karşısında yer alan Irak, Libya ve Cezayir ise fiyat artışlarında ısrar
ettiler. OPEC ülkeleri içinde Batıya bağımlı ülkelerin etkinliği ağır bastıkça
fiyatlar düşük tutuldu. Buna rağmen Batının etkisi, 1978-1979’lu yıllarda
petrol fiyatlarının artmasını engelleyemedi. OPEC 1980’li yıllarda belirleyici
etkisini yitirir gibi oldu. Dünya petrol tüketimindeki payında düşüş görüldü.
Bunun başlıca sebebi, Batının petrol rezervlerini Önemli ölçüde genişletmiş
olmasıyla beliren talep azalması ve üye ülkeler arasındaki anlaşmazlıklarım
başgösterme-
siydi. Ne var ki,
tran-Irak savaşı OPEC içindeki ülkelerin petrol üretimlerini tekrar
artırmalarına neden oldu. Üretimdeki inişli-çıkışlı durumlara ve petrol
fiyatlarındaki dengesizliklere rağmen, halen dünya petrol üretiminin %49’una
yakın bir payını elinde bulunduran OPEC ülkelerinin önemi, bugün için de
sözkonusu olmaya devam etmektedir.
(SBA)