Edebi Şahsiyetler

Paul Hindemith Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

HINDEMITH, Paul (1895-1963)

Alman, besteci ve viyolacı. Besteciliğinin yanı sıra eğitim çalışmalarıyla da 20.yy müziğinin en önemli adlarından biri olmuştur.

16 Kasım 1895’te Hanau’da doğdu, 28 Aralık 1963’te Frankfurt’ta öldü. Dokuz yaşında kemana başladı. On dört yaşında, daha konservatuvara girmeden önce, olağanüstü yeteneğiyle çevresinde kendini tanıttı. Konservatuvarda kompozisyon öğrenimi gördü. 1915-1923 arasında Frankfurt Opera Orkestrasında konsertmeister olarak çalıştı. İlk yapıtlarını da bu sırada yazdı. 1921-1927 arasında ünlü Amar Dörtlüsü’yle kendi yapıtlarım ve çağdaş bestecilerin yapıtlarını tanıtan konserler verdi. 1934’te Almanya’ daki nasyonal sosyalist hükümet onu “kültür bolşe-viği” ilan ederek yapıtlarını yasakladı. 1935’te Türk hükümeti tarafından yeni kurulmakta olan Devlet Konservatuvarı’nda bir müzik bölümü oluşturması için Türkiye’ye çağrıldı. 1937’ye değin dört kez Ankara’ya gitti ve yaptığı çalışmalarla bu kurumun kuruluşuna önemli katkılarda bulundu. 1937’de İsviçre’ye, 1940’ta ABD’ye gitti ve oraya yerleşip Yale Üniversitesi’nde profesör oldu, ABD uyruğuna geçti. 1953’ten sonra Avrupa’ya döndü. Öğretim alanını bırakıp sadece beste yapmak ve orkestra yönetmekle uğraştı.

Hindemith’in ilk yapıtları, kimi zaman Dada akımını, kimi zaman Dışavurumculuk’u (Ekspresyonizm) çağrıştıran, ama özellikle Romantizm ve İzlenimcilik (Empresyonizm) anlayışlarının abartıcı ve gizemci davranışlarına karşı olan nesnel bir görüşü yansıtır, ilk operaları yarı erotik, yarı alaylı konular üstüne kuruludur. İlk çalmışı sırasında tepki gören Kammermusık adlı yapıtı ise içerdiği caz, dans ve kabare müziği öğeleri, Fütüristler’i (Gelecekçiler) anımsatan canavar düdüğü sesleriyle, ağır başlı müziğe bir saldırı niteliğindedir. Ama Yaylı Çalgılar Dörtlüsü onun MaxReger çizgisinden geçip J.S. Bach’ a dek uzanan Alman polifonik anlayışına vardığını gösterir.

Daha sonraki oda müziği yapıtları dizisi, çalgı gruplarının alışılmadık yapısıyla dikkati çeker. Bunlarda amaçlanan şey hem her çalgının kendine özgü ses rengini ve değişik müzik öğelerini kullanabilmek, hem de yorumculara çalma tadı vermektir. Hinde-mith, müzik dünyasının gittikçe profesyonelleşmeye yönelmesine çare aramış, amatörlere ve eğitime yönelik pek çok beste yapmıştır.

İlgili Makaleler