ÖZEL SEKTÖR
ÖZEL SEKTÖR
Özel sektör terimi hür
teşebbüsün (yahut Özel teşebbüsün) faaliyet alanlarım ifade eder. Özel sektörde
firma mülkiyeti, bireylere veya bireylerin ortaklaşa sahip oldukları tüzel
kişilere aittir.
Serbest pazar
ülkelerinde üretimin çok önemli bir bölümü Özel girişimler tarafından yapılır.
Özel girişim derken, bir kişiye ait olan ve bir kişinin çalıştığı çok küçük işletmeler
yanında binlerce kişinin çalıştığı ve binlerce kişiye ait bulunan işletmeler
kastol tınmaktadır. Burada üretim en geniş anlamıyla anlaşılmalı, her çeşit
sınai ve tarımsal üretim yanında ticaret, ulaşım, çeşitli hizmetler vb.
üretim olarak düşünülmelidir.
Girişim, işletme veya
firma (girişim ile işletme arasındaki fark burada gözönüne alınmamaktadır)
deyince aklımıza hukuki ve ekonomik bir bütün gelir. Firmanın kuruluş ve
çalışma nedeni para kazanmaktır. Sosyal ve ulusal ekonomi bakımından firmanın
işlevi (fonksiyonu) üretim yapmak, ülkenin üretici kaynaklannın kullanılmasını
sağlamaktır. İşte firmada bu kullanma bir tek yönetim altında olacaktır. Yani
firma veya işletme deyince bir yönetim birliği olarak işletmenin faaliyetini
yönetecek, yani üretici hizmetler satın alacak, satacak ve firma (işletme)
aynen bir kişi gibi mal ve mülk sahibi olacak, anlaşmalar yapacaktır. Girişimci
iş adamı veya yönetici dediğimiz kimse para kazanmak amacıyla bir firma
kurduktan sonra ne gibi malların üretim ve ticaretiyle uğraşacağı, nerede
çalışacağı, ne miktar ve şekilde üretim veya ticaret yapacağı, kaça alıp
satacağı vb. konularda serbest kararlar verecektir. îş adamının iyi kararlar
vermesi, kendisinin para kazanmasını sağlayacağı gibi ucuza üretim yapması, yani
üretim araçlarını iyi kullanması ve israfı en aza indirmesi, ulusal ekonomi
için de bir kazanç olacaktır.
Firmalar, iyi
yönetimin sağlayacağı kâra sahip olurlar. Zarar ortaya çıktığı takdirde de buna
katlanmak zorunda kalırlar.
İşletmelerin değişik
türleri vardır. Ülkelerin yasalarında türleri ve her birinin Özellikleri
belirtilmiş olan işletmeleri finanse etmek, yani işletmeye lüzumlu fonları sağlamak
için çeşitli yasal yollar vardır. İşletmeye fon sağlayan veya diğer bir
deyişle sermaye yatıran kimseler, işin riskine girerler. Buna karşılık işletmenin
kârından yararlanma ve işletmeyi istedikleri gibi yönetmek hakkını
kazanırlar. Bunun en basit şekli kişisel girişimdir. Yani yalnız başına İş
yapan girişimci, işin riskine (zararına) katlanmayı göze almıştır. Buna
karşılık işletmenin bütün kân kendisine ait olacağı gibi, işletmeyi istediği
gibi yönetme hakkına sahip bulunur. Ancak uygulamada büyük işletmelerde durum
böyle değildir, işletmeye para yatıranların riski, kân ve denetimi paylaşmak
bakımından farklı durumlarda bulunacağı çeşitli işletme türleri vardır. Bunlar
(a) Bir tek şahsın teşebbüsü, (b) Şirket halindeki teşebbüslerdir. Bağımsız
üretici, teşebbüslerin en basit şeklidir. Bağımsız üreticide her türlü üretim
faktörü bir kişide toplanmıştır. Yani müteşebbis, sermayedar ve aynı zamanda
emek sahibidir. Dışardan işletmeye kimseyi almaz, üretim konusunda kendi
yalnız çalışır veya aile efradı kendine yardım eder. Bu türlü teşebbüsler
zamanımızda bilhassa küçük ve orta tanm işletmelerinde çok görülür, Bu çeşit
teşebbüsün ana amacı, geçimini temine yetecek bir kazanç elde etmektir.
Ferdi Teşebbüs:
Bir tek şahsın teşebbüsü yönetmesi halidir.
Sermaye ekseriyetle teşebbüs sahibine aittir. Bazen dışarıdan da sermaye bulma
yoluna gidilebilir. Fakat bunun büyük kısmı müteşebbisindir. Zamanımızda bu
tür işletmelerin Önemi gittikçe azalmaktadır.
Şirket Teşebbüsleri:
Ekonomik gelişme,
ferdi teşübbüslerin birleşmelerini zorunlu kılmıştır. Birkaç işletme İle
ortaklaşa yapılan işler daha müsbet sonuçlar vermekte ve daha verimli olmaktadır.
Esasen bazı teşebbüsleri tek bir şahsın yürütmesine maddeten imkan
olmadığından, birleşme mecburiyeti kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bugün
gelişmiş ülkelerde büyük işletmelerin çoğunluğunu şirketler oluşturmaktadır.
Bu nedenle dev holdingler ve geniş bir üretim gücü ortaya çıkmıştır.
Şirketler birden çok
kişinin kapitali ile kurulmuş riski, kân ve denetimi paylaşmak bakımından
çeşitli türleri bulunan tüzel kişilerdir. Bunlar aynen kişiler gibi mallara,
borçlara sahip olur, iş yapar. Şirketlerin bir kısmı kişisel girişim
niteliğindedir. Bir kısmının ise mali sorumluluğu bunlara konan kapital
kadardır. Bunlar arasında kuşkusuz en önemlisi anonim şirketlerdir.
Bazı şirketler zamanla
o derece büyümüşlerdir ki, şirket sahipleri ile şirketi yönetenler
birbirinden ayrılmıştır. Anonim şirketin binlerce sahibi bulunduğu ve hiçbir
hisse senedi sahibi küçük bir orandan daha fazla hisse senedi muhafaza etmediği
hallerde, firmanın yönetimi tamamen firma yöneticilerinin ellerinde bulunur.
Yani sahiplik ve yönetim büyük Ölçüde birbirinden aynlmıştır. Bu nedenle çok
defa şirket yöneticileri kârları maksimize eden bir politika gütmekten çok,
şirketin güvencesini artırmak ve kendi çıkarlarını gözetmek politikasını
gütmektedir.
Şirket şeklinde üretim
yapan firmalar toplum için çok yararlıdır. Böylece kapital sahibi,
yöneticilerden ayrılabilmekte, işlerin yönetimi işi bilen kişilere
verilebilmektedir. Ayrıca bu yolla büyük kapitaller top-lanabilmekte, işlerin
büyük olmasıyla maliyet düşüklüğü sağlanmakta ve servetin geniş kitlelere
dağılmasına hizmet edilmektedir.
(SBA)