Osman Keskioğlu Kimdir, Hayatı, Kitapları/Eserleri, Hakkında Bilgi
Osman Keskioğlu (1907-1989) Son dönem din âlîmi.
22 Şubat 1907 tarihinde Bulgaristan’ın Burgaz vilâyetine bağlı Karinâbâd (Karnobat) kazasının Rupça köyünde doğdu. İlk öğrenimini burada tamamladıktan sonra i 924’te Şumnu’da ortaokul derecesindeki Medrese-i Âliye “yi bitirdi. Aynı şehirde Medresetü’n-nüvvâb’ın lise ve yüksek kısmından 1936 yılında mezun oldu. Öğrenciliği döneminde Emel adında haftalık bir dergi çıkaran Keskioğlu, aralarında Ahmed Hasan Davud’un da (Ahmet Davu-doğlu) bulunduğu iki arkadaşıyla birlikte Bulgaristan başmüftülüğü tarafından ihtisas için Mısır’a gönderildi. Câmiatü’l-Ezher külliyyetü’ş-şerîa’yı 1940’ta bitirince Bulgaristan’a döndü; 1950 yılına kadar Medresetü’n-nüvvâb’ın lise ve yüksek kısımlarında öğretmenlik yaptı. Burada Türk edebiyatı, Arapça, hadis, usûl-i fıkıh. Mecelle ve târîh-i teşri dersleri okuttu. Ayrıca on beş günde bir yayımlanan Medeniyet gazetesinde Osman Ezherî ve Osman Seyfullah imzalarıyla yazılar yazdı.
Bulgaristan’da Türkler’e yönelik baskıların artması üzerine9 Eylül 1950’de ailesiyle birlikte Türkiye’ye göç eden Keskioğlu, 4 Ekim 1950 tarihinden itibaren Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde Arapça mütercimliği görevine başladı. 18 Kasım 1959′-da Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakülte-si’nde Arapça okutmanı oldu. 1960 yılında aynı fakülteye öğretim görevlisi tayin edilerek uzun süre Kur’ân-ı Kerîm ve İslâm dini esasları derslerini okuttu. 16 Mart 1961 ‘de Diyanet İşleri Başkanlığı Müşavere ve Dinî Eserleri İnceleme Kurulu üyeliğine tayin edilen Keskioğlu, bu müessesenin adının Din İşleri Yüksek Kurulu olarak değiştirilmesinden sonra 7 Ekim 196S’te buranın mütercimliğiyle görevlendirildi. Bir yıl sonra da Din İşleri Yüksek Kurulu üyeliğine getirildi. 4 Ağustos 1976 tarihinde bu görevinden emekliye ayrıldı. 1986 yılında Selçuk Üniversitesi tarafından kendisine fahrî doktorluk unvanı verilen Osman Keskioğlu 4 Ağustos 1989’da vefat etti ve Ankara’da Cebeci Asri Mezarliğı’na defnedildi.
Türkçe’den başka Arapça, Farsça ve Bulgarca bilen Osman Keskioğlu’nun, Medresetü’n-nüvvâb’daki hocaları arasında yer alan ve Muhammed Abduh’un öğrencisi olan Yûsuf Ziyâeddin Ezherî (Ersal) vasıtasıyla fikirlerinden haberdar olduğu Abduh ve Cemâleddîn-i Efgânî’den etkilendiği anlaşılmaktadır. Türkler’in ıslahatçı düşüncede önemli yeri olduğunu savunan Keskioğlu’nun bu yaklaşımını Bulgaristan’da yayımlanan Medeniyet gazetesindeki yazılarında ve Türkiye’ye göç ettikten sonra kaleme aldığı makalelerinde görmek mümkündür. Diğer taraftan aşırı muhafazkârlığı ile tanınan yakın arkadaşı Ahmet Davudoğlu ile aralarında zaman zaman fikrî tartışmaların meydana geldiği bilinmektedir.