Tarih

OPEC Nedir? Tanımı,Kuruluş Gayesi, Tarihi

Bir enerji kaynağı olan ve iktisadi, siyasi, askeri önemi bulunan petrol ürününe ilişkin ortak bir gaye etrafında bir araya gelmiş ülkelerin oluşturduğu ihracatçı bir birlik. OPEC, I960’ta Bağdat’ta kuruldu. İlk üyeleri Irak, İran, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezüella idi. Teşkilata daha sonraları Libya, Endonezya, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Gabon, Nijerya ve Ek­vator da katıldı (Gabon 1975, Endonezya 2008’de teşikilattan ayrılmışlardır.). Teşkilatın organları sırasıyla Genel Kurul, Yöneticiler Meclisi, Sekreterlik, Araştırma Bölümü, Ekonomi Komisyonu ve Kalkınma Yardım Fonu’dur. Genel Kurul, örgütün politikasını belirleyen bir karar organıdır. Yılda iki kez toplanan Genel Kurul, kararlarını oy birliği ile alır. Yöneticiler Meclisi, alınan kararların uygulanmasından ve bütçenin hazırlanmasından sorumludur. Teşkilatın sürekliliğini sağlayan Sekreterlik, Yöneticiler Meclisine karşı sorumludur. Araştırma Bölümü ve Ekonomi Komisyon’u milletlerarası piyasada petrol fiyatının belirlenip istikrarın sağlanmasıyla ilgilenir. Ayrıca üretim değişiklikleriyle diğer enerji kaynaklarının petrol ile ilişkisini de inceler. Kalkınma Yardım Fonu ise daha ziyade yoksul ülkelere yönelik çalışmalarda bulunur.

Merkezi Viyana’da bulunan OPEC’in te­mel amacı, petrol ihracatçısı ülkeler arasında petrol politikasının birliğini sağlayarak, üye ülkelerin ortak çıkarlarını korumaktır. Bununla birlikte fiyat belirlemeleri yap­mak, diğer enerji kaynaklarının geliştirilmesine katkılarda bulunmak, yoksul ülkelerde milli ekonomilerin oluşturulmasını sağlamak, bu ülkelere yapılacak yardımla­rın boyutlarını tesbit etmek de OPEC’in amaçlan kapsamına girer. Bu amaçlarla ortaya çıkan OPEC, ilk kurulduğu günden itibaren Batılı ülkeleri karşısında buldu. Bu ister istemez gerçekleşmesi gereken bir şeydi. Çünkü OPEC’in kuruluş amacı, Batılı petrol şirketlerine karşı doğrudan kendisini korumak ve fiyatlarda kararlılığı sağlamak temeli üzerine oturtulmuştu. OPEC ülkeleri kuruluş aşamasında Shell, Esso ve British Petroleum gibi büyük petrol şirketlerinin büyük baskısı altındaydı. Bu şirket­ler, petrol üreten Ülkelerden aldıkları petrolün karşılığını keyfi bir ödeme şekline bağlamışlardı. Ödemeyi sonradan ve istedikleri zamanda yapıyorlardı. Bunun yanında ücret düzeyini de belirlemeye yanaşmayıp belirsiz tutuyorlardı. Ayrıca, istedikleri zaman petrol fiyatlarını da düşürüp, petrol üreten ülkeleri zor durumda bırakıyorlardı. Bu durum, petrol üreten Üçüncü Dünya ülkelerinin bir kısmını bir araya gelmek zorunda bıraktı. Ve 1960″da OPEC’in kuruluşu gerçekleşti. Kuruluş ertesinde de, ham petrol fiyatlarının bundan böyle petrol üreten ülkelerce ayarlanacağı yolunda bir karar alınarak açıklandı.

OPEC, 1970’li yıllarda oldukça önemli bir teşkilat haline geldi. Özellikle 1970’li yılların başında uyguladığı “üretimi kısma” politikasıyla, iktisadi ve siyasi alanda adından epeyce söz ettirdi. İsrail-Arap savaşı sırasında petrolü bir silah olarak kullandı. 1973 “petrol boykotu” ise, Batı dünyasını altüst etti. Batının hammadde tekelini bu boykotla kırmayı başaran OPEC’in etkinliğinin artmaması için, Batı ülkeleri ellerinden geleni yaptılar. Batı, OPEC üyelerinin birliğini parçalama yoluna gitti. Baş vurduğu yollardan biri, OPEC’e üye ülkelerin siyasi eğilimlerini değiştirme oyunuydu, Kimi ülkeleri kendisine bağımlı kılmaya çalışarak, bu oyununda yeterince başarılı oldu da. OPEC ülkeleri arasındaki en belirgin çatlak ses 1974’lü yılların sonuna doğru duyuldu. Petrol fiyatlarının tesbitinde üyeler birbirine düştü, bir karara varmakta güçlük çekildi. 1977’li yıllara kadar OPEC içinde farklı iki fiyat hüküm sürdü. Dolaylı olarak Batının etkisinde kalan ülkeler (Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Şah İran’ı) fiyatların yükseltilmesine karşı çıktılar. Bunların karşısında yer alan Irak, Libya ve Cezayir ise fiyat artışlarında ısrar ettiler. OPEC ülkeleri içinde Batıya bağımlı ülkelerin etkinliği ağır bastıkça fiyatlar düşük tutuldu. Buna rağmen Batının etkisi, 1978-1979’lu yıllarda petrol fiyatlarının artmasını engelleyemedi. OPEC 1980’li yıllarda belirleyici etkisini yitirir gibi oldu. Dünya petrol tüketimindeki payında düşüş görüldü. Bunun başlıca sebebi, Batının petrol rezervlerini önemli ölçüde genişletmiş olmasıyla beliren talep azalması ve üye ülkeler arasındaki anlaşmazlıklarının başgöstermesiydi. Ne var ki, İran-Irak savaşı OPEC içindeki ülkelerin petrol üretimlerini tekrar artırmalarına neden oldu. Üretimdeki inişli-çıkışlı durumlara ve petrol fiyatlarındaki dengesizliklere rağmen, halen dünya petrol üretiminin %49’una yakın bir payını elinde bulunduran OPEC ülkelerinin önemi, bugün için de sözkonusu olmaya devam etmektedir.

SBA

İlgili Makaleler