Felsefe Yazıları

Okuma Parçası: Sadreddin Konevi’nin Vasiyetnamesi (İslam Felsefesi)

felsefe/vasiyetname

Okuma Parçası: Sadreddin Konevi’nin Vasiyetnamesi

 

Allah’ın rahmetine, rızasına, saf lütfüne, bağışlamasına ve günahları örtmesine muhtaç kul, vasiyetin yazarı Muhammed b. İshak b. Muhammed b. Yusuf b. Ali, yanında bulunan ve yanında bulunmayıp bu vasiyete ulaşması mümkün müminleri tanık tutarak, der ki:
[Bu vasiyetin yazarı]

Allah’ın tek, biricik, hiçbir şeye muhtaç olmayan olduğuna inanır. O doğurmamış ve doğrulmamıştır. O’nun dengi yoktur. Allah’ın seçkin kullarından dilediklerini, özellikle Hz. Peygamber Muhammed (as.) genel olarak da diğer peygamberler gibi, belirli guruplara göndermiş olması haktır. Cennet haktır, cehennem haktır, amellerin cesetlenmesi ve onların kabul edilmesi haktır, terazi haktır, bütün peygamberlerin ümmetlerine Allah’tan bildirdikleri şeylerde ve şeriatları nesh edilmezden önce verdikleri hükümlerde doğru söylemişlerdir. Kıyamet haktır, Hakkın inançların aslı olan itikadî suretlerde suretten surete gireceği haktır, manevi ve duyulur nimet ve azap haktır, sırat haktır, dünya ve ahiret arasındaki berzah haktır, Peygamberimizin ahiret, cennet, cehennem halleri hakkında bildiklerinin ayrıntıları; Hakkın halleri sıfatları ve fiilleri hakkında söyledikleri her mertebede haktır. Bu inançla yaşadım, bu inançla ölüyorum.

Dostlarıma ve bana müntesip olacaklara beni müslümanların kabrine koyduktan sonra, ilk gece yetmiş bin kere La-ilahi illellah zikrini getirmelerini; vefatımda hazır bulunanlardan her birisi yalnız başına vakar, sükunet ve huzur içinde Allah’ın azabından mutlak anlamda kurtuluşuma, Allah’ın beni bütün azap ve cezalandırma türlerinden ve azabının hükümlerinden azat etmesine niyetlenerek Yetmiş bin La-ilahi illellah zikrini okumalarını vasiyet ederim. Bu, bize bu konuda Allah’ın peygamberi Hz. Muhammed’den ulaşan şeyleri tasdik etmemize göre Allah’tan kabulü ümit edilen bir duadır.

Onlara beni fıkıh kitaplarında yazıldığı tarzda değil, hadis kitaplarında zikredildiği üzere yıkamalarını ve beni Şeyh [Muhyiddin İbnü’l-Arabî] gömleği ve beyaz bir gömlekte kefenlemelerini, tabutuma ise Şeyh Evhadüddin Kirmani’nin seccadesini yaymalarını vasiyet ederim. Cenazeme cenaze okuyucularından hiç kimsenin eşlik etmemesini, kabrimin üzerinde ne bir imaret ne de çatı inşa etmelerini vasiyet ederim. Kabri sadece izi silinmesin ve kaybolmasın diye sağlam taştan inşa etsinler. Öldüğüm gün, özellikle hasta ve âmalara olmak üzere, erkek-kadın zayıf-yoksul ve miskinlere bin dirhem sadaka dağıtılsın.

Şihabüddin Ebrarî’ye bu bin dirhemden yüz dirhem, Kemal el-Mülazim Şeyh Muhammed en-Nahcuvanî’ye yüz dirhem verilsin. Ayrıca dostlara her birisinin hak ettiği ölçüde paylaştırılsın.

Ziyaüddin Mahmud’a ve Bedreddin Ömer’e selamımı söylemelerini ve hatıra olarak bir elbisemi götürmelerini vasiyet ederim. Onlardan her birisine üzerinde namaz kıldığım seccadelerden birisini götürsünler. Felsefi kitaplarım satılsın ve bedelleri sadaka verilsin. Onların içinde bulunan tıp, fıkıh, tefsir, hadis vb. kitaplar ise Şam’a vakfedilsin. Onları Şam’a taşımak ve Afifüddin’e ulaştırmakla Allah’a yaklaşan kimseye beş yüz dirhem verilmesi vasiyetimdir. Kitaplarımı hatıra olarak Afifüddin’e götürsünler. Bununla birlikte, kendilerinden yararlanma yeteneği gördüklerinden başka hiç kimseye şerh etmemesini de vasiyet ederim.

Kızım Sekine’ye namaza ve diğer farzlara devam etmesini, sürekli istiğfarla ilgilenmesini ve Allah’a karşı hüsnü zan beslemesini vasiyet ederim.
Dostlarıma benden sonra zevkî bilgilerin sorunlu ve kapalı kısımlarına dalmamalarını tavsiye ederim. Herhangi bir tevil veya yoruma sapmadan, onların açık ve kesin olanlarıyla yetinsinler. Söz konusu olan ister benim ifadelerim, ister Şeyh İbnü’l-Arabî’nin ifadeleri olsun, aynıdır. Bu iş, benden sonra kapanmıştır. Başka sûfîlerin görüşlerini de kabul etmesinler. Mehdi’ye ulaşanlar, onun verdiklerini alsınlar ve selamımı kendisine ulaştırsınlar ve sadece onun kendilerine vereceği bilgileri alsınlar. Şimdilik ise, benim ve şeyh’in açık ve net sözleriyle yetinsinler. Böylece Kitaba Sünnete, Müslümanların icmaına, sürekli zikre, Risale-i Mürşidiyye’de zikredildiği üzere kalbi Hakkın karşısında her şeyden arındırmayla ilgilensinler. Allah’a karşı hüsnü zan beslesinler ve nazari veya başka ilimlerle ilgilenmesinler. Onun yerine zikir, Kur’an-ı Kerîm okuma, nafile zikirleri sabırla yerine getirme, zikredilen zevklerden açık ve berrak olanlarla ilgilenmelerini vasiyet ederim.

Bekar olanlar, Şam’a hicret etmeye niyetlensin. Çünkü bu beldelerde buradakilerin büyük kısmının esenliğini değiştirecek karanlık fitneler ortaya çıkacaktır. ‘Artık size söylediklerimi hatırlayacaksınız ve ben işimi Allah’a havale ediyorum. Kuşkusuz Allah kullarını en iyi görendir’ (Mümin, 33). Allah kendisinden sakınan ve hidayet yolunu tutanları bilir.

Kardeşlerim ve dostlarım! Beni salih dualarınızda zikredin. Bende dinen meşru bir hakkı olanlar, haklarını helal etsinler ve bütün bilgilerden helallik isteyiniz. Kimin daha önceden bende bir hakkı olur ve o da hakkını ister ve helal etmezse, kendisini razı edecek şekilde hakkını ödemesi için kızım Sekine’ye bildirsin.

Son olarak şunu söylüyorum: Kendim ve sizin için Allah’tan bağışlanma dilerim. Ve vasiyetimi ‘Allah’ım seni tenzih ederim, sana hamd ederim, Senden başka ilah yoktur. Senden bağışlanma diliyorum ve sana tövbe ediyorum. Beni bağışla ve bana merhamet et. Kuşkusuz sen günahları örten ve merhamet edensin.

Vasiyet tamamlanmıştır.

İlgili Makaleler