Nedir ?

Oğuzlar Kimdir, Tarihi, Oğuzlarda Türkmen Kime Denir

Oğuzlar

Türk kavimlerinin en önemlisidir.

Selçukluların tarih sahnesine çıkmasıyla, Oğuzlar tamamen birinci dereceye yükselmişler ve Türklüğe hakim olmuşlardır. Hun ve Göktürk iktidarları çağında da Oğuzlar, Türk İmparatorluğu’nun en önemli zümresini oluşturmuşlardır.

Orhun kitabelerinden bir-iki asır önce Göktürk alfabesi ile yazılmış Türkçe bir kitabede, Oğuzların adı geçmektedir. Oğuzlar Kuzey Asya’da ve Göktürklerin kuzeyinde yaşıyorlardı. Göktürk abidelerinde Oğuzların adı çok sık geçmektedir. Bu kitabelere göre Büyük Türk Hakanlığı’nda en güçlü ve en önemli boyun Oğuzlar olduğu anlaşılmaktadır. Göktürk tarihinin “Kutluğlar” denen son devresinde 7. yüzyıl sonlarında ve 8.yüzyıl başlarında Selenga Irmağı boyunda oturmaktaydılar; 7. yüzyıl sonlarında Oğuzların başında Baz Kağan bulunuyordu. 8. yüzyıl ortalarında Büyük Türk Kağanlığı, Oğuz ve Uygur boyları tarafından yönetilmiştir. Ancak Oğuzlar Uygurları bertaraf edip, tek başlarına Türk imparatorluğu’na hakim olmak istiyorlardı. Ancak Kırgızlar, Uygurlarla beraber Oğuzları da 9. yüzyıl ortalarında bugünkü Moğolistan’dan kovmuştur. Uygurlar güneye, şimdiki Doğu Türkistan’a çekilmişler, Oğuzların büyük kısmı ise ; batıda Sır-Derya ve Aral boylarına göçmüşlerdir. Bu bölgeye Oğuzların gelmesinden önce de bölgede Oğuz boyları vardı (Oğuz boylarından Peçenekler). Peçenekler Oğuzlar bu ülkeye gelince Doğu Avrupa’ya göçtüler. Bu sıralarda Oğuzlarda büyük bir nüfus artışı vardı. Bu sebebie bir milyona yakın Oğuz da Peçeneklerden ayı olarak Karadeniz’in kuzeyine bugünkü Ukranya’ya göçmüş. Balkanlara inmiştir. Bugün Dobruca ve Besarabya’da yaşayan Gagauzlar, bu Oğuzların torunudur. Birkaç milyon Oğuz da, Aral Gölü’nden önce güneye inmiş, sonra batıya sapmış, Anadolu’ya girip Türk Devleti’ni kurmuştur.

9. yüzyılın sonları ve 10. yüzyılın ilk yarısında Oğuz ili, Üst-Yurt’ta yani Hazar ile Aral arasında Aral’ın doğusunda, Sır-Derya’nın kuzey boylarında yaşıyor, geniş ölçüde güneye taşıyordu. Kızılkum çölü Oğuz hakimiyetinde idi. Üst-Yurt’ta yani Hazar Denizi ile Aral Gölü arasında yaşayan Oğuzların bazı kabileleri İtil (Volga) ve Yayık (Ural) nehirlerini geçerek Avrupa’ya gelmişler ve 11. yüzyıl Doğu Avrupa tarihinde rol oynamışlar, Balkanlara inmişlerdir. Bu Oğuz kabilelerine Bizanslılar “Uz”, Ruslar ‘Tork” dem işlerdir. Bir süre Hazar’ın kuzey kıyılarında, yani İtil ve Yayık ” nehirleri arasında yaşamışlar, sonra Yayık’ı da atlayıp bugünkü Ukrayna’ya gelmişlerdir. 1065’den bir süre sonra, Balkanlardaki Peçenek ve Bulgar Türk zümresinin taarruzu ile perişan olup dağılan Oğuzlar, Bizans’a sığınmışlardır. Bizans, Oğuzlara Makedonya’da toprak vermiş ve bir kısmını da asker yazıp İstanbul’a getirmiş, Anadolu eyaletlerine yollamışım. 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi’nde Bizans Ordusu’nda Oğuz ve Geçenek Türklerinden de birlikler vardı. Bunlar, Selçuklu Ordusu’na katılıp Bizans Ordusu’nun mağlubiyetine sebeb olmuşlardır.

10.yüzyılda Oğuz Yabguluğu yani Krallığı Hazar Kağanlığı’na bağlı idi. Fakat Oğuzlar Büyük Türk Kağanhğı’nı Karahanlılardan almak için uzun mücadelelere girişeceklerdir.

Oğuz Yabguluğu’nun batı sınırında Hazar Denizi vardı. Kuzeydoğuda devlet Hazar’a dökülen Emba Irmağıma dayanıyordu. Kuzeybatıda Avrupa e sınırdaştı. Kızılkum ve Karakum çölleri tamamen Oğuzlarda idi. Çöl de – vahalar dışında- yaşamak mümkün olmadığından, Oğuzlar Üst-Yurt denen Aral ile Hazar arasındaki ülkece yaşıyorlar ve sınırlarını genişletmek için siyasî sebebler arıyorlardı.

Oğuz Yabguluğu’nun başkenti Yenikent idi. Yenikent’ten sonra gelen şehirleri: Sabran, Suğnak, Karamuk, Öksüz, Sütkent, Çardırı idi.

Oğuz Yabguluğu aşağı yukarı 1 km2 lik bir sahayı kapsıyordu. Fakat bu sahanın yarısını kuzeyde Kızılkum, güneyde Karakum çölleri meydana getiriyordu.

Müslümanlar, Müslüman olan Oğuzlara “Müslüman Türk” manâsına gelen ‘Türkmen” demişlerdir. Fakat 11. yüzyıldan beri Oğuz kelimesiyle aynı manâda kullanılan ‘Türkmen” kelimesi, Oğuzların yerleşik olmayan kısımlarına verilmiş olarak gözüküyor. Sonradan Oğuz kelimesi tamamen bırakılmış, yerleşik Oğuzlara Türk, göçebeliğe devam edenlere de Türkmen denilmiştir.

Oğuzlarda kadının yeri büyüktü. Kadın erkekle birlikte cemiyet işlerini paylaşırdı. Oğuz erkekleri sakallarını ve bıyıklarını keserler fakat saçlarını kesmezlerdi. Siyah elbise giymezler ve bu rengi uğursuz sayarlardı. Sevdikleri ve uğurlu saydıkları renk beyazdı.

Oğuz Devleti’nin başındaki hükümdar “yabgu” unvanını taşıyordu. Fakat sonradan “kağan, hakan, imparator” denilmiştir. Yabgu’dan sonra devletin en ileri geleni Subaşı idi.

Oğuzların bölündüğü 24 boyun her birinin başındaki kumandana “beğ” denirdi. Yabguluk, subaşılık, beylik ırsî idi, babadan oğuia veya kardeşe kalırdı.

Oğuzlar 24 boya, her boy oymaklara ayrılmıştı. Boyların 12’si “Bozoklar”, 12’si de “Üçoklar” diye anılırdı. Bu boyların nüfusu birbirinden çok farklı idi.

İlgili Makaleler