Kimdir

NESEÎ KİMDİR? HAYATI VE ESERLERİ

Ebû Abdi’r-Rahmân, Ahmed b. Alî b. Şuayb b. Alî; Horasan’ın “Nesâ” beldesine mensûb olan bu meşhur muhaddis 225 senesinde dünyaya gelmiş, bilâhara İslâm ilim merkezlerini gezib dolaşmış, bilhassa Horasan’a, Hi­caz’a, Irak’a, Kahire’ye, Şam’a, El-Cezîre’ye, Tarsus’a gitmiş; bir müddet Mısır’da tavattun etmiş, Mısır Emîri ile gazaya çıkarak büyük şehâmetler göstermiş, 302 târihinde Mısır’ı terk ile Filistin’e rıhlette bulunmuş; Dımeşk câmi-i şerifinde Hazret-i Alî’yi medh, Hz. Muâviye’nin fazâiline dâir bir şey söylemekten imtina etmekle mescidden çıkarılmış, Remle’ye nefy edilmiş, orada 303 târihinde vefat eylemiştir.

Diğer bir rivayete göre Hz. Muâviye’nin fazâiline dâir vâki’ olan suâle cevab vermediğinden câmi-i şerif içinde döğülmüş, hasta olduğu halde tale­bine mebnî Mekke-i Mükerreme’ye gönderilmiş olmakla orada vefat edib Sa­fa ile Merve arasında defn olunmuştur. Rahmetu’llâhi aleyh.

Meşâyihi

İmâm-ı Neseî, pek çok âlimlere, muhadclislere mülâkî olmuş, ez-cümle Yûnus b. Abdi’1-A’lâ, Kuteybe b. Saîd, Muhammed b. Beşşâr. Mahmûd b. Gaylân, Ishak b. Râheveyh, Hişâm b. Ammâr, Ebû – Dâvûd Süleyman b. el-Eş’as gibi ekâbirden hadîs ahzetmiştir. Kendisinden de Ebû Bişr ed-Dûlâbî, Ebû’l-Kasım et-Taberî, Ebû Ca’fer et-Tahâvî, Ebû Alî el-Hüseyn en-Nîsâbûrî, Îbnü’l-Haddâd Ebû Bekr gibi meşâhir rivayette bulunmuşlardır.

Tefsir Ve Hadîs İlimlerindeki Mevkii:

Ahmed en-Neseî, büyük bir müfessirdir. Rivayet ettiği ahâdîs-i şerîfe ile rivayet tarîkında yazılan tefsirlere hizmet etmiş, bu cihetle müfessirlerin eâzımından ma’dûd bulunmuştur. İslâm âleminin bu büyük imamı, hele muhaddislerin pek mübeccel bir üstâzıdır. Hadîs ilmindeki vukufu ile, ıtkanı ile ve ulûvv-i isnadı ile temayüz etmiştir. Hattâ allâme Zehebî’nin, Alî b. Abdi’l-Kâfî Sübkî’nin ifâdelerine nazaran Neseî, İmâm-ı Müslim’den bile ahfazdır. Sa’d b. Alî ez-Zencânî’nin beyânına göre de Neseî’nin ricâl-i hadîs hakkın­daki şeraiti, İmâm-ı Buhârî ile Müslim’in şeraitinden daha ağırdır. Binâen­aleyh Sünen-i Neseî’deki râvîlerin sıkatdan olduğunda hiç şüphe edilemez.

Şâfüyyü’l-mezheb olan Neseî, zühd ü takvâsiyle; ibâdet hususundaki mü câhedeleriyle de pek meşhurdur. Rivayet etmiş olduğu hadislerden beşini teberrüken kayd ediyoruz :

Allâhu Teâlâ’ca amellerin en sevimlisi vaktinde kılınan namazlardır, son­ra anaya, babaya riâyettir, sonra da Hak yolunda mücâhededir.”

Kocasız kadının, yoksul kimsenin işine koşan bir Müslüman, Allah yolun­da cihâd eden, veya geceleri kaaim, gündüzleri sâim bulunan kimse gibidir.”

Allâhu Teââl’ya ma’sıyyefi müstelzim olacak herhangi hususda bir kimse­ye itaat edilemez. İtaat ancak meşru’, müstahsen olan hususdadır.”

Eğer ümmetime meşakkat vermeyecek olsaydım, onlara her namaz için -yeni bir- abdest ile ve her abdest ile beraber de misvak ile emrederdim.”

Biliniz ki, sizden bir kimse yoktur kî, ona vârisinin malı, kendisinin malından daha sevimli olmasın. Senin malın, takdim ettiğin, yâni hayatta iken meşrû’ surette sarf eylediğindir. Vârisinin malıda sonraya bı­raktığındır.”

Müellefâtı: Bu, Kütüb-i Sitte’nin Hazret-i Alî’nin fazâiline beşincisidir, matbû’dur.

Me’hazlar:  Tezkiretü’l-Huffâz, Tabakaatü’l-Kübrâ, Keşfü’z-Zunûn, Mevzûâtü’l-Ulûm, El-A’lâm.

KAYNAK: Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi (Tabakatü’l-Müfessirin), Bilmen Yayınevi

İlgili Makaleler