Tarihi Şahsiyetler

Mustafa Fehmi Gerçeker Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Mustafa Fehmi Gerçeker (1868-1950) Son devir Türk din ve devlet adamı.

Bursa Mihaliç’te (Karacabey) doğdu. Babası Hafız Mehmed Emin Efendi’dir. 1887’de Karacabey Rüşdiyesi’ni bitirdik­ten sonra İstanbul’da Koska’da Musta­fa Celebi Medresesi’nde öğrenim gör­dü. Ayrıca Fâtih dersiamlarından Alason-yalı Hacı Ali Zeynelâbidîn Efendi’den ica­zet aldı (1318/1900-1901). Karacabey’­de müderrislik ve evkaf komisyonu baş­kanlığı yaptı. İttihat ve Terakkî’ye üye oldu (1906). Aynı yıl ibtidâ-i hâriç Bur­sa müderrisliği payesini aldıktan sonra 1910’da Karacabey müftülüğüne tayin edildi. Ardından kendisine sırasıyla mû-sıle-i Sahn (1915), müsıle-i Süleymâniyye (1916) ve İzmir pâye-i mücerredi (1917) verildi. İttihatçı olması sebebiyle Mütareke’den sonra müftülük ve evkaf ko­misyonu başkanlığından azledilmesi üze­rine (1919) Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti’-nin Karacabey şubesini kurarak Millî Mücadele’ye katıldı. 23 Nisan 1920’de Ankara’da açılış duasını yaptığı Büyük Millet Meclisi’ne Bursa mebusu olarak girdi ve mebusluğu Ölümüne kadar de­vam etti. İlk Büyük Millet Meclisi İcra Vekilleri Heyeti’nde Şer’iyye ve Evkaf vekili oldu(3 Mayıs 1920). Fevzi Paşa (Çak­mak) başkanlığında kurulan İcra Vekil­leri heyetlerinde de aynı görevini koru­du. Mustafa Kemal ve Fevzi Paşa’nın bu­lunmadığı zamanlarda İcra Vekilleri He-yeti’ne başkanlık etti. Bu sırada Kuvâ-yi Milliye kurucularından olduğu için İstan­bul Örfi İdare Mahkemesi’nce idama mahkûm edilenler listesinde yer aldı(14 Haziran 1920). Şer’iyye ve Evkaf vekili sıfatıyla Büyük Millet Meclisi adına Ocak 1922’de İstanbul halkına hitaben bir be­yanname neşretti. Burada. Anadolu’da mukaddes bir savaş verilirken İstanbul’­da bazı müslüman kadınların İslâm ah­lâkı ile bağdaşmayan davranışlar içinde bulunduklarını, yabancı erkeklerle umu­mi yerlerde dans ettiklerini belirttikten sonra İstanbul halkını irşad etmekle gö­revli kimselerin bu davranışlara müsa­maha ile bakmalarının asla mazur gö­rülemeyeceğini, bu kişilerin yakında he­sap vermek zorunda kalacaklarını ifade ediyordu.

27 Nisan 1922’de Şer’iyye vekilliğin­den istifa eden Mustafa Fehmi, Şer’iyye ve Evkaf encümenlerindeki çalışmaları­nı sürdürdü. Bazı tahkikat komisyonla­rına başkanlık etti. Türkiye Büyük Mil­let Meclisi, yaptığı hizmetlere karşılık olmak üzere kendisine birinci derece­den emeklilik maaşı bağladı. Medenî ce­sareti, ilmi ve vatanperverliğiyle tanınan Mustafa Fehmi 16 Eylül 1950’de Bursa’da vefat etti.

Devrine göre sade bir Türkçe ile ya­zan Mustafa Fehmi cuma hutbelerinin Türkçe okunması fikrini savunmaktaydı. Yayımlanmış olan mektuplarından 17 Mart 1928 tarihlisi hutbe konusuna ayrılmıştır. Burada, hutbede okunan âyet ve hadislerin Türkçe açıklamalarının ve­rilmesiyle Arapça bilmeyenlerin de Al­lah’ın emirlerini anlamış olacaklarını be­lirtmektedir. Şiirle de meşgul olan Mus­tafa Fehmi’nin devrin mecmualarında yayımlanan şiirlerinden orta derecede bir şair olduğu anlaşılmaktadır.

İlgili Makaleler