Edebi Şahsiyetler

Mustafa el-Galayini Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Mustafâ b. Muhammed Seİîm b. Mıthyiddîn b. Mustafâ el-Galâyînî (1885-1944) Arap gramerine dair eserleriyle tanınan Lübnanlı âlim, yazar ve şair.

Beyrut’ta zengin bir ailenin çocuğu ola­rak dünyaya geldi. Muhyiddin el-Hayyât, Hasan el-Müdevver, Salih er-Râfiî, Abdur-rahman el-Hût ve Beyrut müftüsü Abdüf-bâsıt el-Fâhûrî gibi âlimlerden Arap dili ve edebiyat, fıkıh, kelâm ve tarih dersleri aldı.

Câmiu’l-Ömerî ve Medresetü’l-vataniyye-de okudu. 1902’de Mısır’a giderek Ezher”-de Muhammed Abduh’un ve Seyyid el-Mersafî’nin derslerine devam etti. Çok sevdiği ve etkisi altında kaldığı Muham­med Abduh’un vefatından sonra döndüğü Beyrut’ta el-Külliyyetü’I-Osmâniyyetü’l-İslâmiyye, el-KüIliyyetü’ş-şer’iyye, Câmiu’l-Ömerî gibi okullarda yirmi yıl kadar öğret­menlik yaptı. II. Meşrutiyet’in ilânı üzerine bazı arkadaşlarıyla birlikte İttihat ve Te-rakkî Cemiyeti’ne üye olduysa da amaçla­rının cemiyetle uyuşmadığını görerek kı­sa bir süre sonra ayrıldı. 22 Ocak 1909’da kurduğu, yayın hayatı iki yıl süren en-Nib-râs dergisinde dinî, edebî, tarihî ve içti­maî alanlarda makaleler yayımladı. 1910-1914 yıllarında Beyrut Mekteb-i Sultânî-si’nde Arap dili ve edebiyatı öğretmenliği yaptı. I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devle-ti’nin Şam’daki Dördüncü Ordu’suna gö­nüllü asker olarak katılıp vaizlik ve hatip­lik görevlerini yürüttü. Bu sırada Şam’da­ki eş-Şark gazetesine makaleler yazıyor­du.

Fransızlar’in Beyrut’u işgalinden sonra Şerîf Faysal b. Hüseyin b. Ali’nin önderli­ğinde Suriye’de bir Arap devletinin kurul­ması sırasında (8 Mart 1920) Faysal’ın özel kalem müdürü oldu. Fransızlar’ın Suriye’yi de işgal etmesi üzerine (24 Temmuz 1920) bir süre tutuklu kaldıktan sonra Beyrut’a döndü. 1921 Nisanında Ürdün’e giderek Emîr Abdullah’ın özel kalem müdürlüğünü yaptı. Burada kaldığı bir yıl boyunca emî-rin çocukları Tallâl ve Nâyif e Arap dili ve edebiyatı dersleri verdi. 1922 Martında ailesini Amman’a götürmek için Beyrut’a dönen Galâyînî, Fransız mandasını protes­to gösterileri esnasında Beyrut Dahiliye Müdürü Es’ad Hurşîd’in öldürülmesinde etkili olduğu iddiasıyla tutuklandı ve Er-vâd adasında yedi ay hapis yattı. Ardından Amman’a sürgün edildi; orada tekrar Emîr Abdullah’ın çocuklarını eğitmekle görev­lendirildi. 1924 Şubatında Fransızlar’dan izin almadan ailesini görmek için Beyrut’a gelince yine tutaklanarak hapse atıldı, on beş gün sonra Filistin’e sürüldü. Hayfa’da geçirdiği bir yıllık sürgün hayatından son­ra döndüğü Beyrut’ta el-Külliyyetü’l-İslâ-miyye’de öğretmenliğe devam etti. Aka­demi başkanı Muhammed Kürd Ali’nin teklifiyle Şam Arap Dil Kurumu (1927) ve Kudüs Konferansı üyelikleriyle Beyrut İs­lâm Konseyi başkanlığı görevlerinde bu­lundu. 1933’te üstlendiği kadılık görevini on yıl kadar sürdürdükten sonra tayin edil­diği şer’î mahkeme müsteşarlığı esnasın­da 17 Şubat 1944’te Beyrut’ta vefat etti ve devlet töreniyle Bâşûrs Mezarlığı’na def­nedildi.