Musab bin Zübeyr Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi
Ebû Abdillâh (Ebû îsâ) Mus’ab b. ez-Zübeyr b. el-Avvâm el-Esedî el-Kureşî (ö. 72/691) Abdullah b. Zübeyr’in kardeşi, Irak valisi.
27-37 (647-657) yılları arasında Medine’de doğdu. Kureyş kabilesinin Esed b. Abdüluzzâ koluna mensuptur. Babası aşere-i mübeşşereden Zübeyr b. Avvâm, annesi Rebâb bint Üneyf el-Kelbiyye’dir. Hakkındaki bilgilerin tamamına yakını, ağabeyi Abdullah b. Zübeyr’in 64 (683) yılında Hicaz’da halifeliğini ilân etmesinden sonraki yıllara aittir. Bu tarihten itibaren kumandanlık ve valilik görevlerinde bulundu. Filistin üzerine gönderildiği ilk seferinde Emevî kumandanı Amr b. Saîd el-Eşdak’a yenildiyse de kısa bir süre sonra yardımcı birliklerin kumandanı olarak katıldığı Rebeze Savaşı’nın kazanılmasında büyük rol oynadı,
Mus’ab, 65 (684-85) yılında kardeşi Ubeyde b. Zübeyr’in yerine Medine valiliğine getirildi. Bu görevi yürüttüğü iki yıl İçinde Abdullah b. Zübeyr’in hâkimiyetinde bulunan, Haricî isyanlarının devam ettiği Irak bölgesinde durum iyice karıştı. Kûfe’de kontrolü eline geçiren Muhtar es-Sekafı (66/685), frakın büyük bir kısmının ve şark vilâyetlerinin kendisine katılması ve Emevî ordusuna karşı Hâzir zaferini kazanmasıyla (67/686) şöhretini daha da arttırdı. Bu gelişmeler karşısında Abdullah b. Zübeyr, Mus’ab’ı Irak bölgesinde elinde tutabildiği tek merkez olan Basra’nın valiliğine tayin etti (67/687). Buradaki ilk konuşmasında kendisine “cezzâr” (kasap) lakabını verdiğini söyleyerek sert bir politika izleyeceğini açıklayan Mus’ab, genelde Emevîİer’i hedef gösterdiyse de ardından Küfe eşrafının teşvikiyle Muhtar meselesini öne aldı ve Fars Valisi Mühelleb b. Ebû Sufre’nin kuvvetlerine katılmasından sonra Muhtâr’ın üzerine yürüyerek onu önce Mezar adı verilen yerde, ardından Küfe yakınlarındaki Harûrâ’da ağır bir hezimete uğratıp öldürdü ve şehri ele geçirdi.[14 Ramazan 67/3 Nisan 687] Böylece Kûfe’nin tekrar Abdullah b. Zübeyr’in idaresi altına girmesinin ardından, Suriye başta olmak üzere batıya doğru fethedeceği yerlerin valiliğinin kendisine verileceği vaadiyle Muhtâr’ın önemli kumandanı İbrahim b. Eşter’i yanına çekmeyi başaran Mus’ab, Mühelleb b. Ebû Sufre’yi Emevî Halifesi Abdülmelik b. Mervân ile aralarında engel oluşturması için Musul, el-Cezîre, İr-mîniye ve Azerbaycan valiliğine tayin etti. Bir süre sonra da onu isyanları bir türlü bastırılamayan Hâricîler’e karşı yollayarak yerine İbrahim b. Eşter’i getirdi [68/ 688). Ancak bu arada Abdullah b. Zübeyr, Mus’ab’ı görevinden alıp valiliği kendi oğlu Hamza’ya verdi. Hamza’nın başarısızlığı yüzünden gittikçe artan şikâyetler karşısında aynı yıl içerisinde görevine iade edilen Mus’ab hemen Suriye bölgesini Eme-vîler’in elinden almak için hazırlıklara başladı. Fakat aynı emeli Irak için taşıyan Abdülmelik b. Mervân, Basra ve Küfe eşrafından, Mus’ab’ın yakın adamlarından bazılarına mektup göndererek çeşitli vaad-lerle onları yanına çekmeye çalışıyordu. Nihayet 72 (691) yılında Irak istikametinde önündeki en önemli engel olan Karkîsi-yâ’yı barış yoluyla aldıktan sonra Mus’ab’ın üzerine yürüdü. İki ordu Deyrülcâselik mevkiinde, sonraları bir süre Hırbetü Mus’ab adıyla anılan çöllük alanda karşılaştı. Abdülmelik bir yandan da Mus’ab’ın kumandanlarını yanına çekme gayretlerini sürdürüyordu. İbrahim b. Ester, Emevî halifesinden aldığı, onun tarafına geçtiği takdirde Irak valiliğinin kendisine verileceğine dair mektubu Mus-‘ab’a götürerek diğer kumandanlara da benzeri mektupların gönderildiğini söyledi ve onu uyardı. Buna rağmen Mus’ab onların görevlerinde herhangi bir değişiklik yapmadı. Savaşın ilk safhasında İbrahim b. Ester öldürüldü ve bu Mus’ab için ağır bir darbe oldu. Askerlerinin bir kısmı karşı tarafa geçince yanında sadece çok yakın adamları ve az sayıdaki akrabası kalan, ancak yine de Abdülmelik’in emanla teslim olması teklifini reddeden Mus’ab çarpışmaya devam ederken öldürüldü ve başı kesildi.[Cemâziyelevvel 72 / Ekim 691, bu hadisenin 71 [690] yılında meydana geldiği de rivayet edilir] Gövdesi öldürüldüğü yerde toprağa verilmiş ve sonraları üzerine inşa edilen türbe ziyaretgâh haline gelmiştir; başı ise Dımaşk’ta defnedilmiştir.
Irak valiliği sırasında bölge halkının memnuniyetini kazanan Mus’ab b. Zübeyr gelirlerin artmasını sağlamıştır. Rivayete göre Abdullah b. Zübeyr’in emriyle 70 (689-90) yılında Basra’da az miktarda dirhem darbettirmiştir. Kaynaklarda iyi bir hatip ve zamanının en yakışıklı genci olduğu belirtilen Mus’ab aynı zamanda güzelliğiyle tanınmış hanımlarla evlilik yapmasıyla meşhurdu. Araplar’ın en cömertlerinden ve en cesurlarından biri kabul edilirdi; Abdülmelik’in onu “en kahraman Arap” diye tanımlayarak ölümüne ağladığı rivayet edilir. Ölümü edip ve şairleri etkilemiş, Ebû Mihnef Maktelü Muş’ab b. Zübeyr adıyla bir eser yazmıştır. Mus’ab babası Zübeyr b. Avvâm, Sa’d b. Ebû Vakkâs, Ebû Saîd el-Hudrî ve Ebû Hürey-re’den hadis rivayet etmiş, kendisinden Hakem b. Uyeyne, Amr b. Dînâr el-Cu-mahîve İsmail b. Ebû Hâlid rivayette bulunmuştur.
TDV İslâm Ansiklopedisi