Musa Kazım Efendi -Şeyhülislam- Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi
Mûsâ Kâzım Efendi (ö. 1920) Osmanlı şeyhülislâmı.
1275’te (1858-59) Erzurum’un Tortum ilçesinde doğdu. İlk öğrenimine memleketinde başladı. Ardından Balıkesir’de bulunan dedesi Nûreddin Efendi’nin yanına gitti ve başta Selâhaddin Ali Şuûrî Efendi olmak üzere çeşitli hocalardan ders aldı. Oradan İstanbul’a geçerek Kazasker Eşref Efendi ve Hoca Şâkir Efendi gibi kişilerden okudu. 1888’de icazet aldı. Aynı yıl açılan imtihanı kazanarak müderris oldu ve Fâtih Camii’nde ders vermeye başladı. Hocalığı sırasında talebeleri arasında Muallim Naci ile Ahmed Midhat Efendi de bulunuyordu.
1896 yılında İstanbul ruûsunu alan ve 1900’de Mekteb-i Hukuk Mecelle muallimliğine tayin edilen Mûsâ Kâzım Efendi ardından Mekteb-i Sultânı akaid muallimliğine, Darülfünun ve Dârülmuallimîn hocalıklarına getirildi. Bu arada mahreç pâyesine yükseldi, 14 Şubat 1907 tarihinden itibaren kendisine Halep mevleviyeti tevcih edildi. Aynı yıl içinde Bâb-ı Meşîhat Tedkîk-i Müellefât Meclisi başkâtipliğine ve daha sonra bu meclisin üyeliğine tayin edildi. 1908’de il. Meşrutiyetin ardından Maarif Nezâreti’nde kurulan Meclis-i Kebîr-i İlmîye, ayrıca Meclis-i A’yân’a üye oldu. Ocak 1910’da teşkil edilen Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa, 30 Eylül 1911 tarihinde oluşturulan Sadrazam Said Paşa, 8 Mayıs 1916’da kurulan Sadrazam Said Halim Paşa ve 4 Şubat 1917 tarihinde teşkil edilen Talat Paşa kabinelerinde şeyhülislâm olarak görev yaptı. Talat Paşa kabinesinde ayrıca Evkaf Nezâreti vekilliğinde bulundu. Dört defa geldiği meşihat makamında toplam beş yıl bir ay dört gün kalmıştır.
Şeyhülislâmlık görevinden ayrıldığı dönemlerde Medresetülkudât ve Medresetülvâizîn’de muallimlik yapan Mûsâ Kâzım, I. Dünya Savaşı’nın ardından kurulan Damad Ferid Paşa hükümeti tarafından İttihat ve Terakki Cemiyeti liderlerinin tutuklanması üzerine Said Halim Paşa ve diğer arkadaşlarıyla birlikte Bekirağa Bölüğü’nde hapsedildi. Burada oluşturulan Dîvân-ı Harb-İ Örfî”de yargılanarak 13 Temmuz 1919 tarihinde on beş yıl kürek cezasına çarptırıldı; ancak mahkemenin kararını ağır bulan Sultan Vahdeddin cezasını üç yıl sürgüne çevirdi. Mûsâ Kâzım sürgün bulunduğu Edirne’de 10 Ocak 1920 tarihinde vefat etti ve Edirne Muradiye Camii’nin hazîresine gömüldü. Ağır başlı, olgun ve faziletli bir kişiliğe sahip olduğu kaydedilir.