Tarihi Şahsiyetler

Muktefi-Liemrillah Kimdir, Hayatı, Dönemi, Hakkında Bilgi

Ebû Abdillâh el-Muktefi-Liemrillâh Muhammed (Hüseyn) b. Ahmed el-Müstazhir-Billâh b. el-Muktedî-BiemriIlâh Abdillâh el-Abbâsî (ö. 555/1160) Abbasî halifesi (1136-1160).

12 Rebîülâhir 489’da (9 Nisan 1096) doğ­du. Babası Halife Müstazhir-Billâh’tır. Ha­life olmadan önceki hayatına dair kaynak­larda yeterli bilgi yoktur. Irak Selçuklu Sul­tanı Mes’ûd b. Muhammed Tapar, Halife Râşid-Billâh ile İmâdüddin Zengînin Bağdat’tan ayrıldıklarını öğrenince elli gün­den fazla bir süreden beri kuşattığı şeh­re girdi [15 Zilkade 530/ 15 Ağustos 1136] Ertesi gün kadı ve şühûdu çağırıp onlara Râşid-Billâh’ın masum insanların kanını döktüğünü ve hilâfet makamıyla bağdaş­mayacak işler yaptığını söyledi. Bunun üze­rine halifenin görevden uzaklaştırılması gerektiğine karar verildi. Sultan Mesud, Râşid – Billâh’ın hal’e-dilmesinden [Zilkade 530 / Ağustos 1136] sonra yerine kimin getirileceği konusun­da Büyük Selçuklu Sultanı Sencer’in fikri­ni sordu. Sencer de Vezir Şerefeddin Ali b. Tarrâd ez-Zeynebî, Sâhibülmahzen Ke-mâleddin Hamza b. Talha el-Bakşlâmî ve Kâtibülinşâ Sedîdüddevle İbnü’l-Enbârf-nin uygun görecekleri kişinin hilâfete ge­çirilebileceğini söyledi. Sultan Mesud, on­larla görüştükten sonra Halife Müstaz-hir-Billâh’ın oğlu Ebû Abdullah Muham-med’in halifelik için en uygun kişi olduğu­na karar verdi. Sultan Mesud, Ebû Abdul­lah Muhammed ile görüşüp bazı şartlar­da onunla anlaştı. Buna göre yeni halife kendisi aleyhinde icraatta bulunmayacak, dünyevî yetkileri temsil eden alâmetleri kullanmayacak, Müstazhir-Billâh’ın iktâlarıyla yetinecek ve Türk memlûk satın alıp istihdam etmeyecekti. Vezir Şerefed­din Ali, anlaşma şartlarını tesbit ettikten sonra Sultan Mesud hilâfet merkezinden ayrıldı. Ardından Muktefî-Liemrillâh laka­bıyla halife ilân edilen Ebû Abdullah Mu-hammed’e biat edildi.[18 Zilkade 530/18 Ağustos 1136

MuktefF’Liemrillâh, Şerefeddin Ali b. Tarrâd ez-Zeynebî’yi vezir, onun amcası Ebü’l-Kâsım Ali b. Hüseyin ez-Zeynebî’yi kâdılkudât, Kemâleddin Hamza b. Talha’yı hazinedar tayin etti. Bu sırada Râşid-Bil-lâh’ın elçisi görüşme talebinde bulunduy­sa da kabul edilmedi. İmâdüddin Zengî’nin elçisi Kemâleddin Muhammed b. Ab­dullah eş-Şehrezûrî huzura girince ondan yeni halifeye biat etmesi istendi. Ancak elçi Râşid-Billâh’ın henüz görevde oldu­ğunu söyleyip biat etmedi. Sarîfeyn, Der-bihârûn ve Harbâ’nın İmâdüddin Zengî’-ye mülk olarak verildiği, ayrıca yeni lakap­lar tevcih edildiğinin bildirilmesi üzerine İmâdüddin Zengî biat etti ve Musul’da Muktefî adına hutbe okuttu. Sultan Sen­cer de Muktefı’ye bir elçi gönderip biat et­tiğini bildirdi. Bağdat’ta okunan hutbeler­de halifeden sonra Sencer ve Mesud’un adları da zikredilmeye başlandı. Bu esna­da Sultan Mesud’a karşı ittifak yapan Fars hâkimi Mengüpars, Hûzistan Emîri Boz-aba ve Melik Dâvûd, Râşid-Billâh’ı tekrar hilâfet makamına getirmek istedilerse de Sultan Mesud onları yenilgiye uğrattı. Bir süre sonra da Râşid-Billâh öldürüldü.[25 Ramazan 532 / 6 Haziran 1138]