33Sosyoloji Sözlüğü

MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜK

MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜK

 

Bir işte, kişinin
yapabileceği başka işle­re oranla daha başarılı olması anlamında kullanıldığı
gibi, ülkelerin ticaretini açıkla­ma anlamında da kullanılır. Bir kimse hem
berberlik, hem de terzilik mesleklerinden ikisinde de yetenekli olduğu halde,
terzilik­te birim zamanda kazandığını berberlik ya­parak elde edemiyorsa, yani
berberliğe ayırdığı zamanı terziliğe ayırdığında daha kazançlı çıkıyorsa, bu
kimsenin terzilikte “mukayeseli üstünlüğü” vardır denir.

Fakat mukayeseli
üstünlük kavramı, da­ha çok uluslararası ticareti ve uzmanlaşma­nın yararlarını
açıklamak amacıyla Adam

Smith’in mutlak
üstünlükler teorisine karşı Ricardo tarafından geliştirilmiş ve kullanıl­mıştır.
Değerin sadece emek tarafından ya­ratıldığı varsayımına dayanarak, herhangi iki
ülkeden biri, iki farklı malı aynı maliyet­te elde ediyorlarsa ticaret
olmayacak, ikisi­ni de ucuza üretiyorsa, ticaret yine olmaya­cak, birini öteki
ülkeden ucuz diğerini pa­halı üretiyorsa ticaret ancak bu durumda mümkün ve
rasyonel olacaktır. A. Smith’in mutlak üstünlükler görüşü budur.

Son durumda, yani
ülkelerden birinin mallardan ikisini de diğerinden ucuz, öteki­nin İse pahalı
üretmesi (yani daha fazla emek harcaması) durumunda kârlı ticaret olmayacağı
görüşüne Rİcardo mukayeseli üstünlükler kavramıyla yeni bir çehre ka­zandırmış,
bu durumda da ticaretin kârlı olabileceği ve ülkelerin uzmanlaşmasına imkan
vereceğini savunmuştur. Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse, şöyle
deyibe-liriz: A ve B iki ülke X ve Y de bu ülkelerin her İkisinde üretilen
mallar olsun. Eğer X’i A ülkesi 20 saatlik emek, Y’yi ise 10 saat emek
harcayarak üretiyorsa, A ülkesi Y malını X’e göre ucuza elde ediyor demektir. B
ülkesi X’i 10 saat Y’yi ise 20 saatlik bir emekle üretiyorsa, B ülkesi de X
malında mutlak üstünlüğe sahiptir. A. Smiıh’e göre ticaret başlar ve A ülkesi Y
mabnda B ülkesi de X malında uzmanlaşır. Kaynaklarının ta­mamını Y malı
üretimine tahsis eden A ül­kesi ticaret yoluyla kendi ürettiğinden hem daha
ucuza, hem de daha çok miktarda X malı elde eder. Bunun tersi B ülkesi İçin
doğrudur.

Şimdi şöyle bir örnek
düşünelim. A ül­kesi X malını 15, Y malını 20 saat emekle üretirken; B ülkesi X
malını 10, Y malını ise 15 saat emekle üretirse her iki malı mullak

üstün olarak A ülkesi
ürettiği için ticaret ol­mayacak mı?

İşte Ricardo’nun
mukayeseli üstünlük nazariyesi burada kendini göstererek, böyle durumlarda
ticaretin ve uzmanlaşmanın mümkün olacağını isbat etmiştir. İzah şöy­ledir: Bu
durumda A. ülkesinde, X malına harcanan zaman Y’nin emek maliyetleri dikkate
alındığında onun 20/15=4/3=1, 33 katıdır. B ülkesinde bu 15/10=1,5 tir. Yani A
ülkesinde üretilen X malına harcanan emek zaman, B ülkesİndekîne göre daha az­dır.
Tersi B ülkesi için sözkonusudur. Çün­kü A ülkesinde Y malına harcanan emek za­man
15/20=3/4=0,75 iken, B ülkesinde 10/15=0,66 dır. Öyleyse A ülkesi X malın­da, B
ülkesi de Y malında uzmanlaşırsa, ti­caret her ikisi içinde daha kârlı
olacaktır. Çünük A ülkesi X verip Y satın alınca, daha az harcadığı emek zaman
yerine, daha çok emek zaman elde etmektedir. Bu da onun daha çok X malı
üretmesini ve bunun karşı­lığında daha çok Y malı elde etmesini mümkün kılar.

Daha sonra
ülkelerarası ticareti açıkla­yan başka nazariyeler de geliştirilmiş ve
mukayeseli üstünlükler nazariyesi, başka biçimlerde açıklanmış olmakla beraber,
ti­careti açıklayan temel düşünceyi vurgula­dığı için itibarlı bir nazariye
olarak yaşama­ya devam etmiştir. Buna rağmen söz konu­su nazariyenin bazı
eksiklikleri de vardır. Bunların başında değerin esasının emek ol-duğudıu. Bir
diğeri, lam rekabete dayanma­sı, üretim faktörlerini hareketsiz sayması,
maliyetlerin sabit olması, ticaretin gelir da­ğılımını etkilemesi gelmektedir.
Halbuki ti­caret bugün tek fakprlü değil çok faktörlü üretime dayanmakladır.
Tam rekabet şart­ları yoktur, üretim faktörleri ülkeler arasında hareketlidir.
Maliyetler artan şartlarda yansımaktadır. Ticaret gelir dağılımını nis-bi
fiyatları etkileyerek bozmakta yahut iyi­leştirmekledir.

Emin ERTÜRK

 

İlgili Makaleler