Muhibbuddin Hatib Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi
Muhibbüddin b. Ebi’L-Feth Muhammed b. Abdilkâdir el-Hatîb (1886-1969) Suriyeli fikir adamı, gazeteci ve naşir.
Şam’da doğdu. Babası Zâhiriyye Kütüp-hanesi’nin genel müdürlüğü görevinde bulunmuştur. İlk öğreniminin ardından idâdîye kaydoldu. Babasının bir yıl sonra vefatı üzerine (1897) Tâhir el-Cezâirî’nin yardımıyla öğrenimine devam etti. Liseyi Beyrut’ta tamamladı (1905). İstanbul’a gidip Edebiyat ve Hukuk fakültelerine kaydolduysa da sadece hukuk öğrenimini sürdürdü. İstanbul’da Arap asıllı öğrencilerle karşılaşan Muhibbüddin el-Hatîb, bunların Arap kültüründen uzak kaldıkları kanaatine vararak Cem’iyyetü’n-nehdati’l-Arabiyye adlı bir dernek kurdu. Ancak çalışmalarının Türkçü çevrelerce hoş karşılanmayacağını anlayıp 1907’de Öğrenimini tamamlamadan Şam’a döndü ve orada cemiyetin şubesini açmaya çalıştı. Aynı yıl İngiltere’nin Yemen Konsolosluğu, Osmanlı hukukuna vâkıf, Arapça’yı ve Osmanlıca’yı bilen birinin gönderilmesini talep edince Mısır’a uğradıktan sonra Yemen’e gitti. Mısır’da Tâhir el-Cezâirî, Muhammed Kürd Ali, Abdullah Cevdet ve M. Reşîd Rızâ ile görüştü. Yemen’deki görevi sırasında devlet ricâliyle iyi İlişkiler kurdu. Bu arada İttihat ve Terakkî Cemiyeti’nin bürosunu açtı.[Cem’iyyetü’ş-şûrâ el-Osmâniyye] Ayrıca Yemen’de Cerîdetü’l-‘Amb adıyla bir gazete ile bir matbaa kurdu. II. Meşrutiyet’in ilânı üzerine İstanbul’a dönerek Hukuk Fakültesi’nde öğrenimine devam edip mezun oldu. Ardından Kahire’ye geçerek ei-Mü’eyyed gazetesinin yazar kadrosu arasına girdi; özellikle Protestan misyonerlerinin İslâm dünyasındaki faaliyetlerini anlatan Fransızca makalelerin tercümesini üstlendi. Bu yazılar gazetede neşredildiğinde Mısır kamuoyu büyük tepki gösterdi. 1913te Kahire’de kurulan Hizbü’l-lâmerkeziyye el-idâriyye’nin idare meclisi üyesi ve ikinci sekreteri oldu. Aynı yıl Paris ve Beyrut’ta açılan Cem’iyyetü’l-Arabiyye el-fetât’ın Mısır’daki temsilciliğini yaptı. I. Dünya Savaşı başladığında kendisi ve bir öğrencisi, Arap örgütleri tarafından körfez ülkelerindeki liderlerle görüşmek üzere görevlendirildi. Önce Aden’e gitti, ardından Bombay’a yaptığı yolculuk sırasında Kuveyt’te İngilizler tarafından tutuklandı; dokuz ay sonra serbest bırakılınca Mısır’a döndü.