Muhammed Mustafa el-Meragi Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi
Muhammed b. Mustafâ b. Muhammed el-Merâgi (1881-1945) Tefsir ve fıkıh âlimi, fikir ve mücadele adamı, Ezher şeyhi.
7 Rebîülâhir 1298’de [9 Mart 1881] Mısır’ın Saîd bölgesindeki Circâ’ya (Girga) bağlı Merâga köyünde doğdu. Kur’ân-ı Kerîm’i ezberledikten sonra ilk dinî bilgileri babasından aldı. Ardından Ezher’e girdi. Ali es-Sâlihî’den Arap edebiyatı tahsil etti ve onun edebî üslûbundan etkilendi.
Daha sonra Muhammed Abduh’u tanıdı, onun tefsir, tevhid ve belagat konularındaki derslerine devam etti. Zamanla yakın dostu olan Muhammed Abduh fikrî ve ilmî kişiliğinin gelişip olgunlaşmasında önemli rol oynadı.
1904 yılında tahsilini tamamlayan ve Ezher’den “âlimiyye” diploması alan Merâgî 1 Kasım 1904’te Sudan’ın Dongola şehrine kadı tayin edildi. 1906’da Hartum kadısı oldu. 1907’de şer’î mahkeme müfettişlerinin seçimi konusunda Sudan kâdılkudâtı ile aralarında ihtilâf çıkınca görevinden ayrılıp Mısır’a döndü ve Vakıflar Bakanlığfnda din öğretimi müfettişliğine getirildi. Ancak bu defa Sudan kâdılkudâtiığı görevi için yapılan teklifi kabul ederek 1 Ağustos 1908’de oraya gitti. Sudan’daki görevi sırasında hâkimlerin yetişip meslekî tecrübe kazanması ve adliye teşkilâtının kurulup gelişmesinde önemli hizmetler veren, İslâm hukukunun en iyi şekilde uygulanması, kadılık mesleğinin itibarlı hale gelmesi için çaba gösteren Merâgi 1919’da Mısır’a döndü ve 9 Ekim’de şer’î mahkemeler teftiş heyeti başkanı oldu. Adalet Bakanlığı’nın çeşitli kademelerinde görev yaptıktan sonra 1923’te Yüksek Şeriat Mahkemesi başkanlığına getirildi. 1924’te Meclisü kibâri’l-ulemâ’ya katılarak Ezher’e döndü. Bulunduğu makamlarda hem fakih hem de bir uygulayıcı olarak öteden beri üzerinde durduğu ıslahata yönelik ciddi çalışmalar gerçekleştirdi. Başkanlığını yaptığı bir komisyon tarafından hazırlanan ahvâl-i şah-siyye hakkındaki kanun taslağının 1920 yılında kanunlaşmasında önemli rol oynadı. Mısır mevzuatındaki boşanmaya dair hükümlerin tâdil edilip talâkın yemin sayılmaması, üç talâkın bir talâk kabul edilmesi, torunun dedeye mirasçı olmasına imkân tanınması gibi hususlar yine onun ıslahatçı gayretleriyle gerçekleşti.
22 Mayıs 1928’de Ezher şeyhi olan Merâgi Öğretim seviyesinin yükseltilmesi için çalıştı ve ıslahatçı faaliyetlerini sürdürdü. Geri kalmış müslüman milletleri eğitmek, onlara sağlam bir tevhid şuuru aşılamak, İslâm âlimlerinin bıraktığı ilmî mirası ihya etmek, gayri müslim toplumlara hurafelerden arındırılmış olarak İslâm’ı sunmak, mezhepler arasındaki farkları asgariye indirmek gibi hususlar onun Ezher’i geliştirmek için ön plana çıkardığı faaliyet alanlarıydı. Merâgi bu çalışmaları sırasında birçok akım ve meslek mensubuyla, ayrıca ülke idaresine hükmeden işgalcilerle mücadele etmek zorunda kaldı.