Mirza Kazım Bey Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi
Mirza Kâzım Bey (1802-1870) Kafkasyalı, Türk kökenli şarkiyatçı ve Türkolog, Rusya’da şarkiyat araştırmalarının kurucularından.
İran’ın Rest şehrinde doğdu. Asıl adı Muhammed Ali olup Kafkasya’daki Derbend şehri eşrafından Kadı Hacı Kasım Bey’in oğludur. 1810y]lında asıl vatanları olan Derbend’e geldi. İyi bir eğitim gördü ve belagat, mantık, kelâm, fıkıh, tefsir, hadis, Arapça dersleri aidi. On yedi yaşında iken dil çalışmalarına yöneldi ve bir Arap dili grameri yazdı.
Muhammed Ali’nin çocukluk ve ilk gençlik yıllarında Derbend’de önemli siyasî gelişmeler yaşanmaktaydı. 1806’da Derbend ikinci defa Ruslar tarafından işgal edilmiş, buradaki İran hâkimiyetine son verilmişti. Ancak yerli beylerin ve özellikle ahalinin Ruslar’a karşı gösterdiği direniş devam ediyordu. Rus yetkilileri, şehrin ileri gelenlerinden bazılarının eski beyler ve han çevresiyle gizlice iş birliği yaparak Rus idaresine karşı faaliyette bulunduğundan şüpheleniyordu. Bu faaliyetlere göz yumduğu veya şüpheli şahıslar hakkında gereken tedbirleri almadığı suçlamasıyla şehrin başkadısı olan Hacı Kasım Bey 1820’de Astrahan şehrine sürüldü. 0 dönemde İngiliz ve Alman misyonerlerinin merkezi olan Astrahan’a giden Hacı Kasım Bey, İskoç Misyoner Cemiye-ti’nin üyeleriyle tanıştı. Zaman zaman ziyaret ettiği misyonerlerle konuşmaları çok defa din ekseninde oluyor ve genellikle yoğun bir tartışma île geçiyordu. Sürgünde geçirdiği iki yıl sırasında Kasım Bey’in sağlığı bozulduğundan o sırada Derbend’de bulunan oğlunu yanına çağırdı (1822 yılı sonu). Muhammed Ali Derbend’e gelince babasının ilişkide bulunduğu misyonerlerden VVilliam Glen ve Da-vid Dickson’un dikkatini çekti. Muhammed Ali, din konusundaki sohbetlerde babasına göre daha ateşli ve fevri bir tarzda konuşuyordu. Bu tartışmaların seyri ve Muhammed Ali’yi Hıristiyanlığı kabule kadar götüren sürecin hikâyesi bir kitapçık halinde yayımlanmıştır Muhammed Ali 1823 Temmuzunda Hıristiyanlığı kabul etti ve Mirza Aleksandr Kâzım Bey adını aldı. Mirza Kâzım Bey’in asıl entelektüel gelişmesi Astrahan şehrinde kurduğu bu temaslar neticesinde oldu; misyonerlere Türkçe ve Arapça öğretmesi karşılığında onlardan İngilizce dersleri aldı ve bu dili çok iyi bir şekilde öğrendi.
Rus yetkilileri, Doğu dillerinde ve İslâm hukukunda uzman olarak tanınan Mirza Kâzım Bey’in İngilizler’le sıkı ilişkide bulunmasını şüphe ile karşıladılar. Rus Valisi General Yermolov, Kâzım Bey’i bu misyonerlerden ayırmak istedi ve ona birtakım işler önerdi. Kâzım Bey ise Petersburg’a gidip Rus Dışişleri Bakanlığı’nda tercüman olarak çalışmak istiyordu. Yermolov, Rus Dışişleri bakanına hitaben gönderdiği bir yazıda [28 Ekim 1824] onun Doğu dillerini ve özellikle Farsça’yı çok iyi bildiğini belirttikten sonra İngilizler’le olan münasebetlerini anlatıyor, Petersburg’a geldiğinde kontrol altında tutulmasını ve İngiltere’ye gitmesine izin verilmemesini tavsiye ediyordu.